17 Ağustos 2018 11:48

TMMOB İKK: Deprem rant sözüyle eş anlamlı hale getirildi

TMMOB İKK, 19 yıla rağmen gerekli derslerin alınmadığı, deprem gerçeğiyle yaşamanın gereklerinin yerine getirmediği söyledi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu (İKK), 17 Ağustos depreminin 19. yıl dönümünde düzenlediği basın açıklamasında “İstanbul Depreme Hazır mı?” sorusuna yanıt aradı. Yapılan açıklamada,  aradan geçen 19 yıla rağmen gerekli derslerin alınmadığı, deprem gerçeğiyle yaşamanın gereklerinin yerine getirmediği vurgulanarak, “AKP iktidarı deprem olgusunu sadece kârlı bir pazar alanı olarak görmektedir. Deprem sonrası oluşan acılar ve korkular suistimal edilerek ‘deprem’ sözü ‘rant’ sözüyle eşanlamlı hale getirilmiştir.” denildi.

Beyoğlu’ndaki Makina Mühendisleri Odası’nda düzenlenen basın toplantısına Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), İnşaat  Mühendisleri Odası (İMO), Jeofizik  Mühendisleri Odası, Jeoloji  Mühendisleri Odası (JMO), Makina  Mühendisleri Odası (MMO), Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası (ŞPO) İstanbul Şube Başkanları ve kurum temsilcileri katıldı. Ortak basın açıklamasını TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik okudu.

‘İSTANBUL TAHMİN EDİLENDEN YIKICI ETKİ ALTINA GİRECEK’

İstanbul nüfusunun büyük bir kısmı birinci derece, önemli bir kısmı da ikinci derece deprem bölgesinde yaşadığını belirten Akçelik, “Ulaşım yapıları ve köprülerin, dolgu alanlarının ve tarihi eserlerin depremden nasıl etkileneceklerinin belirsiz kalmaya devam etmesi, okul, hastane, yurt gibi yapıların mevcut durumlarındaki belirsizlikler, kentsel dönüşüm projelerindeki yanlışlıklar, su taşkınlarında bile yetersizliği açığa çıkan altyapının sorunları, dere yataklarını bile yerleşime açan imar uygulamaları, imar afları, afet sonrası çalışmaların taşıdığı soru işaretleri ve deprem bilincinin yeterince yaratılamaması, İstanbul’un tahmin edilenden öte yıkıcı bir etki altına gireceğini göstermektedir.” dedi.

‘İKTİDAR İNSAN HAYATINI DEĞİL RANTI ÖNEMSİYOR’

Akçelik, deprem görmeden binaların yıkılıyor olmasının, istinat duvarlarının dağılmasının ve yolların göçmesinin de İstanbul’un depreme hazır olmadığının göstergesi olduğunu kaydetti. Deprem toplanma alanlarının ranta açılmasının “iktidarın insan hayatını ve deprem tehlikesini değil rantı önemsediğinin bir göstergesi” olarak değerlendiren Akçelik, 1999 depreminden sonra belirlenen deprem toplanma alanları üzerine Torun Center, Anthill, Starcity Outlet Center, Zaman Gazetesi Binası, Ağaoğlu My City, Meydan AVM, Onaltı Dokuz, Ora AVM, Forum İstanbul, Kiptaş Ünalan, DAP Royal Center, TOKİ Avrupa Konutları, Capacity AVM, Çınar Olimpia Park Sitesi, Selenium Plaza gibi birçok yapı inşa edildiğini söyledi.

‘DEPREM RİSKİ ARTIYOR’

Akçelik, imar aflarının da AKP iktidari tarafından seçim yatırımı olarak kullanıldığını öne sürdü. Akçelik, “İmar affı; mühendislik hizmeti almadan üretilen sağlıksız yapıların affedilerek mevcudiyetlerinin koruma altına alınması, yapı stokunun iyileştirilme hedefinden uzaklaşmak anlamına gelecek, Sütlüce’dekine benzer yüz binlerce bina, büyük felakete zemin hazırlayacaktır. AKP iktidarı deprem olgusunu sadece kârlı bir pazar alanı olarak görmektedir. Deprem sonrası oluşan acılar ve korkular suistimal edilerek ‘deprem’ sözü ‘rant’ sözüyle eşanlamlı hale getirilmiştir.” dedi. Akçelik şöyle devam etti: “15-20 yılda yapılan bilimsel gözlemler, yeryüzünden çok büyük kütle alınması şeklinde oluşturulan açık maden ocaklarının, yakınlarında ve daha geniş alanlarda depremleri tetiklediği ve çeşitli yıkımlara, can ve mal kayıplarına neden olduğunu göstermiştir. Kanal İstanbul Projesi için kazılarak oluşturulacak bu devasa çukur da yükün kalkması ve gözenek suyu basıncı değişimleri nedeniyle kanal güzergahının yakın çevresindeki yüzey ve yeraltı gerilme davranışları bozulacaktır. Aşırı yüklemelerin depremi tetiklediği bilinmekte olup bu durumun iyi modellenmesi gerekmektedir. İstanbul ve çevresinin deprem riski giderek artmakta, süre kısalmaktadır.”

AFET DURUMUNDA RİSK TESPİTİ İÇİN VALİLİĞE SORU

Öte yandan Akçelik, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu olarak bilgi edinme hakkı çerçevesinde İstanbul Valiliğine 5 soru göndereceğini söyledi. Akçelik, soruların 18 Eylül’e kadar yayınlanmaması durumunda basın açıklaması yapacaklarını duyurdu. Herhangi bir afet durumunda İstanbul’daki risklerin tespiti açısından Valiliğe gönderilen 5 soru şöyle: “İstanbul il sınırları içerisinde olası doğal afetlere karşı belirlenen toplanma alanlarının sayısı ne? Mevcut konumları nereler? Kapladıkları alanların ölçüsü ne kadar?

Olası bir afet durumunda çadır kurmak için ilçe bazında planlanmış alan veya alanların konum ve ölçüleri, olası bir deprem anında çadır ve toplanma alanları belirtilmişse, bu alanlardaki teknik ve yaşam malzemeleri açısından bir hazırlık yapılıp yapılmadığı, eğer bir hazırlık yapılmışsa kapsamı nedir?

Olası bir afet durumunda hasar alan alanlar için yeni/geçici konut alanları olarak planlanan alan var mı?

Olası bir afet durumunda arama kurtarma amaçlı ekipman noktaları nereler?

Olası bir afet durumunda acil müdahale yollarının konumları nereler? Mevcut durumda kaçı aktif?”

‘ENERJİ VE HABERLEŞME KAMUSALLAŞTIRILMALI’

EMO Başkanı Erol Celepsoy, 1999 depreminde bölgedeki iletişim hatlarının büyük çoğunluğunu kapsayan telefon santrallerinin ağır hasar aldığını hatırlatarak, “Sadece Kocaeli’de 12 binden fazla hat devre dışı kaldı. Birçok kent elektriksiz kaldı. İletişimsizlik nedeniyle organizasyon sağlanamadı. Aydınlanma olmadığı için de enkaz araştırmasında zorlanıldı. Yeterince elektrik sağlanması ve iletişimin sürdürülmesine arama kurtarma başta olmak üzere bütün yaşamsal önlemler için gereksinim vardır.” dedi. Celepsoy, haberleşme ve enerji dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesini de eleştirdi: “İstanbul’un elektrikle ilgili koordinasyonu özel bir şirkete verildi. Bunlar kamu işidir ve olası bir deprem durumunda can ve mal kaybını en aza indirebilmek için derhal kamulaştırılmalıdır.”

‘CAN KAYBININ ARTMASI KAÇINILMAZ’

İMO Başkanı Nusret Suna, İstanbul’daki sorunun plansızlık, çarpık kentleşme, yapı üretim sürecinin niteliksizliği ve denetimsizliğinden kaynaklandığını ifade etti. Suna, “Son yapılan değişiklikle ruhsatlardan mühendis ve mimar imzası da kaldırıldı. Sahtecilik ve denetimsiz yapılar giderek daha da artacak. Tüm bu nedenlerle 10 yıl sonra gerçekleşecek bir depremde can ve mal kaybının artması da kaçınılmaz olacak.” dedi.

‘İSTANBUL’DA YAPI STOKUNUN YÜZDE 65’İ KAÇAK’

MMO Başkanı Battal Kılıç şöyle konuştu: “İstanbul’da var olan yapı stokunun yüzde 65’i kaçak. Haziranda gelen imar barışı düzenlemesiyle bu yapılar yasallaştı ve bunun anlamı mevcut kaçak yapıların deprem anında yıkıma terk edilmesi oldu. Her gün nüfus ve yapı olarak yoğunlaşan bu şehirde olası bir depremde doğal gaz ve su hatlarında meydana gelecek arızaların neler yaratacağını tahmin etmek zor değil. Kentsel dönüşüm rant olan bölgelerde yapıldı, toplum deprem konusunda eğitilmedi, toplanma alanları imara açıldı ve yapı denetimi yasasına kamusal bir işlev kazandırılmadı. Bu bizim olası bir depreme hazırlanmak yerine geri gittiğimizi gösteriyor.”

‘HER DOĞA OLAYININ FACİAYA DÖNÜŞME RİSKİ VAR’

ŞPO Şube Sekreteri Akif Burak Atlar denetim mekanizması olmayan yapıların yasallaştırılmasını eleştirerek, “Parsel ölçeğinde verilen keyfi imar kararları çökme kazalarında görüldüğü gibi zaten kırılgan bir yapıya sahip olan İstanbul’u risk altında bırakıyor. Her doğa olayının bir faciaya dönüşme ihtimaliyle yaşıyoruz. Bunu ancak planlama, mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin aksatılmadığı bir halde bertaraf edebiliriz.” dedi.

‘YAPI STOKU SAĞLIKSIZ’

Son olarak söz alan JMO Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Hasret Dilli ise şöyle konuştu: “İstanbul’daki mevcut yapı stoku denetimsizliğin ve yanlış yapılaşmanın sonucu olarak sağlıksız bir hale geldi. Kontrolsüz yapılaşma, rantsal dönüşümler gibi aşırı yüklemeler şehrin sağlığını daha da bozacak ve depremi tetikleyecektir. Bizler jeoloji mühendisleri olarak depreme ilişkin yapılacak bütün çalışmaların içerisinde yer almaya hazırız.” (İstanbul/EVRENSEL)

 {{359459}}

ÖNCEKİ HABER

Bayramda sıcaklık mevsim normallerinde, ülkenin doğusu yağışlı

SONRAKİ HABER

Müftülük toplantısında silahlı saldırı: 5 kişi hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa