Çocuk işçilik çıraklık adı altında yasallaştırıldı
Pınar Abdal, 'Çocuk işçiliğinin getirildiği bugünkü durum sermayedarlar için geliştirilen ve teşvik edilen çıraklık ve stajyerlik meselesidir' diyor.
Fotoğraf: Pixabay
Berivan ALTAN
Çocuk işçilerin sayısı her geçen gün artıyor. “Çocuk işçiliğiyle mücadele yılı” ilan edilen 2018 yılı da bunun dışında değil. Şimdiye kadar hiçbir çalışma yapılmadı. Çıraklık adı altında çocuk işçiliğin giderek yayıldığına dikkat çeken DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Uzmanı Özgün Millioğulları ise patronlara verilen her teşviğin çocukların daha fazla sömürülmesine neden olduğunu dile getirdi. Çocukların çok tehlikeli işlerde çalıştırıldığına ve çocuk işçi ölüm yaşının 5’e kadar düştüğüne dikkat çeken eden İSİG Ankara Meclisi Üyesi Uzman Pınar Abdal da “Çocuk işçiliğinin getirildiği bugünkü durum sermayedarlar için geliştirilen ve teşvik edilen çıraklık ve stajyerlik meselesidir” dedi.
Türkiye’de sokakta, çırak ve stajer olarak ve 15-17 yaş aralığında çalıştırılan tüm çocukların “çocuk işçi” olarak adlandırıldığını belirten Özgün Millioğulları, Türkiye’de 2016 yılında yapılan bir araştırmaya göre kayıt dışı 700 bin çocuğun çalıştırıldığını aktardı. Millioğulları, “İstihdama teşvik programı 2017 yılında hayata geçirildi. 2015 yılında çırak işçi sayısı 260 bin iken teşviklerle beraber çırak işçi sayısı bir milyon 170 bini bulmuş istihdam ise tam tersine düşmüştür. Yapılan her teşvik çocukların daha fazla sömürülmesine neden oluyor” dedi.
‘ÇOCUK İŞÇİLİĞİN ADI BUGÜN ÇIRAK İŞÇİ OLDU’
Türkiye’de çocuk işçiliğin adının çırak işçi olarak değiştiğini vurgulayan Millioğulları, “Gün geçtikçe bu sayı da artıyor. Sokakta çalışanları buna eklemiyoruz. Çocuklar itaatkar, ucuz ve güvencesiz çalıştırıldığı için daha cazip geliyor. Çıraklar için kıdem tazminatı olmuyor. Sigorta pirim yüklerinden işveren kaçabiliyor. Maalesef böyle bir gerçek var. Hükümet tarafından sadece kamuoyunda bu yılı çocuk işçiliği ile mücadele yılı ilan ettik ya da birkaç afiş dışında bir çalışma yok” dedi.
‘ÇOCUK İŞÇİLİĞİ İLE İLGİLİ ÖZEL BİRİMLER KURULMALI’
Çocuk işçiliği ile mücadelenin çocukların eğitim, sağlık imkanlarından eşit faydalanmasıyla sağlanacağını söyleyen Millioğulları, şu önerilerde bulundu: “Çocuk işçiliği ile ilgili birimler oluşturulmalı. Kendine has bütçesi, planı programı olmalı. 4+4+4 sisteminin olumsuzluklarının giderilmesi gerekiyor. Ankara’nın merkezinde onlarca çocuk çalışıyor. Bunların denetimleri sağlanmalı sosyal devlet anlayışıyla yapılmalı. En çok çocuk işçi yoksul ailelerinde, eğitimden yararlanmayanlarda görünüyoruz. Aileler yoksullukla mücadele ederken çocukları işçi olmak zorunda kalıyor. Kamuoyuna taşımak, takipçisi olmak çok önemlidir.”
ÖLÜMLERDE YAŞ 5’E KADAR DÜŞTÜ’
İSİG Ankara Meclisi Üyesi Uzman Pınar Abdal, artan çocuk işçiliğine karşı önlemlerin alınması için bu yılın mücadele yılı ilan edildiğini hatırlatarak, “Ama hükümet için ise bunun bir kamuoyu çalışması olmak dışında bir anlamı olmadığını görüyoruz. Hatta gün geçtikçe çocuk işçilerin arttığını ve koşulların daha da kötüleştiğini görüyoruz” dedi.
Artan çocuk iş cinayetlerine de dikkat çeken Abdal, “Çocuk işçiler sermayenin başat belirleyenleri haline gelmiş. Yani merkezi bir yere koyduğu iş güçlerinden bir tanesi durumuna getiriliyor. Suriyeli çocukların da dahil edilmesiyle daha kötü koşullarda çalışma ortamları oluşturuluyor. Son beş yılda yaşamını yitiren 100 çocuk tamamen çalışması yasak olan alanlarda ölen çocuklar. Çocuk işçilerin iş cinayetlerinde yaşamını yitirmesi artık 5 yaşına kadar düştü” diye konuştu.
Patronların, imza törenlerinde ‘Çocuk işçiliğini biz hayat hırsızlığı olarak görüyoruz’ dese de çocuk işçiliğinin getirildiği bugünkü durum sermayedarlar için geliştirilen ve teşvik edilen çıraklık ve stajyerlik meselesi olduğunu belirten Abdal, şöyle devam etti: “Çocuklarla en son yapılan anketlerde çocukların hane halkının yoksulluğundan kaynaklı çalışmak zorunda olduğu yönünde sonuçlar ortaya çıkıyor. Bunu sadece bir yasal düzenleme ile düşünmek aslında çok iyimser ya da alanın kendisini görmemek ile ilgili. Özellikle ülkedeki kriz ile birlikte çocuk işçiliğinin daha da artacağını göreceğiz. Hane halkı fakirleştikçe çocuk işçilik artacak. Çocuk iş gücüne duyulan ihtiyaç artacak.” (Ankara/MA)