Bu kamptan dönen gençlerin çantalarında umut var
16. Gençlik Yaz Kampı Komitesi Üyesi Elif Ergin, kampa ilişkin izlenimlerini yazdı: 'Türkiye gençliğinin mücadelesi üzerinde yükselmeye devam ediyor.'
Fotoğraf: Evrensel
Elif ERGİN
Kamp Komitesi Üyesi
1998’den bu yana düzenlenen gençlik yaz kampları biriktirmeye, Türkiye gençliğinin mücadelesi üzerinde yükselmeye devam ediyor.
Bu yıl ‘Bağımsızlık ve Özgürlük İçin Buluşuyoruz’ sloganıyla 16’ncısı gerçekleştirilen Gençlik Yaz Kampı başarıyla sona erdi. Türkiye’nin dört bir yanından 700’e yakın genç bir araya geldi.
Fabrikalardan, saya atölyelerinden, lise sıralarından, üniversitelerden gelenler kolektif bir yaşamı inşa etti. 24 Haziran Seçimlerinin ardından hız kazanan tek adam rejiminin karanlığı, gençliğin yaşamını dört bir yandan kuşatırken, Türkiye gençliğinin bu karanlığa karşı duruşunu güçlendiren bu bir hafta, önemli bir deneyimi ortaya çıkardı.
Kuşadası’nda gerçekleşen kampta, ilk günden son güne kadar gerek kültürel programı gerekse e söyleşi ve forumlarıyla gençliğin yaşamına dair çok yönlü tartışmalar yapıldı. Nasıl mı?
Hiç durmadan akan bir kamp yaşamı; üretmeyi, paylaşmayı, tartışmayı kolektif bir kültürle birleştiriyor. Günün ışımasıyla kamp alanında başlayan hayat, yüzlerce gencin el birliğiyle bambaşka bir hayata bürünüyor. Kahvaltı hazırlama sırası gelmiş olan ekipler yarı uykulu domatesleri kesiyor, çayı demliyor. Hoparlörden yayılan şarkılar eşliğinde biten kahvaltının ardından atölyeler başlıyor, Kampın hemen her gölgelik alanının altında bir atölye var. Kadın Çalışmaları Atölyesinde kadının toplumsal gelişmedeki yeri tartışılırken, biraz daha ileride katılımı en yüksek atölyelerden biri olan Politik İktisat Atölyesinde dalgaların sesi eşliğinde, Türkiye ekonomisi ve siyasi rejimi, genç işsizliğin nedenleri tartışılıyor. Müfredattan çıkarılan evrim, gençlik yaz kampında gençlerin bilimden yana tavırlarının bir adresi olarak devam ediyor. Kampın meydanında kurulan Heykel Atölyesinde kil, gençlerin elinde sanat eserlerine dönüşüyor. Öte yandan Latin ezgileri eşliğinde kapanış gecesine gösteri hazırlıkları tam gaz devam ediyor. Edebiyat, yaratıcı drama, ritim, sanat inceleme, şehircilik, sinema derken atölye listesi uzuyor. Hemen hepsi de yoğun katılımla gerçekleşiyor.
Her köşe başında sandalyeleri ile yuvarlak oluşturmuş kümeler var. Kürt illerinden gelen gençler Batıdan gelenlerle konuşuyor; farklı üniversitelerden gelenler üniversitelerine dair sohbet ediyor.
“Halkın kendini yönettiği bir ülke mümkün mü? Sovyetlerde nasıl başarılmış? İşsizlik nasıl çözülebilir?” Soruları cevaplanıyor.
Marksizmin Güncelliği; liberal reformist dalgaya karşı Marksizmi savunmak, 24 Haziran Seçimlerinin ardından politik sistem tartışmaları ve halk demokrasisi, 68’in 50. yılında anti emperyalist mücadele panelleri çok yönlü tartışmalarla yürütülürken işçi gençlik forumu, üniversite ve lise forumlarında çokça deneyim paylaşılıyor, sorunlar ortaya konuyor. Mikrofon sürekli el değiştiriyor; kalabalık karşısında ilk kez konuşan titrek sesler giderek güçleniyor. Örgütlenmek, örgütlü hareket etmek, yan yana gelmek, en küçük olanağı talepler için mücadele fırsatına çevirmek, üç forumun da ortak sonuçları olarak çıkıyor.
Son gün değerlendirme forumunda kampa ilk kez katılanlardan söz alanlar arasında, ‘kampın bitmesini hiç istemiyorum’ diyen de var, öğrendiklerinin listesini sayarken yemek yapmanın yanına sosyalizm, artı-değer gibi kavramları ekleyen de.
Bireyciliğin, rekabetin dayatıldığı bir toplumsal düzende kolektif bir yaşamın tadı her bir genç açısından eşsiz bir deneyime dönüşüyor. Ve bu deneyimin sonuçları değerlendirme forumuna da yansıyor.
Latin Dansları Atölyesinin ilk gününde yalpalayan adımların güzel bir dans koreografisine, kil paketlerinin heykellere, ritimlerin birleşip şarkılara dönüştüğü son gece gençliğin tüm rengiyle sona eriyor.
Kapanış gecesinde Ege sahillerinden çıkan çağrı Türkiye’yi aşıyor ve dünyanın dört bir yanına yayılıyor; kapitalist emperyalist sistemin karşısında dünya gençliğinin eşit ve özgür bir gelecek mücadelesine Ege kıyılarından güçlü bir ses eklenmiş oluyor.
Bu yazının yazıldığı saatlerde kamp alanı toplanmış, çadırlar kaldırılmış, otobüslerin tekerlekleri geldikleri yere doğru dönüyordu.
Hakim sınıflar, gençliğin çalışma ve yaşam koşullarını daha da ağırlaştıracak güçlü saldırılara hazırlanıyor. Ama bu kamptan dönen gençler çantalarında yalnızca kamp malzemelerini taşımıyor, bu dönemde ne yapmaları gerektiğini tartışmış, birbirinden güç almış, umut ve çözüm yolları taşıyarak geri dönüyor. Kamptan yükselen sesi ülkenin dört bir yanına yaymak ve daha da güçlenerek gelecek yıl görüşmek üzere.