Kozak’a bayramı zehir ettiler; yeni yerlere ÇED olumlu raporu verilmiş

İzmir’in Bergama İlçesi’nde, Ovacık’taki altın madeni tesisinin kapatılması için yıllardır mücadele eden yöre halkı ve çevreciler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen ÇED olumlu kararına ve yargının 3 Temmuz’da verdiği yürütmeyi durdurma kararının uygulanmamasına itiraz ettiler. 

“Kayyım” tarafından yönetilen Ovacık Altın Madenine karşı yargı 3 Temmuz tarihinde yürütmeyi durdurma kararı verilmesi Bergamalılar ve çevreciler arasında sevinç yaratmıştı. Ancak bu kararın üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen ÇED’i iptal edilen Gelintepe için yeni başvuru yapılırken, buranın 4,5 km yakınındaki Kapukaya ve Yukarıbey’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ÇED olumlu kararı verdiği ortaya çıktı. Bu karar karşısında şaşkınlık yaşayan Kozak Yukarıbey Çevre Derneği, Bergama Çevre Platformu, Kozaklı muhtarlar ve yöre halkı soluğu Bergama Adliyesi önünde aldı. Buraya ellerinde itiraz dilekçeleriyle gelen vatandaşlar yargı kararının biran önce uygulanmasını ve altın madeninin kapatılmasını isteyerek dilekçelerini Bergama Kaymakamlığı’na teslim ettiler.

NEZİHE TEYZE’NİN İSYANI: MADEN KAPATILSIN

Adliye önünde ki basın açıklamasına katılan çevre mücadelesinin simge isimlerinden 65 yaşındaki Kozak Yukarıbey’den Nezihe Solak; “Ovacık Altın Madeni’nin kapatılmasını istiyoruz. Sularımızı zehir ettiler. Domates ekilmiyor. Fıstık ağaçlarımız verimini kaybetti. Biz ne yapacağız” diyerek isyan etti.

ŞİRKET KOZAK YAYLASINI YOK ETMEK İSTİYOR

Ardından Kozak Yukarıbey Çevre Derneği Sözcüsü Tuncay Öztürk tarafından basın açıklaması okundu. Basın açıklamasında; “Bayramı bize zehir edenleri lanetliyoruz. Kozak Kapukaya ve Yukarıbey’de altın madenine izin verilmiştir. Kapukaya’da 4325 tane çam ağacı kesilecektir. Bu ağaç katliamına dur demek için itiraz ediyoruz. Ovacık’ta mahkeme kararı uygulanmıyor. Maden kapatılmadığı için şirket gözünü Kozak Yaylasına dikmiştir. Bir ağaç kolay mı yetişiyor. Gözünü altın hırsı bürümüş şirket Kozak Yaylası’nı yok etmek istiyor. Buna karşı susmayacağız. Çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceği için anayasanın 56.maddesindeki doğayı koruma görevimizi sonuna kadar savunacağız. Kapukaya maden sahası içinde Bergama’yı besleyen içme suyu kaynaklarımız tehlike altındadır. Cennet vatanımız Kozak’ı dedelerimizden aldığımız gibi yemyeşil olarak torunlarımıza bırakmak suçsa biz suç işliyoruz. Bayramımızı bize zehir edenleri lanetliyoruz” denildi.

'KOZAK’TAN ELLERİNİ ÇEKİNCEYE KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ'

Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel ise; “Anayasanın 56.maddesinin bize vermiş olduğu haklar var. Biz bugün burada yaşadığımız Kozak Yaylası’nı, Kapukaya’yı korumak ve Bergama’nın içme suyuna sahip çıkmak için ilk adımımızı atmış bulunuyoruz. Bu bizim anayasal hakkımız. Bundan sonra Kozak’tan ellerini çekinceye kadar bu mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

'ÇED SÜRECİNİ MEŞRU BULMUYORUZ'

Yapılan açıklamaların ardından İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yazılan dilekçeler, Bergama Kaymakamlığına teslim edildi.

Dilekçelerde ise; “Bergama Ovacık Altın Madeni İşletmesi’nde Danıştay 6.Dairesinin 13 Mayıs 1997 tarihli kararı ile başlayan süreç devam ediyor. Anayasa ve yasalar yok sayılarak, yargı kararı yine etkisiz hale getirilmek isteniyor. Ovacık Altın Madeni İşletmesi’nin çevre sağlığı ve canlı yaşamı için risk oluşturduğu, kamu yararına aykırı olduğu İzmir 6.İdare Mahkemesi’nin 3 Temmuz 2018 tarihinde verdiği kararla da ortaya çıkmıştı. Kararın en az otuz gün içinde uygulanması ve maden işletmesinin mühürlenmesi gerekiyordu. Ama böyle olmadı. Yargı kararının yeniden yok sayıldığını görüyoruz. Eksikliklerin giderilmesi kılıfı altında hazırlanan ÇED Raporu 10 Ağustos 2018 tarihinde toplanan İnceleme Değerlendirme komisyonu tarafından aynı gün yeterli bulunup nihai kabul edilmiş. Anayasanın 56.maddesinde tanınan haklar ile yüklenen ödeve dayanarak; Ovacık Altın Madeni işletmesi ile ilgili ‘Anayasa ve doğanın yasaları yok sayılarak’ başlatılan yeni ÇED sürecini meşru bulmuyoruz. Düzmece nihai ÇED raporuna itiraz ediyoruz” ifadelerine yer verildi.

Dilekçe metninin devamında ise “Anayasanın ‘Hukuk Devleti' ilkesini düzenleyen 2. maddesi ile yargı kararlarının bağlayıcılığını düzenleyen 138. maddesi gereğince şimdi yapılması gereken çevreyi ve hukuku kirleten Ovacık Altın Madeni işletmesinin temelli kapatılması, sorumluların cezalandırılması, zararların giderilmesidir" denildi.  (İzmir/EVRENSEL)