03 Eylül 2018 23:59

Köylülerin güvenlik bölgesi isyanı: Kendi köyümüzde yaşamak istiyoruz

Dersim’de köyleri her yıl ‘özel güvenlik bölgesi’ ilan edilen köylüler, savaş politikalarına ve yetkililere tepki gösterdi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Serpil BERK
Dersim

Dersim’de ‘90’lı yıllarda birçok köy boşaltılmasının ardından günümüzde köylerine dönmelerine izin verilen köylüler ‘özel güvenlik bölgesi’ adı altında engellemelerle karşılaşıyor. Engellemelere maruz kalanlardan biri de Zeytin ailesi. Geçimlerini sağladıkları köylerinden çıkması istenilen Zeytin ailesi, “Kendi köyümüzde yaşamak istiyoruz sadece. Kimseye bir zararımız yok. Savaşı istemedik hiç bir zaman, barış içerisinde yaşadık hep. Bitsin bu savaş artık” diyor.

Dersim’in Eğriyamaç köyünde yaşayanların köyleri 1994 yılında askeri operasyon gerekçe gösterilerek boşaltılıyor. Bu tarihten sonra tarım ve hayvancılık yapmak için köylerine gelmenin zor olduğu köylülere 2002 yılında gidebilirsin deniliyor. Ancak güvenlik güçleri izin vermiyor. 2013 yılında çözüm süreci başlayınca köylüler, geri dönüş için yeniden umutlanıyor. Bu sefer iktidar tarafından açıkça dillendirilerek, köylerine geri dönecekler için destek verileceği açıklanıyor. Ancak bu dönemde de engellemelere maruz kalan köylülerden bazıları izin alarak köylerinde bahardan sonbahara kadar tarım ve hayvancılık yapmaya başlıyor. Çözüm sürecinin bitmesinden sonra ise başlayan askeri operasyonlarla köylülerin yeniden köylerine dönmesi engellemeye çalışılıyor.

Her seferinde bin bir zorlukla karşı karşıya kalan Eğriyamaç köylülerine son olarak köylerinin “özel güvenlik bölgesi” içinde olduğu belirtilerek, köyü boşaltmaları istendi. Dersim’de son bir aydır askeri operasyon sonucu çıkan orman yangını bölgesi içinde olan Eğriyamaç’ta yaşayan Zeytin ailesi, yıllardır ‘özel izin’ alarak köylerinde tarım ve hayvancılık yaparak geçimlerini sağlamaya çalışıyor.

Zeytin ailesinden Hüseyin Zeytin ile yaşadıklarını konuştuk. Köyde Zeytin ailesinden 4 kardeş, aileleri ile beraber belli dönemlerde yaşıyor. Geçtiğimiz haftalarda köylerine yakın bölgede çıkan orman yangınında Zeytin ailesine ait arılar dumanda etkilenerek ölmüştü. Yangın doğa gönülleri tarafından kontrol altına alınsa da askeri operasyon sonucu aynı bölgede tekrar çıkan yangının halen devam ettiği belirtiliyor.

HER YIL AYNI MAĞDURİYET

Karakoldan çağırılarak köyün boşatılmasının istendiğini söyleyen Zeytin, ilkbaharda sözlü olarak validen ve jandarma komutanından beyan alarak köylerine geldiklerini söylüyor. Zararlarının karşılanması sonucu köyden gidebileceklerini belirten Zeytin, kendi bölgelerinde çatışma olmamasına rağmen sıkıntısını kendilerinin yaşadığını anlatıyor. 4-5 yıldır benzer sıkıntılar yaşadıklarını dile getiren Zeytin, “Köyümüz 2016’da da “özel güvenlik bölgesi” ilan edildiği için mahsullerimizi toplayamadık. Arı tahribatım oldu. Mahkemeye verdim, arı tahribatının zararını kısmen aldım ama diğer ürünlerin zararının karşılığını alamadım. 2017’de yine izin alarak geldik, tarlalarımızı sürdük fakat yine mahsulü toplayamadan çıkmak zorunda kaldık. Bu yıl ise geç izin verdikleri için üretim zamanı geçtikten sonra köye gelebildik ve ancak yaz bostanı ekebildik. Bu yıl da aynı tedirginlik ve sıkıntılar tekrar başladı” diyor.

‘ZARARIMIZI KİM ÖDEYECEK?​’

Geçtiğimiz haftalarda çıkan orman yangınında arılarının öldüğünü hatırlatan Zeytin, “Yangın çıktı. Duman köye geldi. Gittim 20 kovana baktım arı yok. 600 tane arım ölmüş. Zarar ziyanımızı kim ödeyecek? Dilekçe verdim İl Tarım’a zarar, ziyan tespitine gelsin diye, ‘gelemiyorum’ diyor. Komisyona dilekçe veriyorum aylarca gelen giden yok” diyor.

‘DESTEK DEĞİL ENGEL VAR’

1994’te köy boşaltmalarından beri benzer sıkıntılar yaşadıklarını anlatan Zeytin, “Köyler boşaltıldı, 2002’de açıldı. Köyüne gitmek istiyorsun güvenlik güçleri bırakmıyor. Valilik ‘serbest’ diyor, diğer taraf bırakmıyor. Valiliğe gidiyorsun ‘benim böyle bir yasağım yok’ diyor. 2013’te barış süreci başlayınca yavaş yavaş gelip köyümüze yerleşelim dedik ama ne yol ne de başka bir şeyi yapamıyorsun. Hükümet ‘köye geri dönüşler için her türlü destek sağlanacak’ diyor, desteği boş verin her türlü engelle karşılaşıyoruz” diyor.

‘BİTSİN BU SAVAŞ’

Kendi köylerinde tapulu arazilerinde yaşamak istediklerini dile getiren Zeytin, “Kendi köyümüzde yaşamak istiyoruz sadece. Kimseye bir zararımız yok. Herkes kendi köyüne sahip çıksın. Savaşı istemedik hiç bir zaman, barış içerisinde yaşadık hep. Bitsin bu savaş artık. Savaş psikolojisinden çıkalım artık. Buralar maden sahası ve ben bilerek insansızlaştırıldığını düşünüyorum” diyor.

‘YANGININ SÖNDÜRÜLDÜĞÜNÜ GÖRMEDİK’

Valiliğin ‘yangının söndürülmesi için gerekli çalışmalar yapılıyor’ açıklamasını da eleştiren Zeytin, “Biz helikopterlerle yangına müdahale edildiğini görmedik, başka bölgede olduysa bilemem ama burada söndürürken görmedik” diyor.

ÖNCEKİ HABER

Eski savcı çöplükte ölü olarak bulundu

SONRAKİ HABER

Bacakları yakılan kedi yuva buldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa