04 Eylül 2018 23:57

Yeşilçam’ın unutulmaz yönetmeni: Aram Gülyüz

Özlem Ertan, 1 Eylül’de hayatını kaybeden yönetmen, senarist ve yapımcı Aram Gülyüz’ü yazdı: Son anına kadar sinemadan kopmadı.

Ekran görüntüsü: Sözlü Tarih/YouTube

Paylaş

Özlem ERTAN

Pek çok Yeşilçam filminde imzası bulunan, Türk sinemasının en üretken yönetmenlerinden Aram Gülyüz’ü 1 Eylül Cumartesi günü kaybettik. 1931 doğumlu Gülyüz, esprili ve sıcak kişiliğiyle de tanınan, sevilen biriydi. Yarım asrı aşan sinema hayatında 140 film ve 30’a yakın televizyon dizisi yönetti.

SİNEMAYA TESADÜFEN GİRDİ

Aram Gülyüz’ün hayatı, tesadüflerin insan yaşamında ne kadar belirleyici olabildiğinin kanıtı aslında. İstanbul’da kolej eğitimini tamamladıktan sonra Britanya’ya gidip İngilizce öğrenen sanatçı, ardından Türkiye’ye dönüp askerliğe başladı. Bu sırada Kore savaşı çıkmıştı ve bu ülkeye gönderilmek üzere iyi İngilizce bilen askerler aranıyordu. Bu işe talip olan Aram Gülyüz, 1954-55 arasında Kore’deydi. Aynı çadırda kaldığı asker arkadaşlarından biri de film yönetmeni, senarist Halit Refiğ idi. İkisi iyi arkadaş oldular ve İstanbul’a döndükten sonra da görüşmeyi sürdürdüler. Aram Gülyüz, bu sırada British Airways’in (Britanya Havayolları) İstanbul şubesinde memur olarak çalışıyordu. Arkadaşının renkli kişiliğinin sinema için çok uygun olduğunu düşünen Halit Refiğ ise onu film dünyasına girmesi için ikna etmeye çalışıyordu.

ÖNCE YAPIMCI SONRA YÖNETMEN

Sonunda ikna çabaları başarıya ulaştı ve Aram Gülyüz, yapımcı olarak sinema dünyasına adım attı. Yapımcılığını üstlendiği ilk film, Türk-Alman ortak yapımı olan İstanbul Macerası’ydı. Bu filmde Sadri Alışık, Orhan Günşiray ve Öztürk Serengil gibi isimlerin yanı sıra Alman oyuncular Carl Möhner, Eva Palmer ve Bianca Breneca da rol almıştı. Aram Gülyüz, 1960 yapımı Sensiz Yıllar’da hem yönetmen hem de senarist olarak göründü. Bu filmde Metin Serezli, Nurhan Nur ve Serpil Gür oynuyordu. Başrollerini Orhan Günşıray ile Türkân Şoray’ın paylaştığı 1961 yapımı Aşk ve Yumruk’ta ise yönetmen olarak sinemaseverlerin karşısına çıktı. Artık sinemanın teknik yönlerine de hâkimdi ve peş peşe filmler çekti.

İSMAİL DÜMBÜLLÜ İLE ÇALIŞMAK

Aram Gülyüz, Yeşilçam’ın Yeşilçam olduğu yılların yönetmeniydi her şeyden evvel. Türkân Şoray, Fatma Girik, Kenan Pars, Orhan Günşiray, Ahmet Tarık Tekçe’nin de aralarında bulunduğu yıldızlarla çalıştı, birlikte filmler yaptı. Bir röportajında, en çok önem verdiği filminin 1963 yapımı Temem Bilakis olduğunu söylemişti. Bunun nedeni ise Türk tiyatrosunun ve orta oyununun ustası İsmail Dümbüllü’nün de Temem Bilakis’in oyuncu kadrosunda yer almasıydı. Bu filmde İsmail Dümbüllü’nün yanı sıra Öztürk Serengil, Çolpan İlhan ve Suzan Avcı da oynamıştı.

Aram Gülyüz’ün yönettiği ya da hem yapımcılığını hem de yönetmenliğini yaptığı filmleri saymaya kalksak sayfalar yetmez. Ancak, Zeynep Değirmencioğlu’nun başrolünü oynadığı Ayşecik filmlerinin adını mutlaka geçirmek gerekir. Tam on bir Ayşecik filmi yönetmişti Aram Gülyüz.

EROTİK FİLMLER DÖNEMİ

1970’li ve 80’li yıllarda Türk sinemasında erotik filmler furyası vardı. Aram Gülyüz de pek çok erotik film çekti. Bunlardan bahsederken, “Erotik diyoruz ama öyle acayip bir durum da yoktu. Hani bizim açık fıkralarımız vardır ya, o tarzdı bu filmler de. Pornografi falan yoktu. Onu sonra koydular. Bir film var, Fatma Girik’le Fikret Hakan evleniyordu, onlar öpüşürlerken detay resimler çıkardı arada. Buydu erotik dediğimiz” demişti.

UĞURLUGİL AİLESİ VE İNCE İNCE YASEMİNCE

Televizyon tarihine geçen dizilere de imza attı Aram Gülyüz. Yıldız Kenter, Şükran Güngör, Tevfik Gelenbe gibi usta oyuncuların rol aldığı, hafızalardaki tazeliğini hâlâ koruyan Uğurlugil Ailesi’ni o yönetmişti mesela. Yasemin Yalçın’ın oynadığı İnce İnce Yasemince’nin rejisör koltuğunda da o oturuyordu.

Aram Gülyüz, sinemadan son günlerinde bile kopmadı. 2014’te Zaman Makinesi 1973 adlı filmi vizyona giren sanatçı, Nimet adını verdiği son senaryosunu da çekmek istiyordu, ancak ne yazık ki ömrü buna yetmedi.  Kim bilir belki de Aram Gülyüz’ün anısına başka bir yönetmen çeker bu filmi ve böylece ustanın arzusu da yerine gelmiş olur.

Aram Gülyüz’ün Türk sinema tarihinden ayrı düşünülemeyecek yaşamı ve sanatı hakkında bilgi edinmek isteyenlere Bercuhi Berberyan’ın kaleme aldığı, geçen yıl Paros Yayıncılık’tan çıkan Aram Gülyüz- Yeşilçam’ın En Üretken, Muzip Yönetmeni adlı kitabı okumalarını öneririm. Bu kitabın editörlüğünü yapabildiğim ve böylece ustanın hayatına yakından bakabildiğim için kendimi şanslı sayıyorum.

İMZA: A. GÜLYÜZ

İçimi acıtan bir ayrıntıya da değinmek isterim. Aram Gülyüz’ün 1960’larda çektiği pek çok filmin afişinde ve jeneriğinde “A. Gülyüz” imzasını görürüz. Dönemin bazı yapımcıları ile dağıtımcıları, bir Ermeni adı olan Aram’ı afişe yazmak yerine “A” harfi ile yetinmeyi uygun görmüşlerdir çünkü.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Yeni e’de bu ay: Kadınlığın tehciri

SONRAKİ HABER

EMEP'ten Flormar işçisiyle dayanışma kampanyası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa