Mehmet Sincar’ın öldürülmesinin üzerinden çeyrek asır geçti
DEP Milletvekili Mehmet Sincar’ın öldürülmesinin üzerinden çeyrek asır geçti. Kardeşi Ali Sincar, cinayetin gerçek faillerinin gizlendiğini söyledi.
Fotoğraf: MA
Ahmet KANBAL
Batman’da 4 Eylül 1993 tarihinde Demokrasi Partisi (DEP) İl Yöneticisi Metin Özdemir’le birlikte uğradıkları suikast sonucu hayatını kaybeden DEP Milletvekili Mehmet Sincar’ın öldürülmesinin üzerinden 25 yıl geçti. Ağabeyinin ölümünün üzerinden çeyrek asır geçmesine rağmen faillerin açığa çıkarılmadığına dikkat çeken Ali Sincar, “Barış insanı” olarak nitelendirdiği Mehmet Sincar’ın yaşamı ve verdikleri mücadeleyi anlattı.
‘FAİLİNİN YAKALANMIŞ, CEZASININ VERİLMİŞ HİSSİ OLMADI’
Ağabeyinin bölgede yaşanan hak ihlalleri, faili meçhul cinayetler ve halkın her türlü sorunu için mücadele eden bir siyasetçi olduğuna dikkat çeken Sincar, “Duruşuyla, davasına sahip çıkışıyla, çevresinde yarattığı saygınlığıyla örnek alınacak bir isimdi” dedi.
Sürekli farklı failler bulunarak gerçek sorumluların ortaya çıkarılmadığına işaret eden Sincar şunları dile getirdi: “Amaç ortada bir kafa karışıklığı yaratıp, asıl fail veya failleri saklamaktı. Yaptığı işler, çalışmaları devlet nezdinde hoş görülmeyen işlerdi. Devlet diyoruz; çünkü devlet tarafından bizzat hedef gösterildi ve JİTEM tarafından öldürüldü. Faili bellidir. O dönemin devlet yöneticileri, derin yapılanmasıdır. Bizde failin yakalanmış, cezası verilmiş gibi bir his olmadı hiçbir zaman. Çünkü asıl failler dışarıda, başka insanları da katlettiler.”
'TÜRKİYE KENDİSİYLE YÜZLEŞMELİ'
Türkiye’de bugün yeniden bir baskı sürecinin hayata geçirildiğini kaydeden Sincar, Cumartesi Anneleri’nin eyleminin yasaklanmasının buna örnek olduğunu söyledi. “Yaratılmak istenen ortam ‘90’lı yıllardır” diyen Sincar, “Türkiye’de hiçbir şeyin değişmediğini görüyoruz. Cumartesi Anneleri çocuklarının kemiklerini istiyor. Bir mezarları olsun istiyorlar. Adalet ve hukukun işletilmesini istiyorlar. Ancak bunu istedikleri için saldırıya maruz kalıyorlar. Yine aslında bize adalet diye sundukları şeyin aslında adalet olmadığını, sadece gerçek failin üstünün örtülme çabası olduğunu görüyoruz. Ne yazık ki Türkiye’nin durumu bu” ifadesinde bulundu.
Sincar, Türkiye’nin bu “karanlık” tablodan çıkmasının ise, “Devletin içten içe kendisine hesap sorması ve demokratik bir yapıya bürünmesi” ile mümkün olacağını vurguladı. “Türkiye kendisiyle yüzleşmeli” çağrısında bulunan Sincar, şunları söyledi: “Kendisi ile yüzleşmediği, bu meseleleri saklamaya çalıştığı sürece değişen bir şey olmaz. Demokratikleşmesi lazım. Demokratikleşmesi de Kürt Sorunu’nun çözümünden geçer. Kürt Sorununun çözümü ise, Abdullah Öcalan üzerindeki tecride son verilerek, diyalog ve barış iradesinin ortaya konulması ile mümkündür. Mehmet Sincar bugün yaşıyor olsaydı yine görevi başında olur, Türkiye’yi demokrasiye kavuşturmak için mücadele ederdi.”
MEHMET SİNCAR CİNAYETİ
Demorkasi Partisi (DEP) Parti Meclisi (PM) üyeleri Habip Kılıç ve Hikmet Kılıç’ın silahlı saldırı sonucu öldürülmesi olayını araştırmak için Batman’a gelen DEP Mardin Milletvekili Mehmet Sincar, 4 Eylül 1993 tarihinde partisinin Batman İl Yöneticisi Metin Özdemir ile birlikte uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Cinayet ilk olarak Türk İntikam Tugayları (TİT) tarafından üstlenildi. Sincar’ın öldürülmesi daha sonra Balıkesir’in Susurluk ilçesinde yaşanan ve tarihe “Susurluk Kazası” olarak geçen olayla anılır oldu.
“Susurluk Kazası”na ilişkin dönemin Başbakanlık Müsteşarı Kutlu Savaş tarafından hazırlanan raporda cinayetin, “Yeşil” olarak bilinen Mahmut Yıldırım ile itirafçılar Alaattin Kanat, İsmail Yeşilmen ve Mesut Mehmetoğlu’nun işlendiği belirtildi. En son Hizbullah tutuklusu Cihan Yıldız ve firari sanık Ejder Arpa cinayetten sorumlu tutuldu. Hizbullahçı Yıldız müebbet hapis cezasına çarptırılırken, firari sanık Arpa bulunamadı. (Mardin/MA)