Diyarbakır’daki Yaşam Hakkı Anıtı’na abluka
Kayıp yakınlarının yarın Koşuyolu Parkı’nda düzenleyecekleri 500. hafta eylemi öncesi, Yaşam Hakkı Anıtı abluka altına alındı.
Fotoğraf: MA
Kayıp yakınlarının yarın gerçekleştirecekleri 500’üncü hafta eylemi öncesinde Koşuyolu Parkı’nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı, polis bariyerleriyle abluka altına alındı. Koşuyolu Parkı’nda meydana gelen patlamada yaşamını yitiren 10 kişinin anısına yapılan anıta yapılan muamele, Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı’na yapılanları hatırlattı.
’90’lı yıllarda JİTEM tarafından kaçırılan ve bir daha haber alınamayan, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması için İstanbul’un Galatasaray Meydanı’nda her hafta eylem yapan Cumartesi Annelerine dönük engellemeler, Diyarbakır ve Batman’daki kayıp yakınlarına uzandı.
OHAL YASAĞINA GERİ DÖNÜLDÜ
Diyarbakır’da her hafta Koşuyolu Parkı’nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde kayıplarının akıbetini soran aileler, 20 Temmuz 2016’da ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) ile birlikte açık alanda eylem yapılması engellendi. İki yıl boyunca İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesinde eylemlerini sürdüren kayıp yakınları, 100 hafta sonra OHAL’in kaldırılması ile yeniden İnsan Hakları Anıtı önünde eylemlerini sürdürdü.
VALİLİK YASAĞI
Kayıp yakınlarının 499’uncu hafta eylemleri, geçen hafta Diyarbakır Valiliği tarafından “kamu güvenliği” gerekçesiyle yasaklandı, anıtı ablukaya alan polisler eyleme izin vermedi. Kayıp yakınlarının yarın gerçekleştirilecekleri 500’üncü hafta eylemleri öncesi, Koşuyolu Parkı polis bariyerleri ile kapatıldı.
YÜKSEL CADDESİ’Nİ HATIRLATTI
Kayıp yakınları, 12 Eylül 2006’da Koşuyolu Parkı’nda meydana gelen patlamada yaşamını yitiren 5’i çocuk 10 kişinin anısına 12 Eylül 2008’de yapılan Yaşam Hakkı Anıtı önünde kayıplarının akıbetini sormaya başlamıştı. Söz konusu uygulama, OHAL kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararname (KHK) ile ihraç edilen eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın Ankara’nın Kızılay semtinin Yüksel Caddesi’nde bulunan ve Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni okuyan bir kadını temsil eden İnsan Hakları Anıtı’nın bariyerlerle çevrilmesini hatırlattı.
BİLİCİ: ŞAŞIRMADIK
Yıllarca kayıp yakınları ile birlikte bariyerlerle kapatılan Yaşam Hakkı Anıtı önünde kayıpların akıbetini soran İHD Genel Başkan Yardımcısı Raci Bilici, uygulamaya şaşırmadıklarını söyledi. OHAL’in kaldırıldığını; ancak uygulamaların sürdürüldüğünü ifade eden Bilici, “Engellemeler, antidemokratik uygulamalar bizi şaşırtmadı. OHAL kalktı, bununla beraber toplum bir nebze nefes alır, demokratik eylemlerini, anayasal haklarını, uluslararası sözleşmelerin bireylere tanıdığı hakları, sivil toplum kuruluşlarına tanıdığı hakları kullanma umudu vardı. Ama maalesef böyle olmadı” dedi.
‘DEVLETİN YÜZLEŞMESİ KAÇINILMAZDIR’
Kayıp yakınlarının Diyarbakır ve İstanbul’da yürüttükleri adalet mücadelesinin, insani mücadele olduğunu vurgulayan Bilici, şunları söyledi: “Bu mücadeleyle, bu ülkede kayıpların olduğu, yargısız infazların olduğu, ‘faili meçhul’ cinayetlerin olduğu, gözaltında kayıpların olduğu gerçeği, onurlu mücadeleyle ispatlandı. Devletin bununla yüzleşmesi gerektiği, kaçınılmaz bir noktaya geldi. Bununla yüzleşmeme adına, engelleme ve yasaklama girişimlerinde bulunuyorlar. Bu çok keyfi bir uygulama, hukukla, yasalarla, uluslararası sözleşmelerle açıklanamaz.”
‘HAKİKAT YAKALARINA YAPIŞACAK’
Yaşam Hakkı Anıtı’nın kapatılmasının insani değerlerle bağdaşmadığını ifade eden Bilici, şöyle devam etti: “Bizler insan hakları savunucuları, anneler, kayıp yakınları, barış anneleri, toplumun insan haklarından yana olan kesimler, bu mücadeleye sahip çıkıyor ve çıkmaya devam edecektir. Hiç kimse hakikatten kaçamaz. Hakikat er ya da geç, hakikati gizleyenleri ve açığa çıkmasını engelleyenlerin yakasına yapışır. Onları bulur. Bizler bu mücadeleyi her koşul altında sürdüreceğiz. İnsani bir mücadeledir. Bunu sürdüreceğiz.”
Bilici, kayıp yakınlarının 500. hafta eylemlerini, OHAL boyunca eylemlerini sürdürdükleri İHD Diyarbakır Şubesinde gerçekleştirecekleri bilgisini verdi. (Diyarbakır/MA)