12 Eylül 2018 00:13

Kenan Bilgin'in ailesi 24 yıldır adalet istiyor

Cumartesi Anneleri eyleminin ilk katılımcılarından İrfan Bilgin ile ağabeyi Kenan Bilgin'in kaybedilmesini ve verdiği 24 yıllık mücadeleyi konuştuk.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Eylem NAZLIER
İstanbul

Cumartesi Anneleri, 24 yıl önce başlamışlardı oturma eylemine ve o zaman sayıları çok azdı. Eyleme ilk başlayanlardan biri de İrfan Bilgin’di. 12 Eylül 1994 yılında Ankara’daki evinden terörle mücadele şubesi ekiplerince gözaltına alınan Kenan Bilgin’in kardeşi olan İrfan Bilgin hâlâ eylemine devam ediyor. Çünkü ağabeyini gözaltına alındıktan sonra bir daha  göremedi. Bilgin, 24 yıldır ağabeyini kaybedenlerin peşinde. İrfan Bilgin, AİHM’de Türkiye’yi mahkum ettirse de onun tek isteği bütün kayıp yakınları gibi, kaybedenlerin yargılanması ve ağabeyinin bir mezarının olması. İrfan Bilgin elinde ağabeyinin fotoğrafıyla her hafta Galatasaray Meydanı’nda hem ağabeyinin hem de gözaltında kaybedilen diğer insanların akıbetini soruyor. Kenan Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin ile 24 yıllık süreci konuştuk.

‘SİSTEMLİ BİR ŞEKİLDE İŞKENCE GÖRDÜ’

“12 Eylül bana genellikle iki şey hatırlatır” diyor Bilgin ve anlatmaya başlıyor:

“Birincisi 12 Eylül faşist diktatörlüğün yönetime el koyması gelir. İkincisi ise 12 Eylül 1994 aklıma gelir. 12 Eylül 1994 tarihi Bilgin ailesinin canından can koptuğu bir tarihtir. 12 Eylül 1994 tarihinde işçi sınıfının yoldaşı, Türkiye halklarının kurtuluşu için gözünü kırpmadan canı pahasına mücadele eden Kenan Bilgin’in gözaltına alındığı tarihtir.”

Kenan Bilgin’in Ankara’da TDKP operasyonu sırasında gözaltına alındığını söylüyor Bilgin ve yaşananları şöyle anlatıyor:

“Kenan ile birlikte 11 kişi gözaltına alınır. Bunlar Ankara Terörle Mücadele Şubesinin ‘DAL’ olarak bilinen ünlü işkence merkezine götürülür. Sistemli bir şekilde işkenceye tabi tutulur. Kenan’ın dışındaki arkadaşları gözaltı süreleri dolduktan sonra mahkemeye çıkarıldılar. Ama Kenan’ın gözaltına alındığına dair herhangi bir işlem yapılmamıştır. Ailesi, İnsan Hakları Derneği ve avukatlarımızla gereken her yere başvurularımızı yaptık. Fakat herhangi bir sonuç alamadık. Söylenen tek şey ‘bizde yok’. Gözaltında savcılığa çıkarılan Kenan’ın yoldaşları savcıya Kenan’a yoğun işkence yapıldığı ve hâlâ gözaltında olduğuna dair kayıt alınmadığını ileterek ‘Kenan Bilgin’in hayatından endişe ediyoruz’ diye tanıklık yaparlar ancak savcı ‘Ben onunla ilgili soru sormuyorum sorduğum sorulara cevap verin’ diye azarlar. Dolayısıyla Kenan Bilgin’in gözaltında olduğu kabul edilmedi ve yaptığımız bütün başvurular olumsuz sonuçlandı.”

‘ÖLDÜRÜLECEĞİNİ BİLİYORDU’

“Kenan devlet tarafından öldürüleceğini biliyordu” diyor İrfan Bilgin ve devam ediyor:

“Öldürülmeden 1 yıl önce Antep’te gözaltına almışlardı. Orada da ağır işkenceler görür, öldü diye sorguya son verirler. Ama ölmez sağlığı kötü bir vaziyette bırakmak zorunda kalırlar. Ağabeyim o zaman şunu söylemişti: “Beni bırakırken ‘Bu defa da bırakıyoruz ama bir daha elimize düşersen kurtulamayacaksın’ dediler” Ağabeyim bizzat bunu söyledi. Bu planlı bir şeydi. Sadece işkenceyle öldürüldü olayı değil, planlı bir yok etme politikası bu. Kenan Bilgin suçluysa eğer yasaların karşısına çıkarırsın, yargılarsın, cezasını verirsin. Ama öyle olmadı. Kendi koydukları yasalara kendileri bile uymuyor.”

‘AİHM KARARI BİZİ TATMİN ETMİYOR’

Verdikleri hukuk mücadelesinden de bahseden Bilgin, “2011 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargılama yaptı. Orada tanıklarımız, avukatlarımız dinlendi. Türkiye Cumhuriyeti’nin avukatlarını, yargıçlarını dinlediler. Bu yargılamada Türkiye Cumhuriyeti’nin Kenan Bilgin’i kaybettiğine karar verildi. Bu kararlar bizi tatmin etmiyor, AİHM’nin ciddi bir yaptırımı olmuyor, bizim talebimiz işkencecilerin ortaya çıkarılıp yargılanması ve ceza almasıdır. Biz kayıp yakınları ve aileleri olarak her koşulda Galatasaray Meydanı’na inip kayıplarımızın fotoğraflarıyla hesap sormaya devam edeceğiz. Kayıplarımızı bize unutturmaya çalışıyorlar, biz kayıplarımızı yıllar geçse de unutmayacağız, unutturmayacağız” ifadelerini kullandı.

KENAN BİLGİN DOSYASINDA NELER OLDU?

12 Eylül 1994 sabahı, 35 yaşındaki Kenan Bilgin Ankara Dikmen’deki bir otobüs durağında sivil polislerce gözaltına alındı. 11 kişi Kenan Bilgin’i Ankara Terörle Mücadele Şubesinde işkencede gördüklerine dair tanıklık etti. Ancak onun gözaltına alındığı bugüne kadar inkar edildi. Tüm yasal girişimler sonuçsuz kalınca dava AİHM’ye taşındı. AİHM’deki yargılama sonucunda mahkeme Kenan Bilgin’in 12 Eylül 1994 tarihinde güvenlik güçlerince gözaltına alındığını; kendisinin 3 Ekim 1994 tarihine kadar güvenlik güçlerinin elinde bulunduğunu; ancak bu konuda hiçbir kaydın tutulmadığını ve bundan sonra akıbetinin ne olduğu konusunda hiçbir kayıt ve bilginin bulunmadığını tespit ederek Türkiye Cumhuriyeti devletini oy birliğiyle mahkûm etti. AİHM mahkumiyetine rağmen etkin bir soruşturma yürütmeyen Ankara Cumhuriyeti Başsavcılığı “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” verdi.

ÖNCEKİ HABER

Antep’te işten atmalar binlerle ifade ediliyor

SONRAKİ HABER

BM, mülteci belirleme yetkisini de Türkiye’ye devretti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa