Kuzey Kıbrıs’taki öğrencilerin yaşamından notlar
Kuzey Kıbrıs’ta okuyan üniversiteliler ekonomiyi ve döviz kurundaki dalgalanmaların yaşamlarına etkisini değerlendirdi.
“DIŞA BAĞIMLILIKTAN KURTULMALIYIZ”
İpek SARICA
Doğu Akdeniz Üniversitesi
Kıbrıs’ta ürünlerin fiyatları T.C.’ye göre çok daha pahalıyken iki ülke arasındaki KYK bursu farkı sadece 100 lira civarı. T.C.’de bir kahve içmek 8 lirayken KKTC’de 15 lira. Aradaki fark zaten çok fazlayken döviz kurlarının yükselmesiyle o kahveyi KKTC’ye getirmek daha pahalıya mal oluyor? Gelir aynı kalırken ürünlerin fiyatları artıyor.
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağımlı olan KKTC eğitim sistemi halkın ihtiyaçlarını karşılamada yıllardan beri ülkelerin uyguladığı politika yüzünden çok büyük oranda dışa bağımlı. Kendi temel ihtiyaçlarımızı karşıladıkça kendimizi geliştirmek için harcayacağımız miktar azalıyor. Erasmus programları iptal ediliyor, yüksek lisans hayallerimiz uzaklaşıyor, yurt dışında okuma planlarımızı unutuyoruz.
Öğrenci için ihtiyaç olan kitap, kâğıt, defter, kalem vs. yurtdışı menşeili olduğu için fiyatları daha da arttı. Kitap fiyatlarında olan artış sebebi ile dört kitap alabiliyorken artık üç kitap alabiliyoruz. Bu durum ülkedeki kitaba verilen “değer” yüzünden öğrencileri fotokopi kitaplara itiyor. Özellikle kendi bölümüm hukukta bir kitabın fiyatı 100 lirayken.
“BU DÖNEM EVE DÖNMEK HAYAL OLDU”
ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü'nden bir öğrenci
Şu günlerde yaşamakta olduğumuz ekonomik kriz biz Kıbrıs’ta eğitim alan öğrencileri ayrı bir boyutta etkilemektedir. Şöyle ki; okullarımız her dönem başında TÜFE oranı baz alınarak okul ücretlerini artırıyor dolayısıyla bu sene birden bire artan okul ücretleri ve tabii ki yurt ücretleri bizim daha doğrusu ailelerimizin belini büktü. Tabii bir de adaya ulaşmak sıkıntısı var ki ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Uçak biletleri Dolar ve Euro kurlarına bağlandığından “bizim zavallı TL” ile uçak biletlerine yaklaşamaz olduk. Ben evine çok düşkün bir birey olarak 1,5 ayda bir eve geliyordum, ancak bu dönem için ailemle konuştuk ve dönem içerisinde gelemeyeceğime karar verdik. En nihayetinde hiç birimizin ailesi milyoner değil. Ne yazık ki okul ücretleri, yurt ücretleri, uçak biletleri ve bir de geçim derdi eklenince ailem artık bankalardan kredi çekmeyi bile düşünmeye başladı.
“BİZ GENÇLER BU DÜZENDEN MEMNUN DEĞİLİZ”
Daha ben oraya gitmeden ev bütçemiz bu halde, bir de okula başlayınca yemesi içmesi derken elbette ulaşım için de ayrı paraya ihtiyaç duyacağım. Aldığım sağlam kaynaklı haberlere göre her şey iki katı fiyata gelmiş durumda, olayın boyutunu anlamanız adına bir örnek verecek olursam; her zaman alışveriş yaptığımız markette gayet sıradan bir diş macununun fiyatı şuan 45 TL’ye çıkmış. Korkuyorum çünkü bu fiyatlarla, bu zamlarla geçinmek, ekonomik krizde öğrenci olmak aldığın 3 kuruş burs ile gerçekten çok zor. Tabii burada hükümete büyük iş düşüyor, biz gençler bu düzenden memnun değiliz. Hükümetin sesimizi duyması için ise biz öğrencilere çok iş düşüyor. Bu gidişata dur demek de bizim ellerimizde.
“ÖĞRENCİLER ÇIKIŞ YOLU ARIYOR”
Elif Deniz İNEÇLİ
Doğu Akdeniz Üniversitesi
24 Haziran seçimlerinden bu yana döviz kurlarında yaşanan %40'lık artış Kıbrıs'ta okuyan üniversite öğrencileri için tam bir vurgun oldu. Yeme-içme, barınma ve ulaşım gibi temel ihtiyaçların yanında bir o kadar önemli olan okul ücretlerinin her geçen gün artması biz üniversite öğrencilerini tedirgin ediyor. Bu tedirginlik eğitim-öğretim yılına henüz başlamamış olmamıza rağmen herkesin kafasında başlıca sorunları oluşturuyor. Nasıl besleneceğiz, faturalarımızı nasıl ödeyeceğiz, kitap ve kırtasiye masraflarımızı nasıl karşılayacağız gibi sorulara yanıt aramaya çalışıyoruz. Bunun yanı sıra ev ve yurt ücretlerinin taksitlendirme yapılmadan yıllık ödenmesi, toplu taşımanın yetersizliğinden kaynaklanan taksi kullanımının artması ve benzine gelen zamlardan dolayı taksi ve şehirlerarası otobüs ücretlerinin arttırılması da cabası.
ZAMLAR HAYATI BÜYÜK ÖLÇÜDE ŞEKİLLENDİRİYOR
Bunun yanında kırtasiyeye gelen zamlarla mimarlık öğrencilerinin aylık kırtasiye masrafları yaklaşık 500-600 TL iken bu süreçte iki katına çıktı. Hal böyle olunca birçok öğrenci okulunu dondurma veya okulu bırakma düşüncesi içerisine girdi. Bu sorunlara çözüm olarak Kıbrıs'ın Türkiye'ye ve diğer dış ülkelere bağımlılığının kesilmesi, yerel üretimin desteklenmesi öngörülebilir. Bugün, Türkiye Hükümeti'nin uyguladığı Orta Vadeli Programlar ve önümüzdeki süreçte getirileceği açıklanan çeşitli reform paketlerinin iki yönü olduğunu düşünüyorum. Birincisi, krizi bir fırsata çevirmek ve patronların en az hasar aldığı hatta güçlenerek çıktığı bir süreç hazırlanıyor. Burada da elbette bu kötü gidişatın faturası halka çıkarılmak isteniyor. İkincisi ise alınan veya alınması beklenen önlemler ise bu krizi daha da derinleştirmek üzere bir yol haritası çıkarıyor. Bu gidişattan ancak halkçı çözümler ile kurtulabiliriz. Bu çözüm yolu ise Türkiye ve Kıbrıs hükümetlerinin programlarında yer almıyor.
“ALINAN ÖNLEMLER SIKINTILARI ÇÖZMEYECEK”
ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü'nden bir öğrenci
Şu an Kıbrıs’ta okumak ilk geldiğim yıla göre ekonomik açıdan bariz bir şekilde zorlaştı. Günlük ihtiyaçlarımızın yanında yurt ve okul ücretlerinin her sene artması öğrencileri büyük bir sıkıntıya sokuyor. Mesela, ilk senemde 4.000 TL olan yurt ücretim 3 senede 4.000 TL daha arttı ve şimdi yurdumu değiştirmek zorunda kaldım.
DEVLET YATIRIMLARINI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRMELİ
Gidişatı hiç iyi görmüyorum açıkçası çünkü her geçen gün milim milim artan dolar ve euro bizi ekonomik açıdan daha da büyük sıkıntılara düşürebilir. Çözüm olarak ise şu anki kısa vadeli çözümlerin yanı sıra uzun vadede de bizi düzlüğe çıkaracak yapılandırmaların ve reformların yapılmasından yanayım. Devletin yatırımlarını ekonomik olarak geri dönütü olmayan inşaat sektöründen çok tarım gibi sanayi gibi ekonomik olarak geri dönütü çok olan sektörlere yatırım yapması taraftarıyım.
“POLİTİKALAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”
Nergis YILMAZ
Girne Amerikan Üniversitesi
Kuzey Kıbrıs’taki ekonomik yapı, öğrencilerine istikrarlı ve sürdürülebilir bir refah düzeyi yaratmaktan uzak. Euro ve Sterlin’in artmasıyla birlikte öğrenciler 1+1 evlere bile artık 4-5 kişi çıkar oldular ve hala giderek ev kiraları artmaya devam ediyor. Ev kiralarını sterlin üzerinden veren öğrenciler artık isyan etmeye başladı. Sosyal anlamda öğrencilerin gidip sohbet edebileceği parklar, alanlar, etkinlikler gibi gelişebileceğimiz alanlar yok denilebilecek kadar az. O alanlara da ulaşmak bir hayli zor oluyor. Çünkü ulaşım çok büyük bir sorun. Girne içerisinde gidip gelinse de uzak mesafelerde akşamüstü 6’dan sonra bütün dolmuşlar bitiyor. Arkadaşına ders çalışmaya gitsen evine dönmen için ya yürümen ya da taksiye binmen lazım. Kaldığımız yurt başlı başına bir sorun, Euro üzerinden ücretler alınıyor ve 1 sene sonunda eğer yer yoksa yeni gelen öğrencilere oda verilebilmesi için yurttan atılıyorsun. Yani sistem de eğitim de seni ister istemez sonunda eve çıkmak zorunda bırakıyor. Bugün yapılacak en acil iş ise Kuzey Kıbrıs ekonomisinin geleceğine yönelik bir tartışma sürecinin başlatılmasıdır.