Veli-Der: Eğitimde kıyamet koparıyoruz
Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) üyeleri, gerici eğitim politikalarına tepki göstererek; 'Gelecek umudunu kaybetmiş nesiller yetişiyor' dediler.
Fotoğraf: Evrensel
Sultanahmet meydanında biraraya gelen Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) üyeleri, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önüne yürüyüş gerçekleştirdi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde gerçekleşen açıklamada, gerici eğitim politikalarına tepki gösterildi. Karma eğitimde yönetmelik değiştirmesinin, bilimsel ve pedagojik karşılığı olmadığına dikkat çekildi.
‘EĞITIMDE KIYAMETI KOPARIYORUZ’ PANKARTI AÇAN KITLE
"Özele değil devlet okullarına bütçe", "Çocuğuma geleceğime dokunma", "Yaşasın laik bilimsel eğitim", "Taşımalı eğitime son", "Okul öncesi Eğitim diyanet'in değil Milli Eğitim'in görevidir" dövizleri taşıdı. Sık sık "Karma eğitim tartışılamaz", "Susma ses çıkar çocuğuna ses çıkar", "Karanlığa teslim olmayacağız" sloganları attı.
Yürüyüş sonunda kitle İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Veli-Der Başkanı İlknur Kaya'nın okuduğu açıklama da, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un geçen hafta İstanbul’da düzenlenen 2023’e doğru Türk Eğitim Sistemi 'Bulma Konferansı'nda 'Eğitimde ‘bir şey yapmamız lazımın ötesinde kıyameti koparmamız lazım' sözü anımsatılarak, "Ancak Bu toplantıya yıllardır eğitimde yaşanan sorunların bizzat muhatabı olan, bu sorunları her an evlerinin içinde yaşayan, seslerini duyurmak için her yolu deneyen, yani kıyameti koparan velileri çağırmadı" diyerek tepki gösterdi.
'GELECEK UMUDUNU KAYBETMİŞ BİR NESİL YETİŞİYOR'
Ekonomik krizin faturasının her geçen gün ağırlaştığı bir dönemde yaşadıklarını söyleyen Kaya, "Servis ücretleri okul ihtiyaçları belimizi bükerken, bir yandan da eğitim sisteminin getirdiği sorunlarla uğraşmak çocuklarımıza bilimsel, laik, nitelikli bir eğitim aldırma mücadelesi yürütmek zorunda kalıyoruz. 16 yılın sonunda geldiğimiz noktada kindar ve dindar nesil yetişti mi emin değili. Ama Ülkelerinden gelecek umudunu kaybetmiş bir nesil yetiştiğini bizzat yaşayarak görüyoruz" diye konuştu.
'BU SONUÇLAR İMAM HATİPLEŞTİRME PROJESİNİN İFLASIDIR'
Kaya, "2018 yerleştirme sonuçlarına göre; devlet üniversitelerinin lisans ve ön lisans bölümleri için ayrılan 663 bin 679 kontenjandan 80 bin 103’ü, boş kalırken. Üniversite sınavına giren lise son sınıf öğrencilerinden 954 bin 353 adayın 450 bini üniversiteye yerleşemedi.
Endüstri meslek liseleri mezunlarında durum daha da vahim. Sınava bu okul türünden giren 144 bin 818 adaydan, dört yıllık bölümlere yerleşebilenlerin sayısı sadece 4 bin MEB 2017-2018 istatistiklerine göre Anadolu imam hatip lisesi sayısı bir önceki öğretim yılına göre 253, imam hatip ortaokulu sayısı ise 557 arttı. Eğitim sen raporlarına göre geçen yıl devlet bir ana okul öğrencisi için 1673 TL, ilköğretim öğrencisi için 4326 TL, genel öğretim öğrencisi için 6153 TL, mesleki ve teknik orta öğretim için 7504 TL harcama yaparken imam hatip lisesi öğrencisi için 12.707 TL’lik harcama yapmış. LGS İlk yerleştirme sonuçlarına göre bu yıl imam hatipler için ayrılan kontenjanların yüzde 47.69’u boş kaldı. Bu kadar ayrıcalık ve olanak sağlanan imam hatip liselerinden 2018 yılında YKS’ye başvuran 234 bin 657 öğrenciden üniversitelerin dört yıllık bölümlerine yerleşenlerin sayısı 37 binde kaldı. Bu sonuçlar İmam hatipleştirme projesinin iflasıdır" değerlendirmesinde bulundu.
'BİLİMSEL, LAİK, EŞİT VE NİTELİKLİ EĞİTİM TALEPLERİMİZE CEVAP VERİLMELİ'
Kaya, okul güvenliğinin velilerin en önemli sorunlarından biri olduğuna dikkat çekti. Kaya "Çöken okul duvarları güvenlik sorunu değil midir? Servislerde unutulan çocuklar güvenlik sorunu değil midir? Ders saatinde zorla cuma namazına gönderilip yolda kaza geçirip hayatını kaybeden çocuklar bakanlığın sorunu değil midir?" sorularını yöneltti. Kaya son olarak şunları söyledi: "Bakanlığımız anlaşılan sorunların kaynağının karma eğitim olduğuna karar vermiş olmalı ki; yönetmelik değiştirerek eğitim sorunlarına çözüm bulacağını sanıyor. Bu durumun hiçbir bilimsel ve pedagojik karşılığı olmadığını bütün dünya bilirken bu neyin hazırlığıdır. Siyasi İktidar artık kendi ideolojik ihtiyaçlarına göre insan yetiştirme dayatmasından vazgeçmeli vatandaşların ve ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda bir an önce bilimsel, laik, eşit ve nitelikli eğitim taleplerine cevap vermelidir." (İstanbul/EVRNESEL)