3. Havalimanı işçileri kötü çalışma koşullarına isyan etti

3. Havalimanı inşaatında çalışan işçiler, kötü çalışma koşullarına karşı iş bıraktı.

14 Eylül 2018 04:11

Paylaş

Vedat YALVAÇ
İstanbul

İş cinayetleriyle gündeme gelen 3. havalimanında iki gün önce yaşanan ve 17 işçi yaralanmasıyla sonuçlanan servis kazası işçileri isyan ettirdi. Sabah erken saatlerde başlayan eylem kısa sürede yaygınlaşarak kitleselleşti. Eylemin kitleselleşmesi üzerine şirket yetkilileri bölgeye kolluk kuvvetlerini çağırdı. TOMA'larla şantiyeye giren jandarma ekipleri işçilere gaz bombalarıyla saldırdı. Eylemin saldırıya rağmen devam etmesi üzerine şirket yetkilileri işçilere görüşme çağrısı yaptı. Yapılan görüşmede şirkete 15 maddelik talep listesi iletildi. Taleplerin insani olduğunu söyleyen ve karşılanacağını ifade eden şirket yönetimi bunun protokole çevrilmesine itiraz etti. İşçi temsilcilerinin ısrarı üzerine "Ne yaparsanız yapın" diyen şirket yetkilileri görüşmeden çekildi.

İGA: İŞÇİLERLE DİYALOG HALİNDEYİZ

İGA Havalimanı İşletmesi de işçilerin eylemine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada bu sabah erken saatlerde işçileri inşaat alanına götürmesi gereken servislerin, kötü hava koşulları nedeniyle gecikmesi sonucu işçilerin yağmur altında bekledikleri sırada mağdur oldukları ve bu durumu protesto ettikleri belirtildi.

Olayı yakından izlediğini iddia eden İGA yönetimi ve ilgili resmi makamların işçilerle diyalog halinde olduklarını açıkladı:

“Saat 14.30 itibarıyla İstanbul Yeni Havalimanı işletmecisi İGA'nın İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kadri Samsunlu işçi temsilcileriyle bir araya gelecek ve gerekli çözüm yolları üzerine çalışılacaktır.”

ŞİRKET 'TALEPLERİ KARŞILARIZ' DEDİ, PROTOKOL İMZALAMADI

Şirketin açıklaması sonrası işçi temsilcileriyle şirket arasında görüşme gerçekleştirildi. Görüşmeye Eyüp ve Arnavutköy Kaymakamları da katıldı. Görüşme öncesi işçi temsilcileriyle görüşen kaymakamlar taleplerin kabul edileceğini söyleyerek eylemin sonlandırılmasını istedi. Bunun üzerine eylemdeki işçiler dağılmaya başladı. Daha sonra başlayan görüşmeye işçilerin seçtiği 13 temsilci katıldı. Taleplerin yer aldığı 15 maddelik liste şirket yönetimine iletildi. Şirket temsilcileri, önce taleplerin insani olduğunu ve karşılayacaklarını iddia etti. İşçi temsilcileri talepler için bir protokol imzalanmasını isteyince şirket yetkilileri bu protokole imza atmayacaklarını ifade etti. Devamında eylemlerin sürdürülmemesi yönünde baskı yapan şirket yöneticileri, "Bu süreçten siz zararlı çıkarsınız" diyerek işçileri tehdit de etti.

İNŞAAT-İŞ'TEN ŞİRKETİN OYALAYICI TUTUMUNA TEPKİ

İnşaat-İş'ten görüşme sonrası yapılan yazılı açıklamada ise şunlar ifade edildi:

"Sendika temsillerimiz ve işçilerin belirlediği heyetin katılımıyla gerçekleşen görüşmede işçiler şirket yönetimine 15 maddelik talep listesini sundular. İşçilerin en doğal haklarının talepleştirilmesinin bile abes olduğu bu koşullarda Samsunlu, patronların her zamanki oyalamacı tutumunu sergilemenin ötesinde somut bir şey söylemedi.

Kölece koşullarda çalıştırılan, insanlık dışı barınma-beslenme ve ulaşım koşullarına maruz kalan, her gün en az ikisinin kanının aktığı bu köle-ölüm kampında işçi arkadaşlarımızın 'artık yeter' isyanının basıncıyla görüşmeye gelen İGA direktörü, 'Tepkinizi gördüm, mesajı aldım. Fakat bu sorunlar bir anda çözülemez, zaman vermelisiniz' gibi oyalayıcı ve öteleyici bir tutum sergiledi.

Görüşme somut hiçbir öneri ve kabulün olmadığı bu tutumlarla sona erdi.

İşçi heyeti ve sendika temsilcilerimiz sonuçları işçilerle görüşmek ve nasıl bir tutum alınacağını birlikte belirlemek üzere görüşmeden ayrıldılar."

Kamp alanının içine yığınak yaptılar. Korkmuyoruz, haklı direnişimizi operasyonlarla, gözaltılarla, gaz bombaları ve saldırganlıkla bastıramazsınız! #ÜçüncüHavalimanındaOperasyonHazırlığıVar #KöleDeğiliz pic.twitter.com/rntNCDMtY2
— İnşaat-İş Sendikası (@insaatsendika) 14 Eylül 2018

İŞÇİLER EVRENSEL'E KONUŞTU

Kaldıkları kamp alanında eyleme başlayan işçiler Evrensel’e konuştu:

“Son günlerde iki arkadaşımız çatıdan düştü, biri şuanda ameliyatta. Çalışma koşullarımız çok kötü. Tahtakurusundan uyuyamıyorsun. Her gün 1 saat yağmur altında servis bekliyoruz. Taşeron şirketlerden parasını alamayanlar var. Yani sorun çok. En başta servis kazası için başladı eylem, ancak diğer sorunlarla da birleşti.”

İstanbul'un Terkos Gölü’ne yakın Arnavutköy-Göktürk-Çatalca kavşağında 150 milyon yolcu kapasiteli 3. Havalimanı inşaatında iş kazaları, servis kazaları devam ediyor. Geçtiğimiz çarşamba günü yaşanan servis kazası sonucu 17 işçi yaralandı. Sık sık servis kazalarının yaşandığını aktaran işçiler, bu duruma isyan etti. Kaldıkları kamp alanında eyleme başlayan işçiler, çalışma koşullarının düzeltilmesini istiyor. Evrensel’e konuşan işçilerden biri şunları söyledi:

“16 aydı buradayım ilk defa böyle bir şey görüyorum. Baskıyla insanlar dolmuş belli ki. Baret yakmalar, yelek yakmalar var, yetkilileri görünce tepki gösteriliyor. Güzel bir katılım var. Aşağı yukarı yüzde 90’ı sahada. Sabah erken saatte gidenler gitmiş, onlar da çalışmıyor. Herkes isyan etmiş durumda.”

'SORUN ÇOK'

İnşaatın başladığı günden beri şantiyede çalışan bir işçi ise şunları söyledi:

“Çarşamba akşam saatlerinde servis yolunda bir kaza yaşandı. 17 arkadaşımız yaralandı. Birkaç gün önce de 2 arkadaşımız çatıdan düştü. Biri şu anda ameliyatta. Sorun çok. Kimisi taşerondan parasını alamıyor, yemekhanelerde yemek yenmiyor. Dünya projesi diyorsun, milyon dolarların döndüğü bir sektörde çalışan işçinin boğazını doyuramıyorsun. Böyle bir şey olabilir mi, rezalet yani. Normalde evim burada bayramda servis olmadığı için kampta kalmak zorunda kaldım. Tahtakurusundan uyuyamıyorsun imkanı yok, karınca gibi kaynıyor yani. Sebep çok. Eylemin ana nedeni servisi kazası ama diğer sorunlarla birleşti.”

'TAŞERONDA ÇALIŞANLAR ÜCRETLERİNİ ALAMIYOR'

Dolar kurunun yükselmesinden sonra bir çok firmanın iflas ettiğini ve işçilerin ücretlerini ödemeyerek kaçıp gittiğini iddia eden bir başka işçi ise, “Ana firmaya çalışanlar paralarını alıyor ancak taşeronda çalışanların pek çoğu ücretlerini alamıyor. Bazı firmalar battı, bazıları kaçtı gitti. Ufak taşeronların çoğu battı, hepsi kaçtı. İşçiler parasını alamadı. Biz mesela bayram mesaisine gittik 300 lira denildi. Acil bir yer vardı. 3 gün çalıştık 500 lira aldık. 2 kişinin de halen parası yatmadı. Sayısız şantiyede çalıştım ilk defa bu kadar düzensiz bir şantiye görüyorum” diye konuştu.

JANDARMA İŞÇİLERE GAZ BOMBALARIYLA SALDIRDI

Öte yandan eylem üzerine inşaat sahasına çok sayıda jandarma çağrıldı. TOMA'larla şantiyeye giren jandarma ekipleri işçilerin kaldığı koğuşlara girerek tehditlerde bulundu. Eylemin kanunsuz olduğunu iddia eden jandarmaların eylemi engellemeye çalıştığı ifade edildi. Yağmur nedeniyle eyleme kısa süreli ara veren işçilerin koğuşların olduğu yeniden toplanması üzerine jandarma ekipleri işçilere gaz bombalarıyla saldırdı. Saldırıya rağmen eylemin devam etmesi üzerine bölgeye otobüslerle çevik kuvvet polisleri sevk edildi. İşçilerin kaldığı Akpınar kampı girişi jandarmalar tarafından tutuldu. Şantiyeye çağrılan polisler de kampın içine yığınak yaptı. Öte yandan şirket yetkilileri eylem nedeniyle işçilere temsilcilerini seçme ve görüşme yapma çağrısında bulundu.

ŞİRKET YETKİLİLERİNİ BARETLE KOVALADILAR

İşçileri eylemden vazgeçirmek isteyen şirket yöneticileri ise bir kamyonetle koğuşların olduğu bölgeye gelerek konuşma yapmak istedi. İşçiler şirket yönetimini, alkış, slogan ve ıslıklarla protesto etti. Tepkilere rağmen kamyonet kasasına çıkarak konuşma yapmak isteyen şirket yetkililerine işçiler baretlerini atmaya başladı. Bunun üzerine kamyonet alandan ayrılmak zorunda kaldı.

DEV YAPI-İŞ: DİRENİŞ DEVAM EDİYOR

Görüşmeye katılan Dev Yapı-İş Genel Başkanı şirket tutumuna tepki göstererek taleplerin karşılanmamasından kaynaklı direnişin yarın da süreceğini ifade etti. Karabulut görüşmeye ilişkin şunları söyledi:

"Taleplerinizi inceleyeceğiz, dediler. Takip edip düzelteceğiz, dediler. Bunun üzerine biz de karşılıklı imza atılmasını istedik. Ama şirket yönetimi imzalayamayacağını söyledi. Bunun üzerine üstü kapalı tehdit ettiler, ne yapıyorsanız yapın diyerek. 'Eyleme devam ederseniz, bu süreçten zararlı çıkarsınız' dediler. Bunun üzerine işçi temsilcileri de eyleme devam etme kararı aldı."

İşçilerin şirket yöneticilerine sunduğu 15 maddelik talep listesi şu şekilde:

- Eyleme katılan işçiler işten atılmayacak.

- Habersiz şekilde işten atılanlar işe iade edilecek

- Servis sorunu çözülecek

- Yatakhane, lavabo, banyo temizlikleri düzenli olarak yapılacak, tahtakurusu sorunu çözülecek

- Revir personelinin işçilerle ilgilenmesi, gerekli sağlık malzemelerinin temin edilmesi sağlanacak, işçilere dönük aşağılayıcı muamele engellenecek

- Maaşların tamamı hesaba yatırılacak, elden maaş ödemesi yapılmayacak

- Geçmişe dönük ödenmeyen ücretler ödenecek

- İşçi ve formenler aynı yemekhanede yemek yiyecek

- Sorunlara sebep olan İGA yetkilileri görevden alınsın

- Talepler basın karşısında okunacak

- İş cinayetleri çözülecek

- 6 aydır maaşları yatırılmayan işçilerin ödemelerinin yapılması

- Bayram ikramiyesi verilmesi

- Azerbaycanlı işçilerin bulunduğu ekibin başı Selim Öztürk’ün yarattığı mağduriyet dolayısıyla işten atılması

- İşçi kıyafetlerinin verilmesi

İÇERİDE ÜYELERİ BULUNAN DEV-YAPI-İŞ GENEL BAŞKANI DIŞARI ÇIKARILDI

3. Havalimanında üyeleri bulunan DİSK’e bağlı Dev-Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut dışarı çıkarılırken DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun ise içeri girip işçilerle görüşmesine “valilik talimatı” gerekçe gösterilerek izin verilmedi.

Yaşananlara ilişkin gazetemize konuşan Dev-Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut şunları söyledi: “Biz içeride işçilerle birlikteydik. Genel Başkanımız kapıdaydı. Onu almak için gittik. O sırada bizi dışarı çıkardılar, genel başkanımızı da içeri almadılar. İçeride İnşaat-İş yöneticileri de var. Jandarma komutanı içeri girip onları da alacaklarını söyledi. Çok ciddi yığınak yapmış jandarma ve polis.”

İGA yönetimiyle görüşmeye katılan heyetin de başkanı olan sendika temsilcimiz Özkan Özkanlı işçi arkadaşımızın taleplerini basına açıklıyorhttps://t.co/Dj6zMzPANB pic.twitter.com/kt2Sz7xtt9
— İnşaat-İş Sendikası (@insaatsendika) 14 Eylül 2018

İNŞAAT-İŞ: YÖNETİM BİNASININ CAMLARI KIRILDI

İnşaat-İş Sendikasının Twitter hesabından yapılan açıklamada "3. Havalimanı şantiyesinde arka arkaya yaşanan iş cinayetleri ve iş kazalarından dolayı, çalışma koşullarının giderek ağırlaşmasından dolayı üyelerimizin de içinde bulunduğu iş durdurma eylemi gerçekleşmektedir" denildi.

Eylemi görüntüleyen üyelerinin "Video çekimi yapanlar tek tek belirlenip cezalandırılacaktır” denilerek tehdit edildiğini aktaran İnşaat-İş, "Plazaların olduğu yere doğru yürüyüş gerçekleşiyor. Yönetim binasının camları kırıldı. Eyleme katılan işçi sayısı giderek artıyor" paylaşımında bulundu.

İŞTE YAĞMUR ALTINDA SERVİS BEKLEYEN İŞÇİLER!

İnşaat ve Yapı işçileri Sendikası (İYİ-SEN) de sosyal medya hesabında yaptığı bir video paylaşımıyla, eylemin temel sebeplerinden biri olan servis sorununu ortaya koydu. Eylem öncesinde çekilen görüntülerde yüzlerce işçinin servis beklerken yağmurdan korunmak için brandanın altına sıkıştığı görülüyor. Yine aynı görüntülerde üstü açık alanlarda servis bekleyen çok sayıda işçinin de yağmur altında ıslandığı görülüyor. İYİ-SEN yağmur altında servise binmeye çalışan işçilerin görüntüsünü “Türkiye'nin en büyük havalimanı yapmakla övünenler bizleri insanlık onuruna yakışmayan şartlara mahkum ediyor. En temel ulaşım hakkımız karşılanmıyor” mesajıyla paylaştı.

EMEP: İŞÇİLERİN HAKLI TALEPLERİ KARŞILANMALI

Emek Partisi İstanbul İl Örgütü kolluk kuvvetlerinin hakları için mücadele eden işçilere dönük saldırısına tepki gösterdi ve işçilerin haklı taleplerinin karşılanması çağrısında bulundu. EMEP’in açıklamasında şunlar ifade edildi:
“3. Havalimanı ihalesini alan Cengiz, Limak, Kolin, Mapa, Kalyon Ortak Girişim Grubu, AKP’nin devlet ihaleleri ile yıllardır beslediği şirketlerden oluşuyor. Bu şirketler AKP’nin medyada ve diğer alanlarda en büyük destekçisi. İşte tam da bu nedenle havalimanı inşaatındaki onlarca işçi cinayeti ve binlerce hak gaspı karşısında hükümet sağır ve dilsiz.

- Sadece bir kaç gün önce 2 işçi çatıdan düşerek yaralandı.

- İşçiler taşeron şirketlerden ücretlerini alamıyor.

- Yemekhanede verilen yemek kalitesiz ve yenmiyor.

- Servis sistemi kötü, insanlar bazen saatlerce servis bekliyor.

- Milyarlarca doların döndüğü inşaatta işçiler insanca yaşayacak bir ücret alamıyor.

- Kalınan yerler oldukça kötü ve sağlıksız, kimi yerlerde tahtakurusu sorunu var.

EMEK PARTİSİ İŞÇİLERİN YANINDADIR!

İşçilerin talepleri, eylemi ve mücadelesi sonuna kadar haklıdır. İşçilerin talepleri karşılanmalı, güvenceli ve insanca çalışma koşullarının sağlandığı koşullar derhal sağlanmalıdır. Patronun isteği ile işçilere saldıran jandarma derhal geri çekilmelidir.

İnşaatı gerçekleştiren şirketlere olan AKP desteği, bu hukuksuzlukların nedenlerinden birisidir. 3. Havalimanında tam bir vahşi sömürü düzeni işlemektedir. Bunun çözümü, işçilerin içine girdikleri mücadele ve örgütlenme sürecidir. İşçi sınıfı ve emekçiler, ancak kendi aralarındaki ayrımları bir kenara bırakıp sermayeye, tekellere ve onların hükümetine karşı ortak bir mücadeleyi örgütlediği sürece haklarını kazanabilir. Emek Partisi, işçilerin taleplerinin ve mücadelesinin sonuna kadar yanındadır.”

AĞBABA: 3. HAVALİMANI İŞÇİLERİNE SIKILAN GAZ TÜM EMEKÇİLERE SIKILMIŞTIR

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Veli Ağbaba da 3. Havalimanında iş cinayetlerini, kötü çalışma koşullarını protesto eden işçilerin üzerine biber gazı ve tazyikli su ile müdahale edilmesini sert sözlerle eleştirdi: “Zulmünüz artsın ki tez zeval bulasınız.”

AKP’nin emeğin sömürülmesini, işçilerin insani olmayan koşullarda çalışmasını teşvik ederek tarafını seçtiğini ifade eden Ağbaba, “Yıllardır tüm kamu ihalelerini yandaş, iş bilmeyen firmalara veriyorlar. Ucuzdan ihale alıp, sonra ucuza iş bitirmeye çalışan yandaşları da işçinin yemesinden, içmesinden, barınmasından keserek para kazanmaya çalışıyor. Kazanan hep AKP, kazanan hep yandaşlar kaybeden hep emekçiler oluyor” dedi.

3. Havalimanının iş cinayetlerinin merkezi haline geldiğini kaydeden Ağbaba, “İşçiler her gün en az 2 işçinin hayatını kaybettiğini iddia ediyor. Yaralanan işçilerin sayısının bilinmediği belirtiliyor. Bakanlık bile en az 30 işçinin hayatını kaybettiğini açıklamak zorunda kaldı. Tüm Türkiye biliyor ki bu rakam gerçeğin çok altında. İş cinayetlerinin önüne geçilmesi için ortada çalışma yapan kurum da yok. Karşımızda emekten, emekçiden değil, ranttan ve yandaştan yana bir hükümet var” ifadelerini kullandı.