Genç soprano Deniz Yetim’den Mahler dinlemek

Özlem ERTAN

Sonbahar geldi ve İstanbul’un kültür-sanat hayatı renklendi. Orkestralar peş peşe konserler veriyor. 2008’den beri Notre Dame de Sion Lisesi’ne bağlı olarak faaliyet gösteren Orchestra Sion da bunlar arasında. Önceki akşam Elmadağ’daki tarihi lise binasının konser salonunda Claude Debussy, Maurice Ravel ve Gustav Mahler eserlerinden oluşan bir repertuvarla sanatseverlerin karşısına çıkan orkestranın şefi Orçun Orçunsel, senfoni orkestraları için yazılmış Mahler’in “4. Senfonisi”ni on beş müzisyenden oluşan küçük topluluğu için yeniden düzenlemişti. Her ne kadar görkemli orkestralardan dinlemeye alışık olsak da Orchestra Sion da başarıyla yorumladı bu güzel eseri.

ÇOK GÜÇLÜ BİR SES

“4. Senfoni” Mahler’in en güzel eserlerinden biri. Melodik yapısıyla dinleyiciyi hemen içine çekiyor. Hele de iyi bir orkestra tarafından çalınıyorsa ve senfonin dördüncü bölümündeki soloyu usta bir soprano seslendiriyorsa… Orchestra Sion’un 20 Eylül’deki konserinde soprano solosunu, gerek Türkiye’de gerekse Avrupa’da aldığı ödüllerle adını duyuran Deniz Yetim seslendirdi. Bilenler bilirler Deniz Yetim, çok güçlü bir ses. Hem peslerde hem de tizlerde sesine hakim, müzikteki nüansları hiç kaçırmıyor, dinleyiciye geçiriyor. Böyle başarılı ve genç bir sopranodan canlı canlı Mahler dinlemek gerçekten mutluluk vericiydi. 1986 doğumlu sanatçı, “Cennet gibi bir hayat” anlamına gelen “Das Himmlische Leben” adlı şarkının orkestra uyarlamasından oluşan solosunda güçlü sesiyle hafızalara kazındı.

Mahler’in “4. Senfonisi”ni konserin ikinci bölümünde dinledik. İlk bölümde ise Orchestra Sion, Claude Debussy’nin “Pan’ın Bir Öğleden Sonrasına Prelüd” ile “Maurice Ravel’in “Introduction & Allegrosu”nu çaldı. Ravel’in eserinde arp solosunu Yonca Atar icra etti.

WAGNER SÖYLEDİ, BÜYÜK ÖDÜLÜ ALDI

Bu noktada soprano Deniz Yetim’e dönmek istiyorum. İstanbul Devlet Opera ve Balesi solist sanatçılarından soprano Deniz Yetim, kısa süre önce Polonya’da büyük bir başarı kazandı çünkü. Genç sanatçı, Polonya’nın Kalisz kentinde düzenlenen 1. Viva Calisia Uluslararası Şan Yarışması’nda, en büyük ödül olan Grand Prix’ye değer görüldü. Notre Dame de Sion’daki konserden önce kısa süreliğine sohbet etme imkânı bulduğum sanatçıdan yarışmanın finalinde Richard Wagner’in “Tristan ve Isolde” operasından Isolde’nin parçasını söylediğini öğrendim. Önceki aşamalardan birinde de yine Richard Wagner’in “Lohengrin” operasından “Elsa’nın Rüyası”nı yorumlamış.

Genç sanatçının Polonya’daki yarışmada Wagner seslendirmiş olmasına özellikle vurgu yapıyorum, çünkü herkes Wagner söyleyemez. Alman besteci Richard Wagner’in operaları kalabalık orkestralar için yazılmıştır ve çıkan sesin volümü de yüksektir. Dolayısıyla Wagner söyleyebilmek için kalabalık orkestraların altında kalmayacak kadar güçlü bir sese ihtiyaç var. Bunun yanında sağlam bir tekniğe sahip olmak gerekir. Bu anlamda Deniz Yetim’in, üstelik de genç yaşında, Wagner yorumuyla önemli bir ödül alması büyük önem taşıyor.

Bu arada sanatçının yarışmadan sonra, Rusya’daki Rostov Operası’nda başrol söylemek üzere davet aldığını ve ödül kapsamında Varşova’da bir albüm kaydı yapacağını da ekleyeyim.

ALMAN REPERTUVARINI SEVİYOR

Deniz Yetim, Wagner’i ve genel anlamda Alman repertuvarını seviyor. Birkaç yıl önce onunla yaptığım bir röportajda en büyük amacının ileride sadece Wagner ve Strauss eserleri seslendirmek olduğunu söylemiş ve şöyle demişti: “Tek hedefim ileride sadece Wagner ve Strauss eserleri seslendirmek. Bana kalsa şu an sırf Wagner söyleyebilirim. Kendimi Wagner’e adamak istiyorum. Ama beklemek ve biraz daha olgunlaşmak gerekiyor. Üst üste söylediğinizde çok yorucu bir fach. O yüzden şimdi kendimi riske atmak istemiyorum. Ama ilerisi için tek hedefim bu. Şu an Almanca öğreniyorum. Alman repertuvarı üzerinde kariyer yapmak istiyorum. 10 - 15 senedir böyle bir amacım var.”

OPERA SEVGİSİ ÇOCUKLUKTA BAŞLADI

Viva Calisia Uluslararası Şan Yarışması, soprano Deniz Yetim’in ödül aldığı tek yarışma değil. Henüz 22 yaşındayken katıldığı Belvedere Şan Yarışması’nda iki özel ödül kazanan sanatçı, Siemens Yarışması’nda da ikinci seçilmişti.

Çocukluğundan beri operayı tutkuyla seviyordu. Müziğe İzmir’de operanın çocuk korosunda başladı, sonra Güzel Sanatlar Lisesi’nde flüt eğitimi aldı. Akabinde ise Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nın opera bölümünü birincilikle bitirdi. Ardından yerleştiği İstanbul’da opera çalışmalarına devam etti. Şu an İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde solist olan Deniz Yetim, aralarında Fransa ve Almanya’nın da olduğu ülkelerin önemli opera kurumlarında sahneye çıkıyor ve olumlu eleştiriler alıyor.

İstanbul’da geçen yıl Giuseppe Verdi’nin “Falstaff” operasında Alice Ford rolünü oynayan sanatçıyı, bu sezon da aynı eserde izleyeceğiz.