Emek Partisi: Daha fazla İsmail Devrim'ler ölmesin diye mücadeleye
Emek Partisi Kocaeli'nin Körfez ilçesinde çocuğuna okul pantolonu alamadığı için intihar eden İsmail Devrim hakkında basın açıklaması yaptı.
Fotoğraf: DHA/Evrensel
Emek Partisi (EMEP) Kocaeli İl Örgütünün İsmail Devrim intiharının ardından yatan ekonomik nedenlere vurgu yapıldığı basın açıklamasında, "Daha fazla İsmail Devrim'ler ölmesin, zenginler daha zengin, fakirler daha fakir olmasın diye mücadele etmeli, hakkımız olanı almalıyız" denildi.
EMEP İl Başkanı Arzu Erkan imzalı açıklama şöyle:
"İsmail Devrim, 45 yaşındaydı...
Körfez Yukarı Hereke'de eşi ve iki çocuğuyla birlikte ikamet ediyordu.
Tornacıydı, bir süre önce kaza geçirdiği için çalışamıyor, maddi sıkıntı çekiyordu. Evin kredi borcu vardı...
'Çocuğuma bir pantolon alamıyorsam niye yaşıyorum ki!' dedi ve yaşamına son verdi...
Cebinden 20 lira çıktı...
Önceki gün bazı gazetelerden duyduk bu bilgileri, malum her gazete her şeyi yazmıyor ya artık... Yönetenler, ekonomik kriz emeraleri için 'manipülasyon', 'psikolojik' diyor ama asıl manipülasyonu ve psikolojik savaşı yandaş gazeteler yapıyor, gerçeği gizleyerek...
Ne demişti bir kaç gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan? 'Kriz, mriz sakın inanmayın, bunlar manipülasyondur. Güçlenerek geleceğe yürüyoruz. Öyle şurada burada manipülasyon yapanlara aldanmayın...'
Manipülasyon öyle mi? İsmail Devrim'in kaza geçirdiği için bir süredir çalışmadığı için ve liseye giden çocuğuna pantolon alamadığı için bunalıma girip kendini asması, intihar etmesi mi manipülasyon, psikolojik? Asıl manipülasyon bunları sizin görmemeniz. Gerçi haklısınız, hibe olarak aldığınız milyon dolarlık uçaklardan, saraylardan, köşklerden bu gerçekler görünmeyebilir gözünüze!
ACILI EŞİN SÖYLEDİKLERİ Mİ YALAN?
Yaşanan süreci ağlayarak anlatan acılı eş Hafize Devrim, 'Lise 1'e giden oğlum okuldan geldi. Anne, ‘Pantolonum okulun istediği pantolon olmadığı için dersime giremedim. Derse almadılar, bir gün yok yazıldım’ dedi. Babası bunu duyunca çok üzüldü. ‘Hemen gidip alalım oğlum’ dedi. Gebze’ye gidip pantolon aldılar. Akşam 21.00 gibi eve geldiler. Eşim bize, ‘Artık hemen yatın. Işıkları kapatın, televizyonu kapatın, ben çok yorgunum’ dedi. Sabah erkenden uyandım, baktım banyoda ışık yanıyor. Herhalde ışık açık kaldı dedim. Kaltım baktım kendini asmış. Eşim bu durumu kafasına çok taktı, ‘Ben size bakamayacaksam niye yaşıyorum ki? Çocuklarıma bakamıyorsam niye yaşıyorum. Ölseydim bundan iyiydi’ diyordu. Çalışamadığı için sıkıntı çekiyorduk. Bu evin kredi borcu var. O da bizi zorluyor' diyor... Bir acılı eş, ekonomik sıkıntı çeken, bunalıma giren ve intihar eden eşinin ardından bunları söylüyor...
Bunları bu sistem söyletiyor! Bu sistem kirlidir, bu düzen zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar ve çıkmaz yola sokar... Biliyoruz, 'Şahlanıyoruz', 'Ekonomimizi kıskanıyorlar', 'Kriz mriz yok', 'Bunlar hep psikolojik' diyenler bu gerçekleri gizlemek için elinden gelen yalanı söylüyor, kendi medyaları da buna çanak tutuyor. Kocaeli Valiliği de görüyor, hatta araştırıyor (!) ama intiharı psikolojik nedenlere bağlıyor!
KURTULUŞ DEMOKRATİK HALK İKTİDARI!
Peki bu çıkmaz yolda emekçiler için kurtuluş yolu bulunmaz mı? Tabi ki bulunur!
Tek çıkış yolu örgütlenmemiz ve bu sistemi alaşağı etmemizden geçiyor. Bir olmazsak, yan yana durmazsak kendi sistemimizi kendimiz kurmaz, ekonomimizi kendimiz yönetmezsek bu çıkmaz yoldan kurtuluş yolumuzu bulamayacağız! Daha fazla İsmail Devrim'ler ölmesin, zenginler daha zengin, fakirler daha fakir olmasın diye mücadele etmeli, hakkımız olanı almalıyız. Çözüm demokratik halk iktidarıdır! Demokratik halk iktidarını kurmak için ise partimiz saflarında mücadeleye çağırıyoruz!" (Kocaeli/EVRENSEL)