Şarbon virüsü neden ortaya çıktı? Sorumlular kim?

Fırat TOPAL
Orhan KURUL
Serpil BERK

Şarbon virüsü uzun süredir ülke gündeminde. Başta Bölge illeri olmak üzere birçok yerde ‘şarbon şüphesi’ başlıklı haberler gelmeye devam ediyor. Bu durumu Diyarbakır Kasaplar Odası, Diyarbakır Veteriner Hekimleri Odası, Dersim Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği ile konuştuk. Oda ve birlik temsilcileri, yaşanan durumun yanlış tarım ve hayvancılık politikalarından kaynaklandığını belirterek, ithal edilen etin sağlıklı bir kontrolden geçmediğini ifade ettiler.  Diyarbakır Veteriner Hekimler Odası Başkanı Serhat Aslan, şarbon aşısının ağır olduğu için hayvan sahiplerinin ikna olmadığını belirterek, bu yüzden düzenli şarbon aşısının yapılmadığını söyledi.  

YETKİSİ OLMAYANLAR DA DENETLİYOR

Diyarbakır Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Serhat Aslan, yaşanan durumun ithal edilen etin denetlenmesinde siyaseten daha güçlü meslek gruplarının  bu alanda uzman olanların önüne geçmesinden kaynaklı olduğunu ifade etti. Aslan, “Bizim siyaseten meslek grubumuz çok zayıf, mecliste siyaseten güçlü meslek grupları yani ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri eczacılar, doktorlar bizim yetkimizde olan yetkileri alabiliyorlar. Bu durum bütün ülkenin mağdur olmasına neden oluyor. Mesela veteriner hekimlerin yetkilerini zooteknisyenlere veriyorlar, ki bizim mesleğimize en yakın olanlar zooteknisyenlerdir. Onlar bile bizim bilgimizin %10’nuna sahip değiller. İşte bu durum ülkemizde tarım ve hayvancılığın çökmesine, insanlara bulaşan hastalıkların ortaya çıkmasına ve hayvancılık politikalarının yetersiz kalmasına sebep oluyor. Bunun sonucunda hayvancılık geriliyor, insan sağlığı etkileniyor. Gördüğünüz gibi her şey ortada” dedi. 

YAŞANAN DURUM HASIRALTI EDİLİYOR

Şarbonlu hayvan sayısına ilişkin  basına yansıyan rakamların dışında ellerinde bir veri olmadığını söyleyen Aslan, “Devlet veri açıklamıyor. Açıklanmadığı için bizim net bir verimiz yok. Ama Hakkari’de, Bitlis’te, Urfa’da, Mardin’de basına yansıyan durumlar söz konusu. Ancak hasır altı edildiği için elimizdeki veriler sağlıklı olmuyor. Şarbon aşısı çok ağır bir aşı, siz hayvana şarbon aşısı yaptığınız zaman o hayvan 1 hafta aşının etkisinde kalıyor, gebe hayvanlarda yavru atımı oluyor. Siz de bunu hiçbir şekilde hayvan sahibine anlatamazsınız. Bu nedenle de şarbon aşısı Türkiye’de düzenli yapılmıyor.Yapılacak ilk iş; Türkiye genelinde şarbon aşısı yapmak olmalı”dedi. 

İTHAL HAYVANLARIN VETERİNER KONTROLÜ YAPILMALI

Diyarbakır Kasaplar Odası Başkanı Hacı Atlı ise şarbonun ithal hayvanlardan kaynaklandığını belirterek ithal edilen etin devlet tarafından yeterli düzeyde kontrollerinin de yapılmadığını ifade etti. Atlı, “ İki yıl önce yaptığımız açıklamalarda, devlet ithal hayvan alımları yaparken veteriner kontrollerini kesinlikle yapmalı bunların üzerinde devletin ciddi kontrollerinin olması gerekiyor demiştik. Ancak böyle olmadı” dedi. Şarbon tehdidinin mahalle kasaplarını fazla etkilemeyeceğini söyleyen Atlı, “Mahalle kasapları yerli hayvan etlerini kullanıyor zaten bundan dolayı etkilemiyor” dedi. Diyarbakır’da henüz kasaplara ulaşan bir şikayetin bulunmadığını belirten Atlı “İnsanlar arasında psikolojik etki yaratıyor. Millet psikolojik etkiden dolayı tavuk etlerine yöneldi” dedi.  Devletin ithal ettiği ürünleri Et Balık Kurumlarına verdiğini ve bu kurumların da ürünleri kendi satış ofislerine verdiğini söyleyen Atlı “Bu sorunları çözmek için yerli üretimi destekleyecek işler yapması lazım” dedi. 

YEREL ÜRETİCİ DESTEKLENSİN

Dersim Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Zeynel Erdoğan şarbon sorununun yerel üreticiyi desteklemekle çözüleceğine dikkat çekerek, “Özellikle  yem girdilerinin pahalı olması üreticiyi zora sokuyor. Yem girdilerinin üreticinin bütçesine göre düzenlenmesi gerekiyor. Tüm bunlar yapılırsa hem ülkeye yetecek hem de dışarıya satacak kadar hayvanımız var. 90’larda dışarıya hayvan satıyorduk bugün hayvan ithal eder hâle geldik. Yereldeki üretici desteklenirse dışa bağımlı olmayız. Şarbon vb. hastalıklarda yaşanmaz” dedi. (Diyarbakır - Dersim/EVRENSEL)