25 Eylül 2018 00:28

Mıgırdiç Margosyan: O eski Diyarbakır benim yazdığım kitaplarda kaldı

6. Diyarbakır Kitap Fuarı’nın Onur Konuğu Mıgırdiç Margosyan ile fuarın onur konuğu ilan edilmesini ve Diyarbakır’ı konuştuk.

Fotoğraf: MA

Paylaş

İnanç YILDIZ
Diyarbakır

6. Diyarbakır Kitap Fuarı bugün başlıyor. 120 yayınevinin katılımıyla gerçekleşecek fuarda 60 kültür etkinliği düzenlenirken 250 yazar okuyucularıyla buluşacak. Fuarın bu yılki “Onur Konuğu” ise gazetemizde köşe yazarlığı yapan ve kaleme aldığı eserlerde Diyarbakır’ı anlatan Mıgırdiç Margosyan... Fuarda düzenlenecek etkinliklerde Margosyan’ın edebiyatı, eserleri ve yaşamı ele alınacak. Margosyan adına TÜYAP tarafından bir armağan kitap hazırlanırken aynı zamanda kitap alıntıları ve fotoğraf albümünden oluşan bir sergi de okurlarla buluşacak.

Mıgırdiç Margosyan ile fuarın onur konuğu ilan edilmesini ve Diyarbakır’ı konuştuk. Diyarbakırlı bir yazar olarak fuarda olacağını söyleyen Margosyan, kitaplarında çocukluğundaki Diyarbakır’ı yazdığını dile getirdi. Zaman içinde Diyarbakır’da yaşanan değişiklikleri olumlu bulmadığını belirten Margosyan, “O eski Diyarbakır benim yazdığım kitaplarda kaldı” dedi.  

Öncelikle kitap fuarında onur konuğu olmanız üzerine neler söylemek istersiniz?

Burada beni onur konuğu seçmişler. Aslında onur konuğu olmam ya da olmamam benim içinde çokta önemli değil. Çünkü ben Diyarbakır’ı Diyarbakır olarak özellikle Gavur Mahallesi ve diğerler kitaplarımda hep anlattım. Diyarbakır ile yaşadım. Diyarbakır’ın geçmişi ve bugüne hakkında iyi kötü bir malumatım var. Onları dillendirdiğim için onlarda uygun bulmuşlar. Ben zaten bir konuk olarak değil de eski, bir yerli Diyarbakırlı olarak orada bulunmak için gideceğim. Benim için onur konuğu olmaktansa Diyarbakırlı bir yazar olarak orada bulunmak daha onur verici.

Sizin de dediğiniz gibi kitaplarınızda Diyarbakır’ı yazdınız. Buna dair neler anlatabilirsiniz?

“Gavur Mahallesi”, “Söyle Margos Nerelisen” veya diğer kitaplarımda anlattığım 1950’lilerdeki Diyarbakır. Benim çocukluğum geçtiği, bildiğim, gördüğüm kadarıyla 15 yaşıma kadarki Diyarbakır’ı anlatıyorum. Kimi anlatıyorum. Diyarbakır’ın halklarını anlatıyorum. Kimler, Kürtler, Türkler, Ermenileri, Museviler, Keldanilar, Süryaniler bütün o yöre halklarının iç içe geçmiş yaşamlarını ve onların yaşam biçimlerinden bahsediyorum. Gerçek hikayeler bunlar. Hikayelerdense yaşamışlıklar bunlar. Süslemeden, püslemeden neyse olduğu gibi vermeye çalıştım. Bunlar belki de sosyolojik araştırma yapmak isteyenler için bir nevi rehber niteliğinde kitaplar olacaktır.

O günden bugüne yaşanan değişimi nasıl görüyorsunuz?

Sadece Diyarbakır değil benim gördüğüm kadarıyla bu bahsettiğim 50-60 yıllık zaman zarfında Türkiye’de birçok şey değişti. Yapılar, örf ve adetler değişti. Bu çarpık düzen ve bunun içindeki yerleşmeler nedeniyle eski komşuluk ilişkileri yozlaştı. Dolayısıyla eski Diyarbakır, eski Kayseri, eski Sivas veya benim 60 yıldan beridir yaşadığım İstanbul’da değişiklik hep oldu. Bu değişiklik bazıları için olumluda olabilir. Kerpiç ev yerine apartman katları belki onları tatmin etmiştir. Güzel bir şey olarak görmüşlerdir. Benim için Diyarbakır’da bu değişiklik çokta olumlu değil.

Ayrıca parantez açmak gerekirse ağır bir süreç geçirdi Diyarbakır. Kitaplarınızda anlattığınız Diyarbakır’ı Diyarbakır yapan kimi mahalleler yıkıldı. Bu bakımdan nasıl bir değerlendirme yapmak istersiniz?

Diyarbakır’ın bugün benim altını çizdiğim Gavur Mahallesi’nin bir zamanlar ismi vardı, gavuru vardı diyelim. Bugün gavuru da kalmadı, mahallesi de kalmadı. Yani fiziki olarak mahallesi kalmadı. Yerinde bugün belki çok daha modern ‘ufak tefek binalar’ yapılacak, belki albenisi dışarıdan bakınca görülecek. Ama o Diyarbakır olmayacak artık. O mazide kalan Diyarbakır ancak benim kitaplarımda yazdığım Diyarbakır olarak kalacak. Kitap sayfalarında kalacak. Kitap aralarında orayı okuyup gelenler ancak aradaki farkı görebilecek.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

KKTC’de zam tepkisi: Damada benzin bidonu, geline tüp taktı

SONRAKİ HABER

Tekstil işçisi kadınlar: Şaşaalı tören yapanlarla aynı gemide değiliz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa