Ginko’nun toprağa atılan tohumlarından: Yaşamımdan Notlar
“Yaşamımdan Notlar”da Einstein’ın küçükken gördüğü pusuladan başlayarak binlerce yıldır cevaplanmamış soruların cevabını arıyoruz.
Fotoğraf: Flickr
Alişan DOĞAN
İstanbul Teknik Üniversitesi
Ginko Bilim, Albert Einstein’ın 67 yaşındayken yazdığı “Yaşamımdan Notlar” (Autobiographisches) adlı kitabını basarak yayın hayatına başladı. Ben de yayınevinin instagram hesabından yaptığı çekilişte kitabı kazanarak okuma fırsatı buldum. Bu kitap, Einstein’ın tüm kitapları arasında otobiyografiye en yakın olanı. Ancak kitapta Einstein’ın özel hayatına, diğer insanlarla olan ilişkisine dair bir şey bulamıyorsunuz. “Yaşamımdan Notlar”da Einstein’ın küçükken gördüğü pusuladan başlayarak dünyaya ve evrene dair binlerce yıldır cevaplanmamış soruların cevabını arama serüvenine giriyoruz. “’Bu bir ölüm sonrası yazı mı?’ diye sorabilir şaşırmış okurlar. Cevabım, aslında evet. Benim türümde bir insanın varoluşunda asıl olan ne yaptığı veya hangi acıları çektiği değil, ne düşündüğü ve nasıl düşündüğüdür.” (Einstein, Yaşamımdan Notlar).
Dolayısıyla bolca fiziksel denklem, kuantum tartışmaları ve Einstein’ın önermeleriyle karşı karşıya kalıyoruz. Ayrıca kitapta çocuk Einstein, genç Einstein ya da politik Einstein’a dair izler bulmak da imkânsız. Dine dair düşünceleri de birkaç satırdan fazla değil. Kuşkusuz tanrı konusunda söylemlerinde –örneğin, tanrı zar atmaz- kastettiği şey de doğadan başka bir şey değil.
TAMAMLANMAMIŞ KURAMLAR
Kuantum kuramı alanında tarihte attığı büyük adımların yanında bu kuramın hala tamamlanmamış bir kuram olduğunu iddia ediyor. “Bu tamamlanmamışlığın iki yönü var. Birincisi; Einstein kuantum fiziğinde henüz keşfedilmemiş “saklı değişkenler” olması gerektiğini iddia ediyordu. Bell eşitsizlikleri ve Aspect deneyi tarzı deneylerle Einstein’ın bu iddiası geçersiz kılınmışsa da, kuantum dolanıklığının nedeni halen gizemini koruyor. Tamamlanmamışlığın ikinci yönü ise, kuantum fiziği ile kütleçekimin birleştirilememiş olmasında yatıyor. O nedenle Einstein genel göreliliğin de tamamlanmamış bir kuram olduğunu düşünüyordu ve ömrünün büyük bir bölümünü bu problemi çözmeye harcadı. Problem hala çözülemedi.” (Cankoçak, 2018, sf.6, Yaşamımdan Notlar). Kitapta Einstein, üniversite yıllarında Hurwitz ve Minkowski gibi seçkin öğretmenleri sayesinde çok iyi bir matematik eğitimi aldığını ama gene de zamanının büyük çoğunluğunu fizik laboratuvarında geçirdiğinden bahseder. Günümüzde kuramsal fizikçilerin çoğunda olmayan bu özellik, bize fiziğin deneysel bir bilim olduğunu hatırlatmaktadır.
GİNKO; BİLİMSEL TARTIŞMALARDA YENİ BİR SOLUK
Bilimsel tartışmaların yanı sıra kitap bize Einstein’ın felsefi görüşleri hakkında da biraz kapı aralıyor. Doğrudan pozitivist felsefeye dönük bir eleştiride bulunmasa bile bu anlayıştaki bilim insanlarının çalışmalarına dair eleştirileri kitapta yer alıyor. Hatta bu bilim insanlarının çalışmalarının başarısızlığını felsefi düşüncelerine bağlıyor. “Bu bilim insanlarının atom kuramına düşman olmalarının izi, hiç şüphesiz onların pozitivist felsefi yaklaşımlarına kadar sürülebilir. Bu durum, cesur ruhlu ve doğru sezgilere sahip bilim insanlarının bile, olguları yorumlarken felsefi önyargıları tarafından engellenebileceklerini gösteren önemli bir örnektir. Hala daha var olan bu önyargı; olguların kendi başlarına, bağımsız kavramsal yapılar içermeyen bilimsel bilgileri üretebileceği ve üretmeleri gerektiği inancına dayanır.”(Einstein, Yaşamımdan Notlar).
Ginko Bilim Türkiye’de bilim yayıncılığında ve bilimi materyalist bir şekilde ele almada yeni bir soluk olacak gibi gözüküyor. Çıkardığı diğer kitaplar da okumaya değer. Özellikle bilimin ayaklar altına alındığı Türkiye’de bilimsel tartışmaların önünü açmak ve bilimi niteliği ve amacı ile birlikte her alanda tartışmaya açmak için gerçekten güzel bir fırsat. Takipte kalalım.
GİNKO BİLİM
Yayın hayatına kısa bir süre önce başlayan Ginko Bilim, bilim yayıncılığında yeni bir kapıyı aralıyor. İlk kitapları arasında Einstein’ın ülkemizde ilk kez yayımlanan “Yaşamımdan Notlar”, editörlüğünü Dorion Sagan’ın yaptığı “İsyankar Bilimcinin Yaşamı ve Mirası: Lynn Margulis”, Steve Jones’un “Neredeyse Bir Balina”, Steven Rose’un “21. Yüzyılda Beyin” bulunmakta.
“Ginko Bilim’in amacı üçüncü kültür ekolü doğrultusunda bilim ile halk arasındaki aracıyı kaldırarak en yeni ve derin düşünceleri meraklı okur kesimine ulaşabilir tarzda ifade etmektir. Üçüncü kültür düşünürlerinin geniş bir kitleyi cezbetmeleri yalnızca yazma yetenekleriyle ilgili değil; geleneksel anlamda kullanılan ‘bilim’ bugün artık ‘popüler kültür’ haline gelmeye başladı. Bir gazete ya da dergiyi gözden geçirirseniz ya insanlarla ilgili bilindik haberlere rastlarsınız ya da politika ve ekonomi alanında aynı trajedilere. İnsan doğası yavaş, bilim ise hızla değişir ve değişim dünyayı geri dönülmez biçimde değiştirerek gerçekleşir. Günümüzde değişim hızının tepe yaptığı bir çağda yaşıyoruz.”