Defter kuyruğu
Meğer tüm öğrenciler Şok'un önünde 3 liraya defter bulmak için ilk derse gelmemişler.
Fotoğraf: Pixabay
İzmir'den liseli bir öğrenci
İzmir
Zamanın gerçeklerinden kopuk yaşamak her geçen gün imkansızlaşıyor . İçinde bulunduğumuz ekonomik krizler bitmek bilmiyor .Bir öğrencinin sesinin gerekliliği için yazıyorum, sermayenin yarattığı bu çıkmazdan yine sermayenin imkanlarını kendine kâr sayan bir genç için yazıyorum. Her şeyin ucuzuna, azına , kötüsüne tâbi tutulan bir nesil geliyor aslında. İstediğimiz kalemi bile alamıyoruz çünkü istediğimiz kalemi alırsak istediğimiz defteri alamayız.
Bir perşembe günü yaşadığım bir hikaye var paylaşmak istediğim. Herhalde öğrenciliğime dair en çok yadırgadığım günün hikâyesi. Sabah saat 9’da dersimiz başlıyor, o gün zilin çalmasına yaklaşık olarak 5 dakika vardı ama sınıf bomboştu. Neredeyse kimse gelmeyince arkadaşları aradım; meğerse büyük market zincirlerine perşembe günleri yeni ürünler geliyormuş. Tüm öğrenciler Şok'un önünde 3 liraya defter bulmak için ilk derse gelmemişler.
Kırtasiyeler artık girilmeyecek kadar pahalı. İnsanlar çareyi Şok'larda /Bim'lerde arıyor. Türk lirası değer kaybı yaşayınca tüm ürünlere zam geldi ve devlet yerel esnafın satışını neredeyse durduruyor çünkü tüm kırtasiye ürünlerine ikinci defa zaman yapıldı ve her geçen gün fiyatları artıyor. Bu durum en çok biz öğrencileri etkiliyor.
Öğrenciler ekonomik açıdan zayıf bir kesimdir, her öğrenci eğitim fırsatlarının en iyisinden yararlanmalıdır. İyi bir gelecek için kitaplar pahalı olmamalı ve bir neslin parlaması için tasarruf en son eğitimde başlatılmalı.