Bir kavram: Sosyalizmde ücretler
Sosyalizmde ücretler nasıl olacak? Maaşlar neye göre belirlenecek? Doktorla çöpçünün maaşı aynı mı olur?
Fotoğraf: Pixabay
Sosyalizmde ücretler nasıl olacak? Maaşlar neye göre belirlenecek? Doktorla çöpçünün maaşı aynı mı olur? Daha çok çalışanın daha çok maaş alması gerekir mi gerekmez mi?
Herhalde, eşitlikçi bir toplumdan bahsedilince, insanların “ne kadar kazandığı” da çok geçmeden konunun bir parçası haline gelir.
Sosyalizmdeki iş ücreti ile kapitalizmdeki iş ücreti, temelden farklıdır. İşgücü, kapitalist toplumda bir meta iken, sosyalizmde artık meta olmaz. Dolayısıyla iş ücreti de, işgücüne biçilen fiyat değildir artık.
KAPİTALİST TOPLUMDAKİ ÜCRETTEN FARKI
Kapitalizmde işgücü metasına karşılık olarak verilen ücret, emekçilerin yaşam ihtiyaçlarını minimum düzeyde karşılamasına bile yetmeyecek kadar az olabilir. Bu toplumda ücretleri de işveren ile işçi arasındaki mücadelenin seyri, düzeyi belirler. Genellikle de, öteki metaların fiyatıyla karşılaştırıldığında, işgücü metasının fiyatı sürekli düşer. Bir önceki sayımızın kuram sayfasında yer alan enflasyon kavramı da, işgücü metasının fiyatının nasıl düştüğünü anlatmaya çalışıyor.
Sosyalizmde ücretli emek sistemi ortadan kalktığı için, işgücü ile iş ücreti arasındaki dolaysız ilişki de ortadan kalkar. Sosyalizmin ekonomik temel yasası, tüm toplumun sürekli olarak artan maddi ve kültürel gereksinimlerinin azami ölçüde tatmin edilmesini güvence altına almayı gerektirir. Sosyalist üretim büyüdükçe gerçek ücret de sürekli olarak artar.
Sosyalizmin ekonomik temel yasasının üretimin canlanmasının uyarılması ve emekçilerin artan refah düzeyinin güvence altına alınmasını öngören talebi, yapılan işe göre dağılım yasasıyla gerçekleştirilir. Bu yasaya göre, her emekçinin toplumsal toplam üründen aldığı pay, onun yaptığı işin niteliği ve niceliği tarafından belirlenmektedir.
Sosyalizmde daha çok, daha iyi çalışan emekçiler, daha fazla ücret elde ederler. Böylece iş ücreti, emek üretkenliğinin artırılmasında güçlü bir etken olur. Emekçilerin kişisel maddi çıkarlarıyla, sosyalist toplumun çıkarları doğru bir şekilde birleşir.
İŞ ÜCRETİNİN BİÇİMİ
Her ne kadar işgücü meta olmaktan çıksa da, sosyalizmde hala meta üretimi devam eder. Değer yasası hala vardır. Bundan dolayı iş ücreti de para ile ödenir.
Sosyalizmde iş ücreti, her emekçinin toplumsal toplum ürün parçası üzerinde işçilere ve görevlilere, her birinin emeğinin niteliği ve niceliğiyle uyum içinde, devlet tarafından verilen parayla ifade edilen payıdır.
Her işçinin ve görevlinin aldığı para ücreti, bireysel iş ücretini teşkil etmektedir. Sosyalizmde emekçilerin bireysel iş ücretinin kaynağı, onlar tarafından yaratılan ve yapılan işe göre dağıtılan kendisi için üründür, Ancak, sosyalizmde işçilerin ve görevlilerin yaşam düzeyleri, yalnızca bireysel para ücreti tarafından belirlenmemektedir. Bireysel iş ücreti devletin ve toplumsal örgütlerin emekçilerin toplumsal ve kültürel gereksinimlerinin karşılanması için toplumsal toplam üründen hizmete sundukları büyük para araçlarıyla tamamlanmaktadır.
KİM DAHA ÇOK PAY ALIR?
Devletin ücret politikası, ücret ödenmesinde her yönlü bir ayrım gözetilmesinden yola çıkmaktadır. Ücretlendirmedeki kalifiye ve kalifiye olmayan emek arasındaki, ağır işle kolay iş arasındaki farkları inkar eden eşitlikçilik, sosyalist iktisadi sisteme derinden düşmandır. Daha yüksek kaliteye sahip emek olarak kalifiye emek, emekçinin belirli eğitimini gerektirmekte ve kalifiye olmayan emeğe göre buna daha yüksek ücret ödenmektedir. Bu ücretlendirme sistemi, emekçiyi kalifikasyonunu yükseltmeye teşvik eder. Aynı kalifiye aşaması içinde ağır işe, daha az ağır olan işe göre daha fazla ücret ödenmektedir; kapitalizmde ise, kural olarak, özellikle ağır bedensel işleri yapan işçilere daha az ücret ödenmektedir. Örneğin, kapitalist ülkelerde çok az ücret alan maden işçileri, sosyalist toplumda çok yüksek bir ücret almaktadırlar; ayrıca buradaki ağır bedensel çalışma, makinelerin kullanımıyla sürekli olarak kolaylaştırılmaktadır.
Önder iktisadi dallarda çalışmayı mümkün olduğunca teşvik etme ekonomik zorunluluğuna uygun olarak, maden ocakları, kömür ocakları petrol sanayii; makine sanayi vb. gibi ağır sanayi dallarında çalışanlar için daha yüksek bir ücret tespit edilmektedir. Diğer aynı koşullar altında, halk iktisadı için özel öneme sahip bölgelerde ya da uzak ve daha az insanın yaşadığı alanlarda bulunan işletmeler ve inşaatlardaki işçiler, mühendisler ve teknikerlere daha fazla ücret ödenmektedir. Yani, iş ücreti, kalifiye işgüçlerinin işletmelere ve toplumsal üretimin dallarına halk iktisadının planlı gelişme yasasının gerekleriyle uyum içinde planlı olarak dağıtılmasının ekonomik aygıtıdır.