Ak Gıda fabrikasındaki yangın 350 eve sıçradı!
Aydın'da Ak Gıda fabrikasında çıkan yangın sonrası 350 çalışana istifa baskısı yapıldı. İstifa etmeyenlere tazminatlarının ödenmeyeceği söylendi.
Fotoğraf: Pixabay
Yoldaş TAŞ
Aydın
Aydın’ın Germencik ilçesinde kurulu Ortaklar OSB’de faaliyet sürdüren ve geçtiğimiz pazar günü çıkan yangınla birlikte kullanılmaz hale gelen Ak Gıda fabrikası patronu 350 işçinin istifasını istiyor. İstifa etmeyen işçilerin sözleşmesinin askıya alınacağı ve tazminatlarının ödenmeyeceği söylenirken, işçiler patronun açıklamasına destek veren Hak-İş’e bağlı Öz-Gıda-İş yöneticilerine tepki gösterdi.
Ülker grubunun sahibi olduğu ve 3 yıl önce Fransa sermayeli Group Lactalis’e satılan ve süt ürünleri üretimi yapılan fabrikada geçtiğimiz pazar günü çıkan yangının ardından işçilerle toplantı yapan işletme ve sendika yetkilileri işçilerin 1 Ekim’e kadar istifa dilekçelerini vermelerini istedi.
Germencik Belediyesi Konferans salonunda gerçekleşen toplantıda fabrikanın insan kaynakları yöneticilerinin işçilere; “1 Ekim’e kadar istifa dilekçelerinizi bizlere ulaştıracaksınız, aksi takdirde iş sözleşmeleriniz askıya alınacak ve tazminatlarınızı alamayacaksınız” dedi. 1 Ekim’e kadar istifa dilekçelerini getiren işçilere tazminat ve işsizlik maaşı konusunda yardımcı olunacağını iddia eden yöneticiler, 1 Ekim tarihine kadar olan ücretlerin de tam ödeneceği vaadinde bulundu.
SENDİKALI AMA...
İşçilerle fabrikadaki durumu konuştuk. Bazı yerel basında fabrikanın bilinçli yakıldığıyla ilgili iddiaları gündeme getirince işletme yetkililerinin “Sakın gazetecilere konuşmayın, tazminatlarınız yanar” dediğini anlatan işçiler, bu nedenle isimlerinin yazılmamasını istedi.
Bir işçi, “2 yıldır Ak Gıda’da çalışıyorum. OSB’de sendikalı tek fabrika olarak hep örnek gösterilirdi Ak Gıda, ama bugün düştüğümüz durum sendikasız işyerlerinden daha kötü. Fabrikada beyaz yakalılarla birlikte 350 kişi çalışıyorduk. Şimdi 350 kişide böyle bir dönemde işsiz kaldı. İşçi arkadaşların çoğu yapılan toplantıda ağladı zaten, şimdi herkes eve nasıl ekmek götüreceğiz diyerek kara kara düşünüyor” dedi.
Bir başka işçi ise 6 yıldır bu fabrikada çalıştığını belirterek; “Şimdi sektöründe Türkiye’de ilk 3’te bu fabrika ve bunların hepsi bizim emeğimizle oldu. OSB’de tek sendikalı olan fabrika bizim fabrikamızda doğru ama, çalışma koşullarımızda diğer fabrikalarla pek bir fark yoktu. Normalde 3 vardiya çalışıyorduk fakat, çoğu arkadaş sabah 8’de işe başlayıp gece 12’de işten çıkıyordu tam 16 saat aralıksız çalışan arkadaşlar vardı. Mesailer hep zorunlu vardiyan bitti mi 4 saat zorunlu mesai yapmak zorundasın, mesaiye kalmamak gibi bir seçenek yok” dedi. İnsan kaynakları tarafından sürekli mobbinge maruz kaldıklarını belirten işçi; şöyle devam etti: “Beğenmiyorsanız gidin, işte kapı orada bizim elimizde yüzlerce cv var diyerek işten atmakla tehdit ediyorlardı.”
SİZİN SENDİKACILIĞINIZ KAĞIT ÜZERİNDE DEĞİL Mİ?
Sendika yöneticilerinin de toplantıda olduğunu anlatan bir başka işçi; “İşletme yetkilileri istifa dilekçesi vermemizi istedi. Sendika yöneticisi de çıkıp kendilerinin de böyle düşündüğünü en mantıklı yolun bu olduğunu söyledi. Bizim karşımızda patronu savunuyor sendika, sonra da sendikal aidatın kesilmeyeceğini belirterek, bizlerden sendikadan istifa etmememizi istedi. Gerekçe ise kağıt üzerinde kalmasıymış. Zaten sizin sendikacılığınız kağıt üzerinde değil miydi? Yangın çıktığı sırada toplu olarak yemekhanede olduklarını belirten işçi; “En büyük şansımız hepimizin yemekhanede olmasıydı. Kimsenin burnunun dahi kanamaması en büyük tesellimiz oldu” dedi.
PATRON SİGORTADAN PARA ALACAK BİZ NE OLACAĞIZ
İŞKUR’a bağlı olarak iş başı programı ile birlikte fabrikaya girdiğini belirten başka bir işçi ise; “Benim gibi 30’a yakın arkadaş İŞKUR üzerinden fabrikaya girdi. Yani bizim maaşlarımız patron tarafından değil, İŞKUR tarafından ödeniyordu. Fabrikada yangın çıktığı sırada biz gece vardiyası olarak fabrikadaydık. Aslında iş başı programı ile çalıştığımız için gece vardiyasında çalışmamız yasak, işe başlarken İŞKUR da söylemişlerdi. Ama kanun kural kimse tanımıyor ki” dedi. Fabrikada yangın çıkmadan 4 gün önce fabrikada yangın tatbikatı yaptırdıklarını ve kendilerine tatbikata katıldıklarına dair tutanak imzalattıklarını hatırlatan işçi; “Toplantıda alel acele istifa baskısı olunca, ister istemez aklımıza başka şeyler gelmiyor da değil, nasıl olsa iş veren sigortadan parasını alacak, peki biz ne yapacağız?” diye sordu.
İŞSİZLİK ZATEN BİZİM HAKKIMIZ
TAZMİNAT ve işsizlik maaşının zaten kendilerinin hakları olduğunu belirten bir başka işçi; “İşsizlik maaşını iş veren sanki kendi cebinden ödeyecekmiş gibi kolaylık sağlarız diyor. İşsizlik maaşı zaten bizim özlük hakkımız, tazminatlarımız da öyle. Hepimizin kredi borcu bütün arkadaşlar kara kara düşünüyor. Hepimiz yeni iş aramaya başladık ama bu dönemde herkes işçi çıkarırken iş bulmamız da kolay değil farkındayız. Çalışacağımız yerlerde asgari ücretle işçi alıyor ben 2 çocuğu asgari ücretle nasıl okutacağım?” diye konuştu.
KUNDAKLAMA İDDİASINA YANIT
Yerel basında yangının ‘Kundaklama’ olabileceği üzerine çıkan haberlerden sonra bir açıklamaya yayınlayan Ak Gıda fabrikası; Aydın iline ve bölgeye çok önemli bir istihdam ve tarımsal kalkınma kaynağı olan tesisimizin ilgili hasar tespitleri yapıldıktan sonra tekrar devreye alınması için ivedilikle çalışılacaktır” denildi. Kimya Mühendisleri Odası, 2017 yılında gerçekleşen endüstriyel fabrika yangını sayısının 182 olduğu belirterek, çoğu yangının ekonomik sebeplerden kaynaklandığı belirtmişti. 2018 yılında yanan fabrika sayısı 200’e yaklaşmış durumda.