Sendikalar kıdem tazminatının gündeme bile gelmesini istemiyor

Birkan BULUT
Ankara

İşçiler döviz karşısında eriyen ücretleri, her şeye gelen zamlar, kriz bahanesiyle işten atmalarla boğuşurken, hükümet yeniden kıdem tazminatına göz dikti. Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) yeniden gündeme getirilen kıdem tazminatı ve Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) yeni tartışmaları beraberinde getirdi. İşçilerin haklarına yönelik giderek artan saldırıları ve ne yapacaklarını işçi sendikaları konfederasyonlarına sorduk. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay “Kıdem tazminatıyla ilgili bir geriye dönüş olursa buralarda oturmanın bir anlamı yok” derken, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise 3 Ekim'de İzmir'de bulunan sendikalarıyla yarım gün iş bırakma eylemi yapacaklarını duyurdu.

KIDEM TAZMİNATINDA DEĞİŞİKLİĞE GEREK YOK

Yeni Ekonomik Programı'nda kıdem tazminatı ve Zorunlu BES'in yeniden gündeme getirilmesini değerlendiren Türk-İş Başkanı Atalay, kıdem tazminatının bu şeklinden memnun olduklarını söyledi. Sadece kıdem tazminatını alamayanlar için bir düzenleme yapılırsa ona katkı sağlayacaklarını belirten Atalay, kıdem tazminatıyla ilgili bir değişikliğe gerek olmadığını söyledi.

BES'e yapılmak istenen değişikliğe ilişkin ise ellerinde resmi bir şey olmadığını belirten Atalay, basında yer alan “BES 3 yıl zorunlu olacak” haberleri hakkında “Benim paramı mecbur niye kesiyorsunuz siz? BES ilk çıktığında da aynısı söyledik. Zaten sisteme girenlerin yüzde 60'ı ayrıldı. Evvela mecbur olduğu için ben bu işte yokum. Bunun olması taraftarı değiliz” dedi.

KIDEM GİDERSE BURADA OTURMANIN ANLAMI YOK

Başta kıdem tazminatı olmak üzere emekçilere yönelik bu saldırılara karşı ne yapacaklarını sorduğumuz Atalay, “Kıdem tazminatı iki senede bir gündeme geliyor. Sendikalar ne yapar? Bunları üyelerini anlatır. Bu işe karşı olduğunu söyler, panel, seminer, basın açıklaması yapar... En sonunda toplanır derler ki; biz buna karşıyız. Duyması gerekenler nasıl duyuyorlarsa, elle söylersin, ağızla söylersin, toplantı yaparsın... Bugüne kadar lazım olanı yaptık. Kıdem tazminatıyla ilgili bir geriye dönüş olursa buralarda oturmanın bir anlamı yok. Kıdem tazminatı işçilerin son kalesi. O yüzden bize sormadan hiç bir şey yapamazlar” diye konuştu.

BES BİZİM İÇİN BİTMİŞ BİR TARTIŞMA

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise kıdem tazminatının fona devredilerek fiilen ortadan kaldırılması konusunda “sosyal tarafların” mutabakatının söz konusu olmadığını vurguladı. Kıdem tazminatının işçilerin kırmızı çizgisi, iş güvenceleri olduğunu belirten Çerkezoğlu, kıdem tazminatının fona devredilmesi her gündeme geldiğinde siyasi iktidarın geri çekmek zorunda kaldığını söyledi. BES’in de gündeme getirilmesini değerlendiren Çerkezoğlu, “Bizim için bitmiş bir tartışmadır. BES'in zorunlu hale gelmesi hiçbir şekilde kabul edilemez. Emeklilik ve sosyal güvenlik devletin güvencesinde olması gereken bir konudur. BES'in zorunlu hale getirilmesi sermayeye kaynak aktarımından başka bir şey değildir” dedi.

İZMİR'DE SENDİKALAR EYLEM YAPACAK

Emekçilerin hak gasplarına yönelik saldırılar karşısında ne yapacaklarını sorduğumuz Çerkezoğlu, şöyle yanıt verdi: “Geçen hafta genişletilmiş başkanlar kurulu toplantısı yaptık ve aldığımız kararları uygulamaya başladık. İlk olarak 3 Ekim'de İzmir'de DİSK'e bağlı sendikalar 'Krizin bedelini ödemeyeceğiz' diyerek yarım gün iş bırakacaklar. Diğer sendika ve meslek odalarıyla bu konuda birlikte mücadele hazırlıklarımız sürüyor. Bu kriz AKP hükümetlerinin ekonomi politikalarının tercihleri sonucu ortaya çıkmıştır. Kriz iktidardaki bir avuç sermayedarın yani yüzde 1'in krizidir. Krizin bedelinin yüzde 99'a ödetilmesini istemiyoruz” dedi.

DİSK'TEN 4 ACİL TALEP

Çerkezoğlu bu süreçte yerine getirilmesi gereken acil talepleri şöyle sıraladı:
-Asgari ücret başta olmak üzere tüm ücretlerin arttırılması,
-Toplu işten çıkarmaların yasaklanması, kamu istihdamının artırılması;
-Özellik elektrik, su, ulaşım gibi temel kamusal hizmetlere zam yapılamaması,
-İşçi alacaklarının öncelikli hale getirilmesi.

Bakan Berat Albayrak, önümüzdeki 3 yılı özetledi: Yüksek işsizlik, ağır yoksulluk!