28 Eylül 2018 23:20

Deniz tükendi

Bankada çalışanı yazdı: Faizler neredeyse iki üç katına çıkmış durumda. Yani, 100 bin lira faiz ödeyen artık 200 bin lira faiz ödemektedir.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Bankacı
İstanbul

Merhaba Evrensel okurları...

Bir bankacı olarak size gözlemlerimi ve yaşadıklarını aktarmak istiyorum. Bankacıların çalışma koşullarına ve yaşadıklarına belki başka bir mektup ile değineceğim.

Yaklaşık 13 yıldır Türkiye’nin en büyük özel bankalarından birinde çalışmaktayım. Bu zamana kadar piyasalardaki sıkışıklığın bu düzeyde olduğu bir süreç yaşamamıştım. Kriz söylemlerinin her geçen gün farklı kesimler tarafından farklı şekilde değerlendirildiğini hepimiz görmekteyiz. Özellikle Cumhurbaşkanı ile kendi çevresinin yaptığı açıklamalar krizin olmadığını ve yaşananların dış güçlerin oyunu olduğu yönünde.

Ancak, yaşananlar ile söylemlerin birbiriyle tamamen çeliştiğini görmemek için kör olmak gerekiyor. Uzun zamandır inşaat piyasasında yaşanan daralma ile birlikte bir çok firma sıkıntı yaşamaya başlamıştı. Kamu otoritesinin piyasalara müdahalesi kısa süreli bir rahatlamaya yol açsa da, ticaret uzun süreli bir akid olması nedeniyle çözüm bulunamamakta. Her geçen gün borç yükünü erteleme ve uzun vadeye yayma da bir çözüme kavuşturmadı. Sürekli piyasaya kredi sürerek tıkanıklığı aşma yoluna giden kamu otoritesi bir anda dolara bağlı olarak faizleri arttırma yoluna gidilmesiyle dar boğaz iyicene derinleşti.

Firmalar çok az olsa da sermayelerinden giderlerini karşılamaktadırlar. Ancak, her geçen gün yerine konulmayan sermaye firmaları borç batağına itmekte. Faizler nerdeyse iki üç katına çıkmış durumda. Yani, 100 bin lira faiz ödeyen artık 200 bin lira faiz ödemektedir. Bu da şu an için bir çok orta işletmeli firma için çıkılmaz bir durum olmaktadır.

Piyasalar açısından kısacası şu değerlendirmeyi yapabilirim “Deniz tükendi.” Yıllardır sermaye kesimlerine her olanağı açan hükümet, bir çok firmanın borçlanarak büyümesini teşvik etti. Düşük faizler, vergi muafiyetleri ile büyük firmalar bu durumu kendi lehlerine kullanırken KOBİ diye nitelendirilen firmalar ise piyasadaki ufak bir dalgalanmada dahi savrulmaya başladılar. Yani yine kapitalizmin nesnel koşulları işlemeye devam ediyor.

Yine, yeniden krizle karşı karşıya olduğumuz bir süreci yaşamaktayız. Her kesimi farklı bir şekilde etkileyeceği aşikar. Sermaye kesimi ve onun temsilcileri yol haritalarını çizmeye başladılar. Sorun milyonlarca emekçinin durumu ne olacak. Krizin yükünü sırtımıza yıkmaya başlayanlara karşı şimdiden önlemlerimiz almamız şart. Buda dönüp dolaşıp aynı yere gelmemize yol açıyor. Örgütsüzsek bir hiç, örgütlüysek koca bir dev.

ÖNCEKİ HABER

Bizim gerçekliğimiz ejderha meyveli smoothie değil!

SONRAKİ HABER

Merkel-Erdoğan görüşmesi: Birbirlerinin ayaklarına basmadılar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa