Türkiye 5'ncisi 'güvenlik gerekçesiyle' işe alınmıyor
KPSS’de Türkiye 5’incisi olan Biyolog Berfin Aslan, atandığı 4 ayrı yerde “güvenlik soruşturması” gerekçesiyle işe alınmadı.
Fotoğraf: MA
KPSS’de Türkiye 5’incisi olan Biyolog Berfin Aslan, atandığı 4 ayrı yerde “güvenlik soruşturması” gerekçesiyle işe alınmadı. 2 yıldır da atamasının yapılmasını bekleyen Aslan, “10 yıl sonra elime tutuşturulacak tazminatı istemiyorum. Şimdi çalışmak ve üretmek istiyorum” dedi.
Mezopotamya haber ajansından Servet Karaduman'ın haberine göre, 2016 yılında girdiği Kamu Personeli Seçme Sınavı’ndan (KPSS) 92 puanla Türkiye 5’incisi olan ve ardından Ölçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) üzerinden başvuru yapan Berfin Aslan, 7 Kasım 2016’da Üsküdar Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne biyolog olarak atandı. Hastane kadrosuna 3’üncü sırada yerleşen Aslan, mülakata çağrıldı. Babasının cenaze dönemine denk gelmesine rağmen mülakata giden Aslan, “15 Temmuz darbe girişimi hakkında ne düşünüyorsun? Darbe girişimini öğrencilerine nasıl anlatacaksın? Darbe girişiminde ölenlere şehit der miydin? Gezi Parkı’ndakilere hain der miydin? Öğretmenler para alırsa sence bu kutsal mı? İdolün kim? Hangi internet sitelerinde geziniyorsun? Hangi kitabı okuyorsun? Öğrenciyken hangi evde kaldın? Kardeşlerin, anne ve baban ne iş yapıyor?” şeklinde sorulara maruz kaldı. Öğretmenlikle alakası olmayan bu sorularla mülakata girdiğini belirten Aslan, mülakat sonucunda KPSS’den aldığı 92 puanın 52’ye düşürüldüğünü söyledi. Mülakattan günler sonra eline tebligat ulaşan Aslan, hiçbir neden gösterilmeden güvenlik soruşturması gerekçesiyle işe alınmadığını öğrendi.
BAŞVURULAR GÜVENLİK SORUŞTURMASINA TAKILDI
Sonrasında 20 Ekim 2017’de Ankara Devlet Su İşleri’nin (DSİ) resmi sitesine yaptığı başvuruyla yeniden biyolog olarak çalışmaya hak kazanan Aslan, burada da güvenlik soruşturması engeline takıldı. Bunun üzerine ÖSYM üzerinden tekrar tercih yapan Aslan, 19 Temmuz 2017’de kadrolu olarak atandığı Kızıltepe Belediyesi gibi 27 Nisan 2018’de yine biyolog olarak atandığı Adıyaman Üniversitesi Hastanesi’ne güvenlik soruşturması gerekçesiyle işe alınmadı.
‘AJİTASYON YAPIYOR’ DEDİLER
Bu süreçte İstanbul İdari Mahkemesi’nde Sağlık Bakanlığı’na ilişkin hukuki süreç başlattığı bilgisini de veren Aslan, 1 buçuk yıl boyunca sonuç alamadı. Aslan, bu sürenin sonucunda İstanbul İdari Mahkemesi’nden aldığı cevabın ise, “İstanbul bu konuda yetkisizdir” olduğunu dile getirerek, “Hukuki süreç, Ankara İdari Mahkeme’ye taşındı. Dava en başından görülecek. Hem Sağlık Bakanlığı’na hem de DSİ’ye dava açtım. Fakat Sağlık Bakanlığı’ndan savunma isteyen mahkemeye, Bakanlık; ‘Dava açması haksızdır. Dava açmaması gerekir. Suiistimal ediyor. Ajitasyon yapıyor’ savunması yaptı” dedi.
‘20 YILLIK EMEĞİM VE PSİKOLOJİM MAHVOLDU’
Son 2 yıllık süreçte çok zorlandığını ifade eden Aslan, “O kadar kötü durumdaydım ki… Ben bunu psikolojik bir şiddet olarak algılıyorum. Orada beni baskı altında tuttular ve çok üzgündüm. Bir yere yerleşeyim derdiyle derecemi umursamaksızın Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne tercih vermiştim. Atanınca ‘tamam’ dedim. Bu kadar fakirlik, zorluk bitecek. Okumak için çok bedel ödedim. KPSS’ye girdiğim zaman dershaneye verecek param yoktu. Bakkaldan ekmeği borca alıyordum. Benim 20 yıllık emeğim, psikolojim mahvoldu. Atandığım zaman her şeyin artık yoluna gireceğini düşündüğüm anda güvenlik soruşturması gerekçesiyle 2 yıldır beni oyalıyorlar. Neden bunlar başıma geldi diye düşünüyorum. Suçluysam şimdiden hapiste olmalıydım. Eğer suçsuzsam bana bunu yapmasınlar. Benim bir sabıkam ve kötü bir geçmişim yok. Birkaç yıl sonra diyecekler ki ‘insanları haksız yere işlerinden ettik. İnsanlar mağdur oldu’. Eğer bunu kabul ederlerse başlarını yerden kaldıramayacaklar. Onların çocukları başını yerden kaldıramayacak. Bu utançla yaşamasınlar. İnsanları vicdana davet ediyorum.” ifadelerini kullandı. Yaşananlar karşısında haklı olduğunu belirten Aslan, “Haklı olduğumuz için de 10 yıl sonra da olsa hakkımızı alacağız. Ama 10 yıl sonra benim gençliğim gitmiş olarak elime tutuşturulacak olan iki üç kuruş tazminatı istemiyorum. Ben şimdi üretmek ve şimdi yaşamak istiyorum” dedi. (MA)