2 Ekim 2018 07:21
/
Güncelleme: 06:39

Nilgün Bodur: Edebiyata katkıda bulunmak gibi bir niyetim hiç olmadı

'Sen Gittin Ya Ben Çok Güzelleştim' kitabında, 2. Dünya Savaşı’nda toplama kamplarında öldürülen Anne Frank’in "Ölüler yaşayanlardan daha çok çiçek alır, çünkü pişmanlık minnetten daha güçlüdür" sözünü kaynak göstermeden alıntıladığı iddia edilen Nilgün Bodur, konu hakkında açıklama yaptı.

İntihal iddialarına sosyal medya hesabından yanıt veren Bodur, “Anonim olduğunu sandığım bir sözü uzun bir yazının içinde kullandım ve başlık olarak editörüm o cümleyi seçmiş ve tüm başlıkların altında ismim ve kitabın ismi yazıyor. Yani bu cümle bana aittirin açıklaması değildir altında bulunan imza” ifadeleriyle kendini savundu.

Bodur, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Hakkımda çıkan intihal iddiaları üzerine bir açıklama yapmak istedim. 250 sayfalık kitabım kendimi iyileştirmek için yazdığım denemelerin bir araya toplanmış halidir. Türk edebiyatına katkıda bulunmak gibi bir niyetim hiç olmadı. O satırlar sizlere de iyi geldi ki kitabım 150 bin adet bastı ve sattı. Okuyan herkes hayatının değiştiğini söyledi ve ben o zaman iyileştim. Bazen iyileşmek için iyileştirmek gerekiyormuş. Kitabım aforizmalarla, atasözleri ve deyimlerle bezeli. Kimisi dilime pelesenk olmuş sözler ve konuşurken de kullandığım cümleler. Kaldı ki bir gün benim de cümlelerim kullanılırsa çok sevinirim. Anonim olduğunu sandığım bir sözü uzun bir yazının içinde kullandım ve başlık olarak editörüm o cümleyi seçmiş ve tüm başlıkların altında ismim ve kitabın ismi yazıyor. Yani bu cümle bana aittirin açıklaması değildir altında bulunan imza. Cümle uzun bir yazının içinde geçmektedir. ‘Ayağını yorganına göre uzat’ konulu bir yazı yazabilirim. Çünkü ben roman yazmıyorum. Deneme türlerinde ve biraz da kişisel gelişimle ilgili konularda geçmişten gelen ve beynimize kodlanmış cümleler kullanılabiliyor ve her cümlenin kaynağını bilemiyorum. Bazen siz beni kendi yazılarımda etiketliyorsunuz ve ben yazdıklarımı bile unutmuş olduğumu anlıyorum zaman içerisinde. Kitabı okuyanlar bilir ki intihal edildiği söylenen cümleyi referans göstererek yazdığım uzun bir yazım var. Tüm kişisel gelişim kitapları böyle referanslarla bezeli. Benim dikkatimi çeken kitabımın çıktığı ilk günden beri süren karalama kampanyaları. Kitabımın satması birilerini çok rahatsız etti. Beni ailem ve sevdiklerim takdir etsin. Twitterda klavye arkasında kahramanlık yapanların onayına ihtiyacım yok. 250 sayfa o kitap ve benim hikayem ve ben hikayemi yaşadığım şekliyle yazdım. Kitabımı tuvalet kâğıdıyla bir tutan kötü kalpleri Allah’a havale etmişim ben. İntihal ile suçlayanları mı etmeyeceğim. Kimse uğraşmasın, yorulmasın. Ben bütün hatalarımı düzeltmek için yaşayan biriyim. Hala kendimle savaşım. Kimsenin hatasını göremiyorum bu sebeple. Benim hatalarımı bulmak için çabalayan yüzlerce boş insana da teşekkür ederim. Bu sayede daha iyi bir insan olma şansım var ama ne yazık ki sizin öyle bir şansınız yok." (HABER MERKEZİ)

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Hakkımda çıkan intihal iddiaları üzerine bir açıklama yapmak istedim. 250 sayfalık kitabım kendimi iyileştirmek için yazdığım denemelerin bir araya toplanmış halidir. Türk edebiyatına katkıda bulunmak gibi bir niyetim hiç olmadı. O satırlar sizlere de iyi geldi ki kitabım 150 bin adet bastı ve sattı. Okuyan herkes hayatının değiştiğini söyledi ve ben o zaman iyileştim. Bazen iyileşmek için iyileştirmek gerekiyormuş. Kitabım aforizmalarla,atasözleri ve deyimlerle bezeli.Kimisi dilime pelesenk olmuş sözler ve konuşurken de kullandığım cümleler.Kaldı ki bir gün benim de cümlelerim kullanılırsa çok sevinirim.Anonim olduğunu sandığım bir sözü uzun bir yazının içinde kullandım ve başlık olarak editörüm o cümleyi seçmiş ve tüm başlıkların altında ismim ve kitabın ismi yazıyor. Yani bu cümle bana aittirin açıklaması değildir altında bulunan imza. Cümle uzun bir yazının içinde geçmektedir. “Ayağını yorganına göre uzat” konulu bir yazı yazabilirim. Çünkü ben roman yazmıyorum. Deneme türlerinde ve biraz da kişisel gelişimle ilgili konularda geçmişten gelen ve beynimize kodlanmış cümleler kullanılabiliyor ve her cümlenin kaynağını bilemiyorum.Bazen siz beni kendi yazılarımda etiketliyorsunuz ve ben yazdıklarımı bile unutmuş olduğumu anlıyorum zaman içerisinde. Kitabı okuyanlar bilir ki intihal edildiği söylenen cümleyi referans göstererek yazdığım uzun bir yazım var. Tüm kişisel gelişim kitapları böyle referanslarla bezeli. Benim dikkatimi çeken kitabımın çıktığı ilk günden beri süren karalama kampanyaları. Kitabımın satması birilerini çok rahatsız etti.Beni ailem ve sevdiklerim takdir etsin.Twitterda klavye arkasında kahramanlık yapanların onayına ihtiyacım yok. 250 sayfa o kitap ve benim hikayem ve ben hikayemi yaşadığım şekliyle yazdım.Kitabımı tuvalet kağıdıyla bir tutan kötü kalpleri Allah’a havale etmişim ben. İntihal ile suçlayanları mı etmeyeceğim.Kimse uğraşmasın, yorulmasın.Ben bütün hatalarımı düzeltmek için yaşayan biriyim.Hala kendimle savaşım. Kimsenin hatasını göremiyorum bu sebeple.Benim hatalarımı bulmak için çabalayan yüzlerce boş insana da teşekkür ederim.Bu sayede daha iyi bir insan olma şansım var ama ne yazık ki sizin öyle bir şansınız yok.

Nilgun Bodur (@nilgunbodur)'in paylaştığı bir gönderi ()

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Erdoğan-Şimşek programıyla ücretleri açlık sınırının altına inen asgari ücretli işçiler ve emekliler, ramazan ayının ilk iftarını boş sofralarda karşılıyor: “Kırmızı eti zaten görmüyorduk, bu sene orucu açacak zeytin bile alamıyoruz…” Diyanet İşleri Başkanlığı da ‘Asgari ücretliler ve emeklilere fitre verilebilir’ fetvası yayımlamıştı.

İftar sofrasına 1 yılda gelen zam: Yüzde 45

Dört sene içinde güllaça gelen zam: Yüzde 1100

Pideye 2 yılda gelen zam: Yüzde 150

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et