Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı kimdir?
Türkiye'deki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Gazeteci Cemal Kaşıkçı kimdir?
Ekran görüntüsü: National Interest Foundation TV/YouTube
2 Ekim'de evlilik için ihtiyaç duyduğu belgeleri almak amacıyla Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na giren ve bir daha kendisinden haber alınamayan Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın geçmişi ve falliyetleri merak konusu oldu.
Suudi yetkililer Kaşıkçı'nın konsolosluktan ayrıldığını öne sürerken, Türk yetkililer Kaşıkçı'nın konsoloslukta öldürüldüğünü söylüyor. Türk Arap Medya Derneği Başkanı Turan Kışlakçı ise "Bize ulaşan bilgi, öldürüldüğü yönünde. Bu kesinleşti" diyor ve Kaşıkçı'nın konsoloslukta barbarca öldürüldüğünü aktarıyor.
Basından yer alan haberlerden Cemal Kaşıkçı'nın geçmişini ve faaliyetlerini derledik.
1958 yılında Medine’de doğan Cemal Kaşıkçı, ilk ve orta eğitimini Suudi Arabistan’da tamamladı, 1982’de ise Indiana State Üniversitesi’nden işletme yüksek lisans derecesiyle mezun oldu.
Üniversite sonrasında ülkesine dönerek gazetecilik faaliyetlerine başladı. OKAZ, Al Sharq Al Awsat, Al Majalla ve Al Muslimoon da dahil olmak üzere çeşitli günlük ve haftalık Arap gazeteleri için muhabirlik yaptı. 1987-95 yılları arasında El Kaide'nin eski lideri Usame bin Ladin ile Afganistan ve Sudan'da söyleşiler yaptı. 1991-1999 yılları arasında Al Madina gazetesinde editörlük, yazı işleri müdürlüğü ve genel yayın yönetmenliği vekilliği yaptı. Bu süreçte Afganistan, Cezayir, Kuveyt, Sudan ve birçok Orta Doğu ülkesinden yabancı medya kuruluşları için haberler hazırladı.
Daha sonra Suudi Arabistan’ın İngilizce yayın yapan gazetesi Arab News'te genel yayın yönetmeni yardımcısı olarak 4 yıl çalıştı. Ardından Suudi Arabistan'da reform isteyenler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesinin yazı işleri müdürü oldu. Gazetede ülkedeki dini yapıyı eleştiren makalelerinin çıkması üzerine 52 gün sonra Suudi Arabistan hükümeti tarafından kovuldu.
Görevinden el çektirildikten sonra ülkesini terk edip İngiltere'nin başkenti Londra'ya gitti. İngiltere ve ABD'de Suudi Arabistan Büyükelçiliği yapan Prens Türki al Faysal'ın ekibine danışman olarak katıldı. Prens Turki Al Faysal El Saud’a medya danışmanlığı yaptı.
Nisan 2007’de bir kez daha Al Watan'ın yazı işleri müdürlüğüne getirildi. Ancak 17 Mayıs 2010’da gazetede yayınlanan eleştirel yazılar nedeniyle bir kere daha istifa etmek zorunda kaldı.
Cemal Kaşıkçı, Al Watan'daki görevden ikinci kez ayrılmasının ardından Al Arab News Channel, MBC, BBC, El Cezire ve Dubai TV dahil olmak üzere birçok kanalda yorumcu olarak görev yaptı.
BBC Türkçe'nin aktardığına göre bu süreçte Arap ülkelerinde yayınlanan Al Hayat gazetesinde köşe yazmaya devam etti. Gazetede 5 yıl boyunca yayınlanan yazıları, Aralık 2016'da, ABD Başkanı Donald Trump'ı eleştiren açıklamaları nedeniyle yayınlanmadı.
Arap basınında yer alan haberlerde Kaşıkçı'nın Trump'ı eleştirmesi nedeniyle Suudi Arabistan'ın kendisine gazete, televizyon ve konferans yasağı getirdiği yer aldı.
Eylül 2017'den itibaren ABD'de yaşamaya ve Washington Post gazetesinde köşe yazmaya başladı. Yazılarında Suudi Arabistan'ın Katar'a yönelik politikalarını ve Yemen savaşını eleştirdi. Suudi Arabistan'da 2017'de yolsuzluğa karşı yapıldığı açıklanan ve çok sayıda prensin gözaltına alındığı operasyonun, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın iktidarını pekiştirme operasyonu olduğunu savundu.
Ülkesinden ayrılık kararı hakkında şunları yazı: "Birkaç yıl önce bazı arkadaşlarım gözaltına alındığında çok acı çektim. Hiçbir şey söylemedim. İşimi veya özgürlüğümü kaybetmek istemiyordum. Ailemden endişe ediyordum. Şimdi farklı tercihlerde bulundum. Evimi, ailemi ve işimi arkamda bırakmam gerekti ama düşüncelerimi söylüyorum. Aksini yapmak cezaevlerinde çürüyen insanlara haksızlık olurdu. Pek çok kişinin konuşamadığı bir dönemde konuşabiliyorum."
Kaşıkçı, ülkedeki din eğitiminin gözden geçirilmesi gerektiğini, bu eğitimin yalnızca dini okullarda verilmesini ve sadece bir dinin anlatılmamasını savunuyordu. Yazı işleri müdürlüğünü yaptığı dönemde Al Watan'da da ülkedeki radikal İslamcılığı eleştiren yazılar ve karikatürler yayınlanması, din adamlarının tepkisini çekmişti. Kaşıkçı'nın görevine son verilmesinden önce kıdemli bir din adamı, gazetenin alınmasının günah olduğunu söyleyen bir fetva yayınlamıştı.
Alman Spiegel dergisine göre Kaşıkçı 2011'de Arap baharı sırasında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da "Mutlak monarşinin devri bitti. Tek çare demokrasi" ifadelerini dile getirmişti. Dergi, "Suudi Arabistan'da başka biri bu sözleri söylese sorgulanır ve hapse atılırdı" yorumunda bulunmuştu.
Kaşıkçı, yazılarında eleştirilerin yanı sıra övgülere de yer veriyor, Veliaht Prens Muhammed'in 2030 vizyonunu desteklediğini söylüyordu.
Kaşıkçı'yı 25 yıldır tanıyan arkadaşı Halit Safuri ise Kaşıkçı'nın Mısır'da Müslüman Kardeşler iktidarına karşı yapılan askeri darbeyi desteklememesinin kraliyet ailesi ile temel ayrılıklarından biri olduğunu söyledi.
Öte yandan Kaşıkçı, AKP iktidarıyla da ilişki içindeydi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kaşıkçı için "Cemal Bey benim çok eskiden tanıdığım bir gazeteci, bir arkadaşımız" ifadelerini kullandı. Erdoğan'ın danışmanı Yasin Aktay da Cemal Kaşıkçı için "Bilinmeyen bir insan değil. Dünya çapında bir insan. Türkiye’de de tanınan bir insan. Benim de şahsi bir dostluğum var. Görüşleri ilgiyle izlenmesi gereken bir insan" dedi.
Türkiye vatandaşı nişanlısı Hatice Cengiz ile evlenmek için gerekli yasal işlemleri halletmek üzere 2 Ekim 2018'de İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na giden Cemal Kaşıkçı'dan bir daha haber alınamadı.
Kendisinden haber alınamamasının ardından yazılarının yayınlandığı Washington Post gazetesi Kaşıkçı'nın köşesini boş bırakarak yayınladı. (HABER MERKEZİ)