Denizli’de bir kültür evi açılıyor. Davetlisiniz!

Hilmi MIYNAT
Denizli

Denizli’de gençlerin bir yandan ders çalışıp bir yandan kendilerini sosyal ve kültürel açıdan geliştirebileceği bir kültür evi açılıyor. Bundan bir yıl önce kurdukları sosyal medya platformu üzerinden yola çıkan gençler bu oluşumun büyüyüp genişlemesi üzerine doğan dernekleşme ihtiyacını, kurdukları Bülent Ecevit Kültür Evi ile karşılamayı amaçlıyorlar. Biz de açılış öncesi bu kültür evini ziyaret ederek kuruluşunda emeği geçen gençlerle bu oluşum ve gençliğin kültürel ihtiyaçları üzerine sohbet ettik.

BÜTÜN GENÇLERİ KUCAKLAYACAK BİR YER

Bülent Ecevit Kültür Evi, kuruluş sürecini CHP Denizli Gençlik Kolları Başkan Vekili de olan İsmail Gültekin anlatıyor. 2017 yılının ekim ayında Adil Türkiye Ayaklanması (ATA) adından bir sosyal medya platformu üzerinden yola çıkmışlar. Gençliğin gerek endüstri 4.0 sürecinde ön planda olması, gerek siyasette ileri düzeyde katılım sağlaması amacıyla böyle bir oluşum kurmuşlar. Oluşuma öncülük eden şehir, Denizli olmuş ve bugün 18 kadar ile yayılan bir platform halini almış. Gençler oluşuma yoğun ilgi gösterince bir dernekleşme yoluna gidilmesi gerektiği tartışmaları olgunlaşınca bu Kültür Evi projesi çıkmış ortaya. Adı üzerine de herkesin katılım gösterdiği tartışmalar olmuş ve Bülent Ecevit Kültür Evi’nde karar kılınmış. Bülent Ecevit adının kabul görme nedenini ise şöyle ifade ediyor İsmail: “Bülent Ecevit 80’lerde geniş kesimleri kucaklayabilen bir liderdi. Hatta sağcılar dahi kendisine saygı duyardı. Biz de burayı yalnızca CHP’lilerin kültür evi değil her görüşten gençliğin sosyal ve kültürel olarak kendini geliştireceği bir alan olarak düşündüğümüzden bu ismin kapsayıcı olacağına karar verdik.”

ÜCRETSİZ ATÖLYELERDE KÜLTÜREL ETKİNLİKLER

Kültür evinin liseliler açısından ne anlam ifade ettiğini ise lise öğrencisi Ayşen Kocabay ile konuşuyoruz. Liselerde verilen eğitimin yetersiz olmasından yakınan Ayşen, gençlerin özel ders ve etüt merkezlerine para ödemek zorunda kaldığını söylüyor. Bu kültür evinde ise dayanışma ortamında üniversiteli abilerinin kendilerine yardımcı olduğunu belirten Ayşen: “Burada eksik kaldığımız konularda ve ödevlerimizde bize yardımcı oluyor üniversiteli abilerimiz. Ayda 4 ders veren sanat kursları da birçok arkadaşımızın karşılayamayacağı bütçeler gerektiriyor. Enstrüman çalmayı, resim yapmayı, dans etmeyi isteyen ama bütçesi yetmeyen arkadaşlar bu bağlamda büyük sıkıntılar yaşıyor. Burada ücretsiz olan atölyelerimiz tam olarak bu ihtiyaca karşılık geliyor. Etüt derslerinin ardından kültürel atölyelerde dans, müzik, resim vb. alanlarda kendimizi geliştirme fırsatı buluyoruz” diye ekliyor.Kendisi de Makine Mühendisliği öğrencisi olan Ali Güler, Solid Works ve Auto Cad programlarının eğitimlerini veriyor kültür evinde. Burayı kurarken 7’den 70’e herkesi buluşturabilmesini amaçladıklarını vurgulayan Ali, “Yaşlılar da gelsin gençlerimizle sohbet etsinler. Burada birlikte düşünelim, birlikte üretelim.” diyerek kültür evlerinin her yaş kesiminden insanlara açık olduğunu belirterek davette bulunuyor.

CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ SAVUNUYORUZ, ÜSTÜNLÜĞÜNÜ DEĞİL!

Pamukkale Üniversitesi Edebiyat Bölümü’nde okuyan Simge Depboylu kültür evinde salsa dersleri veriyor. Kadın sorunu üzerine de çalışmaları olduğundan bahseden Simge şöyle devam ediyor: “Burada amaçlarımızdan biri de kadın erkek eşitliğine dikkat çekmek. Kadınlara yapamazsın denilen ne varsa, hangi alanda kısıtlanıyorsa kadınların da yapabileceğini hatta birçok konuda erkeklerden daha başarılı olabileceklerini göstermek. Kadın çalışmaları özelinde bir atölye de açmayı düşünüyoruz ve bu atölye erkeklere de açık olacak. Neticede kadın erkek eşitliğini savunuyoruz herhangi bir cinsiyetin üstünlüğünü değil.” Kültür evinin “Barış ve Dostluk” adında bir futbol turnuvası planladığını da hatırlatan Simge, kadın futbol takımları da çıkararak bu turnuvaya dâhil olacaklarını ekleyerek noktalıyor cümlelerini.

GENÇLİĞİ KARANLIK VE SOYUT BOŞLUK ARASINDA SIKIŞTIRMAK

Kültür evinde “Siyaset ve İdeoloji” atölyesi de olduğunu belirten İsmail’le devam ediyoruz sohbetimize ve Erdoğan’ın “Her alanda iktidar olduk ama kültürel alanda olamadık” sözlerini hatırlatarak yorumlamasını istiyoruz kendisinden. İktidarın gençlere kültürel alanda verebileceği bir şey olmadığını düşünen İsmail: “Onlar okumayan, sorgulamayan bir nesil istiyorlar. 2053, 2071 gibi soyut bir gelecekten bahsederek günümüz sorunlarının üstünden atlıyor. Keşke pozitif bir katkı sunabilseler. Örneğin Genç Denizli gibi proje var fakat kontenjanla alım yapıyorlar. Bunun örnekleri artsa imkânları genişletilse iyi olur fakat onların kültürel iktidar kavramı gençleri 300 yıl öncesinin karanlığı ile 80 yıl sonranın soyut boşluğu arasında sıkıştırıp hapsetmek. Yeni Osmanlıcı diye tarif ettikleri projenin gençliğe sunabileceği olumlu bir katkı yok.” şeklinde konuşuyor.Dernek statüsünde resmi açılışlarının 29 Ekim haftasında yapılacağını söylüyor İsmail ve tüm çevreleri açılışa da sonrası için planladıkları futbol turnuvasına da davet ederek sonlandırıyor sözlerini. Bu güzel sohbetin ardından, duvarları el emeğiyle boyanan ve resimlerle süslenen odaları gezdikten sonra çaylarımızdan son yudumu alıp tekrar buluşma sözüyle vedalaşarak ayrılıyoruz kültür evinden.