Biz firavunun, Nemrud'un köleleri değiliz
Aliağa’daki Star Rafineri işçileri, taleplerinin 3. havalimanı işçileriyle ortak olduğunu söylüyor.
Fotoğraf: Havalimanı işçileri
Star Rafineri inşaat işçisi
İzmir
Merhaba ben Aliağa Star Rafineri taşeron işçisiyim, emeğimle onurumla ailemi zar zor olsa da geçindirmeye çalışıyorum. Star Rafineri’de çalışma koşullarımız iş güvenliği ve sağlığı açısından pek de uygun değil. Yemek sorunumuz vardı, birçok kez zehirlenme vakası yaşadık en son zehirlenme vakasında 3 bini geçkin arkadaşımız ağı bir zehirlenme vakası yaşadı.
Sesimizi acımızı duyuramadık bizi yönetenler, oy verdiğimiz iktidar partileri, muhalefet patileri, basın, medya bizi görmezden geldi. Belki de görmemeleri iyi olmuş İstanbul Havalimanı taşeron isçilerine yapılan hakaretlere maruz kalmadık. Bize bitlenen itler denmedi, “Ellerini yıkayıp da yemek yeseydiler, zehirlenmezlerdi” diyen olmadı. Rahat koltuğunda oturup da kalemşorluk yapan birileri cıkıpta “Yav kardeşim isçilerin çalışma şartları son derece güzel” diyen olmadı. Örneğin bugün yemek yediğimiz yemekhane çok kalabalıktı hiç de hijyenik değildi. İki yemekhane vardı birinin kapanacağı bütün isçilerin tek yemekhanede yemek yiyeceği duyumlarını aldık. Yani on binlerce kişi tek yemekhanede yemek ihtiyacını karşılamak zorunda kalacak.
Biz taşeron isçilerinin sorunu ile ilgilenmelerini istiyoruz. Bizim de sosyal haklarımız olmalı. biz Ebu Lehep’in, Ebu Sufya’nın, Nemrud’un, firavunların kölesi değiliz. Biz bu ülkenin alın teriyle çalmadan çırpmadan geçinebilmeye çalışan, vergilerini ödeyen, askerlik görevini yapan vatandaşlarıyız. Meclise sesleniyorum oy verdiğimiz iktidar ve muhalefet partilerine bizi bir duyun, bizi bir görün biz de buradayız. Sizleri bu emekçilerin yanında görmek istiyoruz.
MÜCADELEYİ BÜYÜMEMİZ GEREKİR!
Star Rafineri inşaatı işçisi
İzmir
Havalimanını işçilerin ileri sürdüğü talepler bizim de taleplerimizdir. Her bir talebin ve verdikleri mücadelenin arkasında değil, tam yanındayız. Tahtakurusu, yemek rezaleti, balık istifi servisler, ücret düşüklüğü, amirlerinin baskısı, örgütlenme önündeki engellemeler... Sadece havalimanında yaşanmıyor. Türkiye'nin her köşesinde taşeron işçilerinin kaderi budur. Bu açıdan bu mücadele sadece havalimanı işçilerinin değil bizimdir, bizim de verdiğimiz mücadeledir. Görüyoruz, duyuyoruz, çalıştığımız İzmir Aliağa ilçesinde ambulans sesleri eksik olmuyor. Her gün iş kazaları, ayda bir iş cinayetleri yaşanıyor. Havalimanında yaşananlar Türkiye'nin her köşesinde yaşananların dışa vurmuş halidir.Türkiye'nin çok yakından bildiği en büyük toplu yemek zehirlenmesini geçirdik. Her gün bir yerlerde kolumuz, bacağımız kopuyor. Hiç bir iş güvenliği yok. Her türlü sömürüye açık bırakılmış taşeron işçilerinin kaderi.
Ülkenin en pahalı projelerini yapıyoruz, bunları yaparken ölüyoruz. Bu görülmezden gelindiği yetmiyormuş gibi bir de terörist, vatan haini ilan ediliyoruz.
Star Rafineri taşeron işçileri olarak, havalimanında gözaltına alınan ve tutuklan işçi kardeşlerimizin bir an evvel bırakılmasını istiyoruz. Serbest bırakılana kadar da bunun arkasını bırakmayacağız.
Bunun için ilk iş olarak imza topladık. Çalıştığımız işyerinde işçi kardeşlerimizin serbest bırakılması ve taleplerinin karşılanması için imza topladık. Sağcısından solcusuna herkes büyük bir heyecanla imza verdi. Beraber toplayalım dediler, birlikte toplanıldı imzalar. İş çıkışı servislerde topladık. Genç bir işçi ayağa kalkarak “Arkadaşlar bu imzaları mutlaka vermemiz gerekir, bu biz de olabilirdik, sahiplenelim arkadaşlarımızı” dedi. Başka bir yerde patronun imza toplayan işçiyi tehdit etmesine rağmen toplandı bu imzalar. Havalimanı işçileri yol gösterdi. Bu mücadeleyi büyütmemiz gerekir.