Çin’de dijital ekonomi ve sosyal kredi sistemi
Cengiz Mahir, Çin'de 2014 yılından beri etkin olan 'Sosyal Kredi Sistemi'ni yazdı.
Shehui xinyong tixi
Cengiz MAHİR
Şanghay
Çin 2014 yılında “Sosyal Kredi Sistemi” (Shehui xinyong tixi) adı verilen ve tüm ülke içinde etkin olacak bir dijital ekonomi devrimine imzasını attı. Bu sistemin amacı Çin ekonomisinde faaliyet gösteren tüm unsurların (kuruluşlar, kurumlar ve bireyler) davranış verilerini dijital bir bilgi havuzunda toplayarak bunları denetlemek, değerlendirmek ve kontrol etmek. Bu verilerin denetimi ve değerlendirilmesi piyasa hareketlerine daha efektif bir şekilde müdahale edebilmeyi hedefliyor. Toplanan “Büyük Veri” (Big Data) ekonomik istikrar, denge ve dalgalanma mekanizmalarını algoritmik bir veri tabanından okuma ve yorumlamayı amaçlıyor. Devlet yasaları ve hükümetin piyasa politikalarına dair uygulamalar esas alınarak tüm piyasa kurum ve kuruluşlar hakkında toplanan veriler farklı alanlarda sınıflandırılıyor. Buna bağlı olarak yolsuzluk, hortumculuk, teknoloji hırsızlığı, vergi kaçırma gibi konularda yakın tarihte sicili bulunan kurum ve bireylerin sosyal kredisi düşürülüyor; kamusal ve kurumsal hayata herhangi bir pozitif katkıda bulunmuş olanların ise puanları arttırılıyor. 2014’ten bugüne kadar Büyük Veri toplama faaliyeti ülkenin neredeyse tamamında etkin hale gelmiş durumda. Bunun yanında daha dar çaplı da olsa kredi artırımı ve azaltımı pratik hayatta kendisini giderek daha çok gösteriyor.
BÜYÜK VERİ
Toplanan Büyük Veri’nin içeriği şu şekilde: piyasa kurum, kuruluş, çalışan, işveren ve genel olarak tüketicilerin sicil kayıtları, kilit endüstri projelerindeki yatırım proje faaliyetleri, vergi ödeme kayıtları, devlet ve özel sektördeki işveren-işçi ilişkileri (örneğin işyeri güvenliği), çevre koruma uygulamaları (doğa tahribatı, geri dönüşüm uygulamaları vs.), internet kullanıcılarının faaliyetleri (faaliyet süresi, girilen siteler, alışveriş alışkanlıkları vs.). Bu veriler bazında özel ve devlet işletmelerin yatırım olanakları, üretim kapasiteleri, tüketici davranışları ve kredilendirilme koşulları gibi çok farklı alanlarda kısa, orta ve uzun vadede ulusal piyasa politikasının yol haritaları belirleniyor. Vergi kaçakçılığı yapan veya bankadan çektiği krediyi ödemeyenlerin banka işlemleri dondurulabiliyor, uçak ve tren gibi toplu taşıma araçlarından men edilebiliyorlar. Sosyal kredinin normal veya yüksek olmasının tek artısı, düşük kredi sonucu yaşanan sıkıntılara muaf olmamak. Bunun yanında Çin medyasında geçen birkaç anekdota göre kredi durumunuz iyiyse örneğin lüks otellerde rezervasyon ücreti ödemek zorunda değilsiniz veya daha düşük kira depozitosu hakkından yararlanabilirsiniz. Yazıda kullandığımız fotoğrafta Çin Ulusal Kredi Kurumu’nun resmi sitesinden iki liste var. Soldaki, tren bileti, sağdaki ise uçak bileti alma hakkını kaybedenlerin rastgele bir listesi. Çin vatandaşları bu veri tabanından kendilerinin veya başkalarının kredi durumlarına bakabiliyorlar.
BATI MEDYASI
Batı medyasında Çin’in bu yeni uygulaması George Orwell’in “1984” romanına veya BBC’nin “Black Mirror” dizisine benzetiliyor. Burada Çin’e dair bir totaliter devlet ve bireylerin özel hayatının topyekün denetimi ve kontrolü imajı çiziliyor. Bu imaj kısmen doğru, ama büyük ölçüde eksik. Çünkü Çin’in nihai hedefi, giderek büyüyen planlı piyasa ekonomisini hem ulusal hem de uluslararası pazarda denetleyebilmek için atılmış bir hamlenin ürünü. Hukuksal yaptırımlar ve cezalar bu sistemin ufak bir parçası. Bazı Batılı yayın organlarında iddia edilenin aksine bireylerin alkol tüketimi, internette oyun sitelerinde geçirilen zamanın sosyal kredi sisteminin kapsamına girmiyor. Çin Yüksek Halk Mahkemesi’ne göre sosyal kredi, herhangi bir yasanın çiğnenmesi sonucunda düşürülüyor ve düşük kredi kendisini bir kullanım hakkı sınırlamasında gösteriyor. Bunlar lüks otellerde kalamama, şehirler arası toplu taşımadan yararlanamama, çocukları pahalı özel okullara yazdıramama, yüksek oranda varlık sigortası hakkından men gibi uygulamaları kapsıyor. Kamu düzenini bozma, sigara yasağını ihlal, sahte bilet satma vb. durumlarında da yine sosyal kredi düşürülüyor.
KARA LİSTE VE MAOİSTLER
Sosyal Kredi Sistemi’nin tam anlamıyla 2020’den itibaren yürürlüğe girmesi ve bu süreye kadar uygulamalar sırasında karşılaşılan problemlerin ortadan kaldırılması planlanıyor. Örneğin Li Xiaolin adlı bir avukat 2012 yılında savunduğu bir davanın ardından mahkeme heyeti üyeleri tarafından “güvenilmez” olduğu ilan edilir. 2016 yılında uçak bileti almaya çalışırken sisteme giremediğini ve hükümetin “kara listesinde” olduğunu öğrenir. 2015 yılında heyet, bu iftirayı geri çekmiştir, ama Li’nin sosyal kredisi düzeltilmemiştir. Buna benzer başka hikayeler de mevcut. Biraz daha ciddi bir sorun, siyasi hareketlerin bu uygulamadan nasıl etkileneceği. Geçtiğimiz Temmuz ayında Guangzhou/Shenzhen kentinde Jasic makine fabrikası işçileri işyeri hijyeni ve çalışma güvenliğini protesto etmek amacıyla iş bırakmış, işyerinden sorumlu sendikadan destek bulamayınca kendi sendikalarını kurmak istemiş ve polis tarafından “kamu düzenini bozmaktan” dolayı gözaltına alınırlar. Çin’in her sene birçok kentinde yaşanan grevlerden farklı olarak bu grev 2015’te Sun Yat Sen Üniversitesi matematik ve bilgisayar bilimi bölümünden mezun olduktan sonra işçi sınıfı mücadelesine katılmaya karar veren Shen Mengyu adlı genç bir militan kadın tarafından yönetilir. Shen’in grevdeki rolü birçok farklı sol çevrelerde sempati uyandırmıştır ve ilk defa Pekin, Şanghay ve Nanjing’deki büyük üniversitelerden birçok öğrenci Jasic işçilerine destek mesajları göndermeye başlar. Parti ideolojisine ılımlı yaklaşmadığı gerekçesiyle kapatılan Maoist “Ütopya” sitesi çalışanları da Shenzhen’e giderek direnişe destek olurlar.
Sosyal krediyi düşüren bir kriter “kamu düzenini bozmak” olduğuna göre, grevin bu “puan” sistemine etkisini tahmin etmek zor değil. Bu, ama, daha geniş bir soruna işaret ediyor: toplumsal hareketler, siyasi görüşler ve hatta siyasi örgütler de mi puanlanacak? Durum buysa Komünist Parti içindeki farklı kanat mensuplarından kimin kaç puan kapacağı merak konusu. Eğer bu puan sistemi her kurum ve bireyi kapsayacaksa puan sistemini kim puanlayacak?