Antalya Dayanışma Akademisi’nin ilk dersi: Eşitlik, hakkaniyet, hak
Antalya Dayanışma Akademisi 2018-2019 yıllı açılışının ilk dersi 'Eşitlik, hak, hukuk' başlığı altında Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu tarafından verildi.
Antalya Dayanışma Akademisi'nin ilk dersi gerçekleşti (Fotoğraf: Evrensel)
Mahir Doğan
Antalya
Antalya Dayanışma Akademisi 2018-2019 yıllı açılış dersi "Eşitlik, hak, hukuk" başlığı altında Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu tarafından Antalya Tabip Odasında verildi. Onur Hamzaoğlu, sunumunu “Kavramların tarihsel kökeni, kavramların sınıflı toplumlardaki tarihsel süreci, değerlendirme, sağlık alanında hangisini nasıl ele almalıyız?” alt başlıklarında topladığı “Hedefler” başlığı ile sundu.
Hamzaoğlu sunumunun "Hak" başlığında "Türkiye’nin 27 Mayıs 1949 tarihinde kabul etmiş olduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 25. maddesinde bulunan, 'Herkesin kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahı için beslenme, giyim, konut ve tıbbi bakım hakkı vardır. Herkes, işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ve kendi iradesi dışındaki koşullardan doğan geçim sıkıntısı durumunda güvenlik hakkına sahiptir' derken bu hakkın nasıl kullanılacağı ve kim tarafından verileceği belirtilmezken, 26. maddede bulunan "Herkes eğitim hakkına sahiptir. Eğitim, en azından ilk ve temel eğitim aşamasında parasızdır. İlköğretim zorunludur" ibaresi ile burada bir zorunluluk belirtmiştir. Bu örnekte 'Hak' cümlesinin nasıl başka şekillerde tanımlandığını görüyoruz. Hak kavramının-talebinin kullanılması konjektürel olarak zorunlu ise, sosyalizmi hedefleyerek kurgulanmalı-kullanılmalıdır, Hak kavramı talebi nitelik ve nicelik bakımından statik olmalıdır” dedi.
'SAĞLIK İÇİN KİŞİ KİMLİĞİ YETER'
Hamzaoğlu sunumunun "Hakkaniyet" bölümünde ise, bu kelimenin yönetenler tarafından "Eşitlik talebimizin yerine konmaya çalışılan bir sözcük" olduğunu ve bunun aldatıcı, yanıltıcı bir cümle olduğunu, buna dikkat edilmesi gerektiğini belirterek “Eşitlik talebinde yanlış kullanılan cümlelerden örnek verecek olursak ‘Herkese sağlıkta fırsat eşitliği’ bu alanda anayasada, ya da kanunlarda hiç kimseye sen şuraya git, şuradan sağlık hizmeti al, ya da şunları yapamazsın denmiyor. Kimin nereden ve nasıl hizmet alacağını kişinin ekonomik yapısı belirliyor. O yüzden doğru talep TTB’nin kullandığı ‘Sağlık için kişi kimliği yeter’ olmalıdır. Günümüzde sağlık hakkı talebimiz olacak ise, sağlık hakkını, fiziksel ve zihinsel sağlığı geliştiren ve koruyabilen bir toplumsal yaşantı da yaşama hakkı olarak tanımlamalı ve talep etmeliyiz” dedi.
Hamzaoğlu "Eşitlik’ başlıklı sunumunda çeşitli verdiği örnekler sonunda, gerçek eşitliğin sadece sınıfsız bir toplumda olacağını belirtti.