14 Ekim 2018 11:44

ÖÇAV’ın kadın avukatları: Adalet mekanizması içinde kadınlar eziliyor

Ankara Barosu seçimlerine girecek olan Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar (ÖÇAV) grubundan kadın avukatlar, sorunlarını ve taleplerini anlattı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Burcu YILDIRIM
Ankara

Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar (ÖÇAV) baro seçimleri yaklaşırken kadın avukatların sorunlarını ve taleplerini anlattı: “Avukat olarak da, adaleti arayan kadın olarak da, adaletin tarafı olan hakim olarak da, savcı olarak da kadınlar eril zihniyetin mağduriyetlerini yaşıyor.”

Yaklaşan Ankara Barosu seçimleri ile birlikte kadın avukatlar meslekte yaşadıkları sorunları Ekmek ve Gül ile paylaştı. Ankara Barosunda da seçime girecek olan Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar (ÖÇAV) grubunda kadınların yönetim, disiplin ve denetleme kurullarında yer alan kadın oranı ve çokluğu dikkat çekiyor. Yönetim Kurulu Adayı Dilek Mıdık ve genç avukat Arzu Koçi ile kadın olarak meslek hayatlarında yaşadıkları zorlukları, genel bakış açısını ve çözüm önerilerini konuştuk.

ADALET MEKANİZMASININ İÇİNDE KADINLAR EZİLİYOR

Seçimlere giderken herkesin eril baro, eril devlet, eril yargıdan kaynaklanan birçok sorunun olduğundan bahseden ÖÇAV Yönetim Kurulu Adayı Dilek Mıdık, “Bu işlerin içinde mutlaka kadınların ve kadın duyarlığının olduğu, toplumsal cinsiyet rollerinin yıkıma uğratılması gereken bir yapılanma içine girdik” dedi. Adalet mekanizmasının içinde kadınların her anlamda ezildiğini ifade eden Mıdık, “Avukat olarak da, adaleti arayan kadın olarak da, adaletin tarafı olan hakim olarak da, savcı olarak da kadınlar muhakkak ki bu eril zihniyetin mağduriyetlerini yaşamakta. Özellikle boşanma davalarında, neredeyse kadının boşanmaması için aile denilen ama içinde her tür şiddeti barındıran bu kurumu sürdürebilmek için kadına yönelik bir eril baskı oluşturuluyor” diye konuştu.

NAFAKA DÜZENLEMESİYLE ÇARESİZLİK DAYATILIYOR

Son günlerde yaşanan nafaka tartışmalarıyla da birlikte, kadınların neredeyse boşanmaktan pişman hale getirilmek istendiğinin altını çizen Mıdık, “Kadınların ömür boyu alamayacağı, bunun bir yılla ya da belirli bir yılla sınırlandırılmasının talep edildiği bir dönemden geçiyoruz. Kadına, 'Sen boşanma, sana bir iki yıl nafaka ödenir, sonra sokakta kalırsın. Bu erkek şiddetine dayan, düzeni bozma, kadın olmak değil aile olmak senin görevin’ deniliyor” dedi.

UYGULANAN İNDİRİMLER KATLANILMAZ HAL ALDI

Kadın cinayetlerinde de erkeklere uygulanan indirimlerin artık katlanılmaz bir hal aldığını ifade eden Mıdık, “Neredeyse içerisinde kasıt bulundurulan bir hal aldı. Erkekleri koruyan bu yargı aklı, kadına; ‘sen çaresizsin, öldürülebilirsin ama hakkını arayamazsın, otur evinde, aile denilen bu kurumun içinde bu şiddete maruz kal’

mesajı veriyor” dedi. Mıdık, “Bu sebeple ÖÇAV olarak bu dosyaların hepsinde tarafız. Her birimiz hem gönüllü hem de vekalet alarak bu davaları takip ediyoruz. Bu davaları takip ederken de baronun da arkamızda olması muhakkak önemdedir. Kadın cinayetleri ve kadınların boşanma sürecinden başlayarak bütün bu eril baskıların altında ezilmemesi için varız” dedi.

‘BUGÜNE KADAR İTİRAZIM OTURDUĞUM YERDENDİ’

Bugüne kadar baro seçimlerinde oturup hep erkekleri dinlediklerini söyleyen Mıdık, “Oturduğum yerden bir itirazım vardı fakat giderek yükselen bu eril zihniyete karşı artık ben de bu kürsüde bağırmak ve hatırlatmak istiyorum. Baronun bir erkek barosu değil aynı zamanda kadınların da barosu olduğunu ifade edebilmek için adayım. Biz olmasak bile seçilecek baronun bu konularda daha büyük hassasiyetler taşıması gerektiği uyarısını yapacağım” diye konuştu.

YARGININ EŞİTLİKÇİ BİR TAVIRLA YAKLAŞMADIĞININ FARKINDAYIZ

Arzu Koçi de genç bir kadın avukat olmanın birçok zorluğundan bahsederek cinsiyetçi ve ayrımcı bir tavra maruz kaldıklarından bahsetti. Yargının ve hukuk mekanizmasının kadınlara ve diğer cinsel yönelimlerdeki birçok yurttaşa karşı eşitlikçi bir tavırla yaklaşmadığının farkındayız diyen Koçi, “Kadın cinayetleri ve diğer birçok davada hakimlerin, savcıların tavırlarıyla gördüğümüz bir şey. Bizim için öncelikli olan Baro seçimleriyle birlikte kadın avukatlar olarak biz, neredeyiz, ne yapabiliriz, neyi değiştirebiliriz tartışmaları içerisindeyiz” dedi. Bu sebeple de kadın ağırlıklı bir çalışma içerisine girdiklerini söyleyen Koçi, “Genç ve kadın avukatlar olarak piyasalaşan avukatlar mesleğinin en alt kademelerinde olan kişileriz. Çoğumuz işçi avukatlık yapmak durumunda kalıyoruz. İş arama ya da kendisini temsil etme noktasında genç kadın avukatların çok büyük sorunları var” diye konuştu. Kadın avukatlara karşı herkesin kafasında eril kodların getirdiği bir anlayışın hakim olduğunu ifade eden Koçi, icra hukuku alanında çalışan bir büronun “Erkek veya kendisine güvenen kadın avukat arıyoruz” ilanını, örnek vererek kendilerine karşı olan bakış açısını yansıttı. ‘Bir kadın aile hukuku avukatı olabilir ama başarılı bir ceza avukatı olamaz’ algısını ve ‘Aynı işi yaptığı erkek avukattan daha az ücret alabilir’ fikriyle hâlâ mücadele ettiklerini dile getiren Koçi, öncelikli hedefinin yaşanan bu ayrımcı tavırla başa çıkmak ve meslek örgütleri olan baronun da gündemine dahil etmek olduğunu belirtti. 

ÖNCEKİ HABER

Protokol iptaline rağmen Ensar zorlaması!

SONRAKİ HABER

Fenerbahçe’nin yeni göğüs sponsoru Tüpraş mı olacak?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa