Kayyım manzaraları: Kayyımlar Diyarbakır’da 43 kadın merkezini kapattı
Diyarbakır’da bulunan 43 kadın kurumu, belediyelere atanan kayyımdan sonra kapatıldı ya da isimleri değiştirildi.
Fotoğraf: MA
DBP Yerel Yönetimler Komisyonu Üyesi Halime Bayram, Diyarbakır’da bulunan 43 kadın kurumunun belediyelere atanan kayyımdan sonra kapatıldığını ya da isimlerinin değiştirilerek işlevsizleştirildiğini söyledi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) belediyelerine İçişleri Bakanlığı tarafından atanan kayyımlar, belediyeler bünyesinde oluşturulan birçok birimi ya kapattı ya da işlevsiz kıldı. DBP Yerel Yönetimler Komisyonu ve Bağlar Belediye Meclis Üyesi Halime Bayram, belediyelere kayyım atandıktan sonra kadın ve çocuk birimlerinde yaşanan değişimleri MA’dan Esra Solin Dal’a değerlendirdi.
Bayram, “Bizim 3 büyükşehirde (Diyarbakır, Van ve Mardin) Kadın Politikaları Daire Başkanlıkları vardı. İlçelerde bunlara bağlı da kadın müdürlüklerimiz vardı. Kayyımlar gelir gelmez ilk işleri, büyükşehirlerde bulunan Kadın Politikaları Daire Başkanlıklarının (Mardin) başına bir erkek getirmek oldu. Geleneksel kadın politikalarını hayata geçiren kayyımlar, orada çalışan kadınların çoğunu da ihraç etti” dedi.
43 KADIN KURUMU
Büyükşehir Belediyesine bağlı Kadın Politikaları Daire Başkanlığının 2014’te kurulduğunu hatırlatan Bayram, ilçelerde ise Kadın Müdürlükleri kurularak yerinde yönetimler ilkesini hayata geçirdiklerini ifade etti. Kent merkezi ve bağlı ilçelerle birlikte oluşturulan 43 kadın kurumunda kadın ve çocuğa dair her türlü bilinçlendirmeyi amaçlayan çalışmaların yürütüldüğünü aktaran Bayram, mahalle mahalle, kapı kapı çalınarak, kadınlara dokunarak bu kurumların oluşturulduğunu söyledi. Belediyelere atanan kayyımların, toplumun temel yapı taşlarını oluşturan kadın ve çocuk kurumlarını kapatarak işlevsiz hele getirdiğini belirten Bayram, Diyarbakır’da şu ana kadar kadınlara ait 43 kurumun kayyımlar eliyle ya isimleri değiştirilerek işlevsizleştirildiğini ya da kapatıldığını ifade etti.
TEK DİLLİ EĞİTİM
Kayyımların anadilde eğitime karşı tahammülsüzlük gösterdiğini ifade eden Bayram, “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı iki Zarokistan ve Kayapınar Belediyesine bağlı Xalxalok’u kapatarak yerlerine tek dili esas alan Türkçe eğitimler verilmeye başlandı. Örneğin Van’daki kurum Kuran kursuna çevrildi. Din ve dil eğitiminin verildiği farklı kurumlar vardır. Ancak bunların asıl amacı dil ve kültür asimilasyon olduğu için kurumları kendi fikirleri doğrultusunda işletiyorlar” ifadesinde bulundu.
ASİMİLASYON
Bölge belediyelerine bağlı bulunan kadın kurumların çoğunun ŞÖNİM’e (Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri) bağlanarak işlevsizleştirildiğini dile getiren Bayram, “Kadın sığınma evleri ŞÖNİM’e bağlandı. Kadın şiddette görüyor, koruma altına alınması lazım ama Türkçe bilmediği için sığınma evlerine alınmıyor. Bu sistemin kadını ve toplumu her anlamda nasıl asimilasyona tabi tutarak beleksizleştirdiğini ortaya koyuyor. Bizim dönemimizde asla böyle bir kıstas yoktu. Kadının dili, rengi, kimliği asla bir öncelik olamadı, kadın şiddette görüyorsa, kapımız sonuna kadar açıktı” diye konuştu.
‘DİKASUM LOKAL OLDU’
Kadına yönelik şiddetin azalması ve önlenmesi için çalışma yürüten Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİKASUM) isminin, Lokal adı altında değiştirildiğini belirten Bayram, şöyle konuştu: “Şu an Sümerpark’ta işlev gören Lokal’de, kadın günleri düzenleniyor, pasta yapılıyor. Düzenlenen günlere katılanlara, ‘nasıl çocuk bakıldığı, ev işi nasıl yapıldığı, çiçek ve takı nasıl yapıldığı’ öğretiliyor. AKP iktidarının 17 yıllık kadın politikaları bu Lokallerde kendini net biçimde ortaya koyuyor.”
KADEM’E DEVREDİLDİ
Bayram, Van Gürpınar’da bulan kadın kurumundaki malzemelerin Sümeyye Erdoğan’ın da başkan yardımcılığını yaptığı Kadın Demokrasi Derneği (KADEM)’e devredildiğini hatırlattı.
YERİNDE YÖNETİM
Özgür bir toplumun, ancak kadın bilinciyle inşa edileceğinin altını çizen Bayram, kadının bilinçlenmesi ve iradeleşmesinin aynı zamanda toplumun da bilinçlenmesi olduğunu söyledi. Bayram, “Biz demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü bir yerel yönetimler modeliyle, demokrasinin yerinde yönetimle gelişeceği inancıyla yola çıktık” dedi.
KÜRT MOTİFLERİ VE DÜŞÜNÜRLERİ DE KAYYIMIN HEDEFİNDEYDİ
Mart ayında yapılması planlanan yerel seçimlere ilişkin tartışmalar gündemdeki yerini korurken, gözler bölgede kayyım atanan yerlerde çıkacak sonuçlara çevrildi. Demokratik Bölgeler Partisi’nin 78.22’lik oy oranı ile rekor kırdığı ancak İçişleri Bakanlığı’nın 11 Eylül 2016 tarihinde kayyım atadığı Silopi Belediyesi de bunlardan birisi.
Geçtiğimiz aylarda kayyımı değişen ve bugüne kadar onlarca personelin işine son verilen belediyeye, şuana kadar çok sayıda AKP’ye yakınlığıyla bilinen kişi yerleştirildi. Kadın Politikaları Müdürlüğü’nün işlevsizleştirildiği belediyede, ayrıca Laleş Kültür ve Sanat Merkezi, Türkiye Gençlik Vakfı’na (TÜGVA) devredildi. “Laleş” kelimesini merkezin isminden çıkarmakla işe koyulan TÜGVA yöneticileri, Kürt kültürüne ait motifler ile Ehmedê Xanî, Cegerxwîn, Dildar, Ayşe Şan ve Meryemxan gibi Kürt düşünürlerin ve sanatçılarının tüm resimlerini ise indirdi.
Yerine kayyım atanan Belediye Eş Başkanı Seyfettin Aydemir, tüm bu yaşananlarla birlikte, kayyım öncesi ve sonrası kentte yapılan icraatlar ile belediyenin şimdiki durumu hakkında MA’ya konuştu.
‘PROJELERİMİZİ KENDİLERİNİNMİŞ GİBİ LANSE ETTİLER’
Bugüne kadar kayyım atanan belediyenin kent için herhangi bir projeyi hayata geçirmediğini kaydeden Aydemir, “Sadece bizim dönemimizdeki projelerin bir kısmını tamamladılar. Bir kısmını da iptal ettiler” dedi. Tamamlanan projelerin de halka kayyım projesi olarak lanse edildiğini aktaran Aydemir, söz konusu durumu şöyle örneklendirdi: “Sebze Hali projesi için 5 dönüm arsa satın almıştık. İhalesi de hazırdı. Kayyım, atandıktan 5 gün sonra bütün yandaş medyayı toplayarak, sanki kendi projesiymiş gibi, ‘İşte kayyımın ilk icraatı’ şeklinde lanse etti.”
‘KADIN POLİTİKALARI MÜDÜRLÜĞÜ KAPATILDI’
Aydemir, iptal edilen projeleri ise şöyle sıraladı: “Her mahalle için park projelerimiz vardı. İkisi iptal edildi. Cumhuriyet mahallesinde bulunan 52 dönümlük arsamızda sanayi sitesi kuracaktık. İhale aşamasında iptal edildi. Yine düğünler için hazırlanan salon projesi iptal edildi.” Kayyımla birlikte belediyenin kültür sanat başta olmak üzere birçok kurumunun içinin boşaltıldığına dikkat çeken Aydemir, Kadın Politikaları Müdürlüğü’nün de kapatılan müdürlükler arasında olduğunu ifade etti.
‘KAYYIM ATANDIĞINDA BORÇ YOKTU!’
Belediyenin mevcut bütçesi hakkında da konuşan Aydemir, kayyımın atandığı sırada 12 buçuk milyon TL’nin belediye kasasında olduğunu ve hiçbir yere borçlu olmadığını aktardı. Belediyenin şuan çok ciddi anlamda borçlandırıldığını iddia eden Aydemir, bunun nedenini, “önümüzdeki dönemde yönetimi çalışamaz hale getirmek” olarak açıkladı.
‘HALKLA DAHA FAZLA ORTAKLAŞABİLİRDİK’
Tüm bu yaşananların önümüzdeki süreçte daha net bir şekilde ortaya çıkacağını vurgulayan Aydemir, kendilerinin de döneminde bazı eksikliklerinin olduğunu ifade etti. Sorunların tespiti noktasında yeterince çaba harcamadıklarının özeleştirisini veren Aydemir, “Çalışmalarımıza halkı katma noktasında ciddi eksikliklerimiz oldu. Sorunlarımızı daha fazla halkla tespit edebilir, hep birlikte çözüm noktasında pratiğe geçebilirdik. Yapamadıklarımızı ve eksikliklerimizi önümüzdeki dönemde halkla birlikte hayata geçirip, tamamlayacağız” dedi.
‘BU YETKİYİ HALK BİZDEN ALABİLİR’
Son olarak AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Kayyım atarız” sözlerine değinen Aydemir, şöyle devam etti: “Siyasetçiler ve arkadaşlarımız cezaevlerinde olmasını rağmen halk 24 Haziran’da bizi sahiplendi. Onlara gerçeği gösterdik. Biz gücümüzü halktan almışız, bu yetkiyi halk bize veriyor. Ancak bu yetkiyi halk bizden alabilir.”
‘MİLLETİN İRADESİNE SAYGI GÖSTERMELİLER'
Urfa'nın Halfeti Belediyesi’ne 2 yıl önce atanan kayyımın hizmet üretmediğini belirten ilçe halkı, yerel seçimlerde iradelerine sahip çıkacaklarını dile getirdi.
Halfeti’nin Cibin (Saylakkaya) mahallesinde yaşayan Mustafa Demir adlı yurttaş, “Son 5 aydır mahallenin yollarının kilit taşları ile örüldüğünü, ancak alt yapı sorunu yaşadıkları için tekrar bozulduğunu söyledi. Mahallerinin sorunlarının saymakla bitmeyeceğini vurgulayan Demir, “DBP belediyeyi kazandığında uzun zamandan sonra ilk defa mahalleye hizmet geldi. Ancak bu hizmetler yalnızca iki buçuk yıl sürdü. Sora kayyım atandı, mevcut hizmetlerde gelmemeye başladı ve kaderimizle baş başa bırakıldık. Eğer ki millet iradesi diyorlar, o zaman sandıktan çıkan her sonuca saygı göstermesini bilmeliler. Biz köy olarak bu seçimde oyumuzu HDP’ye vereceğiz ve kayyım politikasının bir işe yaramadığını göstermiş olacağız” diye konuştu.
Halfeti merkezde yaşayan Şakir Kaynak ise, kayyım belediyesinin hizmet verirken ayrımcılık yaptığını söyledi. Daha çok AKP’ye oy çıkan mahallelere hizmet götürüldüğünü aktaran Kaynak, “Belediye DBP’nin elindeyken karşımızda bir muhatap vardı. Belediyeye girip çıkarken kapılar sonuna kadar bize açıktı. Ne sorunumuz varsa gidip aktarıyorduk. Belediye bizim sorunlarımızla ilgileniyor ve gücü yettiğince sorunlarımıza çözüm oluyordu” dedi.
DBP’nin büyük bir farkla belediyeyi kazandığını hatırlatan Kaynak, on binlerce insanın iradesinin hiçe sayılarak belediyeye kayyım atandığını ve halkında bunu kabul etmesini beklediklerini ifade etti. Kayyımın halka karşı ırkçı bir yaklaşım içinde olduğunu sözlerine ekleyen Kaynak, şunları söyledi: “İlçede yapılan icraatların tümü ırkçılık kokuyor. Biz bunu kabul etmiyoruz, bu yüzden sandığa kendi irademizi yansıtacağız.” (MA)