Öldükten sonra örgüt üyesi ilan edildi
İstanbul'da ev baskını sırasında polislerce öldürülen Dilek Doğan, Adana'da hazırlanan bir fezlekede terör örgütü üyesi olarak yer aldı.

Fotoğraf: Evrensel
Volkan PEKAL
Adana
Sosyal medya davasına giren bir mütalaada polislerin ev baskını sırasında öldürülen Dilek Doğan’ın öldükten onu sahiplenenlere bakarak terörist olduğu belirtiliyor. Dilek Doğan’ın fotoğrafını paylaştığı için müvekkili yargılanan Av. Tugay Bek “Ölümünden önce hakkında örgüt üyesi olduğuna dair bir karar yok. Ama ülkemizde öldükten sonra örgüt üyesi olmayı başarabiliyorsun” dedi.
Adana'nın Ceyhan ilçesinde Mart ayında, sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle 13 kişiyle birlikte gözaltına alınan Emek Partisi Üyesi Ramazan Özbadem’in karar duruşması Perşembe günü Adana 12’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Paylaşımları arasında geçtiğimiz günlerde üçüncü ölüm yıl dönümü nedeniyle anılan Dilek Doğan’ın fotoğrafı da bulunan Özbadem, suçun unsurlarının gerçekleşmediği gerekçesi ile beraat etti. Ancak savcılık makamının terör örgütü üyesi olduğunu iddia ettiği Dilek Doğan’la ilgili dava dosyasına giren emniyet görüşü dikkatlerden kaçmadı. Emniyet mahkemenin istemesi üzerine verdiği mütalaada Dilek Doğan’ın hayattayken hakkında terör örgütü üyesi olduğuna dair bir mahkeme kararı bulunmamasına rağmen hayatını kaybettikten sonra onu savunanlara bakarak terör örgütü üyesi olduğunu ifade etti. Dosyada Doğan’ın ölümünden sorumlu olan polisin bağlı olduğu polis teşkilatının bu konuda mütalaa vermesinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Bek, “Dilek Doğan protestolarından bahsederek protestolarda yoğunluklu bir şekilde yasadışı bir örgütün Dilek Doğan’ı sahiplendiği için öldükten sonra örgüt üyesi olduğu eklinde bir mütalaa sunmuş. Yaşarken terör örgütü üyesi değilken öldükten sonra terör örgütü üyesi olmayı başarabiliyorsun” dedi.
ZAFER İŞARETİ YAPMAK VE DEVRİMCİYİM DEMEK SAVCILIĞA GÖRE SUÇ
İddianamede paylaşımlardan birinde zafer işaretinden “Sözde zafer işareti” diye bahsedilerek terör örgütü propagandası yapıldığı iddia ediliyor. Özbadem’in bir başka paylaşımı olan “Babam bana onurunla yaşa dediğinden beri devrimciyim” şeklindeki söz de terör örgütü propagandası olarak görülmüş. Paylaşımların içeriğinde örgüt propagandası olmadığını ifade eden Bek, “Savcılık makamının ideolojik saiklerle hareket ederek aslında suç olmaması gereken, düşünce ve ifade hürriyeti kapsamında olan bir çok paylaşımı iddianameye koyduğuna tanık oluyoruz. Savcının devrimci olmayı ya da zafer işaretini terör örgütü propagandası olarak değerlendirmesi ilginç. Zafer işareti en karanlık dönemlerde 12 Eylül karanlığında bile suç olarak görülmedi ” dedi.
‘İFADE VE DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ DARALTILMAK İSTENİYOR’
Bu davaların genel amacının ifade ve düşünce özgürlüğünün sınırlarını sosyal medya üzerinden daraltmak olduğunu dile getiren Bek, “Her türlü insan hakları savunusu örgüt suçu olarak değerlendiriliyor. Topluma göz dağı verilmek isteniyor” dedi.
Evrensel'i Takip Et