21 Ekim 2018 23:21

Aygün Alüminyum işçileri: Baskılara karşı mücadelemiz sürecek

Sendika hakkı için direnen Aygün Alüminyum işçilerinin astığı pankartlar söküldü.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Tuncay SAĞIROĞLU
Çorlu

Aygün Alüminyum fabrikasında Türk Metal’e üye oldukları için işten atılan 12 işçinin fabrika önündeki direniş baskılara rağmen sürüyor. Direnişin 111. gününde fabrika bahçesinin duvar ve tellerine asılı duran pankart, sendika flaması ve Türk bayrakları gece yarısı parçalanıp atıldı. Türk Metal yetkilileri jandarmaya suç duyurusunda bulunurken işçiler ise “Baskılar bizi vazgeçiremez. Mücadelemiz devam edecek” diyor.

Direnişleri boyunca birçok baskı ile karşılaştıklarını belirten, atılan işçilerden Kemal Çiftçi, “Kapının önünde sürdürdüğümüz direnişten rahatsız oluyorlar. Bizi buradan çıkarmak için defalarca şikayet ettiler. Hatta çay yapmak için yaktığımız ateşi bahane ederek yangın çıkarmak istiyorlar diye şikayette dahi bulundu. Bunların hiçbiri bizi mücadelemizden vazgeçiremez, kazanana kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

MÜCADELEMİZ PATRONA KRİZİ FIRSATA ÇEVİRMESİNİ ENGELLİYOR

Beş senedir Aygün Alüminyum’da ustabaşı olarak çalışan Gökhan Cebeci ise “Patron bizim burada durmamızdan rahatsız ama bize yönelik baskılar, tacizler sadece bu nedene bağlı değil. Patron direniş başlamadan önce kriz gerekçesi ile küçülmeye gidiyoruz diye SGK’ye 150 işçiyi işten çıkaracağını bildirmişti. Ama direniş ve içerideki örgütlenme başlayınca bundan vazgeçti. Ocak ayı zam dönemi. Yine kriz gerekçesi ile sıfır veya düşük bir zam yapmak isteyecektir. Ama sendikal mücadeleden dolayı eli kolu bağlı durumda. Bu ve buna benzer nedenlerden dolayı bu mücadeleyi bitirmek, çadırı kaldırmak için elinden geleni yapıyor. Kısacası mücadelemiz sayesinde patron krizi istediği gibi fırsata çeviremiyor” diye konuştu.

İşlerde bir durgunluk olsa da yine de fabrikadan günde 1-2 TIR mal çıktığını dile getiren Cebeci şöyle devam etti: “Yurt dışından yeni projeler almak için teklifler verildi. Numuneler yapılıyor. Bu fabrikanın krizden etkilenmesi söz konusu değil. Dolar ile iş yapıyor. Sadece eskiden alıştıkları milyon dolarları kazanamıyorlar. Kazanırken milyon dolarlık villa alıp içine milyonlarca dolar harcadılar. O zamanlar kimse çok kazanıyoruz deyip kazancını bizimle paylaşmadı. Şimdi de kimse bizden fedakarlık beklemesin. Biz kazanana kadar mücadelemize devam edeceğiz.”

PATRON HER ŞEYDEN VAZGEÇİN TEKLİFİ YAPIYOR

Direniş boyunca sendika ile fabrika yönetimi ve avukatları arasında bir iki görüşmede gerçekleşmiş. Ama fabrika yönetimi işçilerin taleplerini karşılamak yerine işçiye hiçbir hak vermeden direnişi bitirmelerini dayatmasından dolayı sonuç alınamadı. Yapılan görüşmelerde fabrika yönetimi işçileri işe geri almadan sadece kıdem tazminatının verilmesi karşılığında kapıdaki çadırın sökülmesini, açılan işe iade davalarından feragat edilmesini önerirken, sendikal yetki konusunun ise yargıya bırakılmasını istedi. Daha sonra ise fabrika yönetimi aynı teklifi tek tek işçileri arayarak yapmış. “Ahlaksız teklif” diyen işçilerin hiçbiri öneriye itibar dahi etmedi.

KAMERA KAYITLARINDA O ANIN GÖRÜNTÜLERİ YOK

Türk Metal Çerkezköy Şube Teşkilatlanma Sekreteri Murat Kırıl, “Sabah 09.45’te fabrika önüne geldiğimizde pankartlar, sendikamızın flamaları ve Türk bayraklarının yırtılıp atıldığını gördük. İlk önce fabrika yönetimini aradım. Onlar da kendileriyle ilgisi olmadığını, gerekirse yardımcı olacaklarını söylediler. Kamera görüntülerini incelediğimizde sabaha karşı 04.30’da flama ve pankartlar duruyor. Ama bu arada kayıt kesiliyor ve 06.30’da yeniden başlayan kayıtta flama ve bayrakların olmadığı, parçalanmış olduğu görünüyor. Yani flamalarımız kameranın kayıtta olmadığı sürede parçalanmış. Biz de jandarmaya suç duyurusunda bulunduk. Biz 111 gündür kararlı bir şekilde buradayız. Defalarca bizi şikayet ettiler. Sürekli tahkikat dosyası oluşturarak buranın kamu güvenliğinin tehlikeye düştüğü gerekçesi ile eylem iznimizin kaymakamlık tarafından iptal edilmesini ve bizi fabrika önünden uzaklaştırmayı hedefliyorlar. Ama bizi buradan söküp atamadılar. Böyle ucuz hareketler ile geri adım attıramazlar. Burada taleplerimiz yerine gelmezse 110 gün değil 310 gün de olsa davamızdan vazgeçmeyiz” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

'Barolar saldırılara karşı disiplin hukukunu işletmelidir'

SONRAKİ HABER

Arin bebek, cezaevinde hastalığıyla büyüyor!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa