Eğitime %100 destek
Forma parayla, ek kitaplar parayla, kırtasiye malzemeleri parayla, ulaşım parayla, yemek desen yine parayla, bu liste böyle uzar gider.
Görsel: Pixabay
Turhan Utku YALÇIN
Çanakkale
Çoğumuzun eğitim hayatıyla ilgili bir hikayesi vardır. Benimki de Afyon'un merkeze bağlı ama merkezde olmayan bir okulunda başladı. Zaten okulumun konumu bir soru işareti yaratmıştı bende. “Merkeze bağlı ama merkezde değil, bu nasıl iş?” diye düşünürken elimize turuncu koca koca poşetler verdiler. Fiziken mümkün olsa poşetten büyük olacak puntolarla “Eğitime % 100 Destek” yazıyordu poşetlerde. İçlerinde de kitaplar. Gel zaman git zaman bizim oralarda gılik (sümük) derler, “Gıliğimizi kolumuza sildiğimiz'' yaşları geçmeye başladıkça git gide aklımızda soru işaretleri belirmeye başladı. Forma parayla, ek kitaplar parayla, kırtasiye malzemeleri parayla, ulaşım parayla, yemek desen yine parayla, bu liste böyle uzar gider.
GÜN GEÇTİKÇE ARTAN MASRAF SORUNSALI
Ee bu kadar masraf da omzumuza ciddi yükler bindirmeye başladı. Ailemiz ciddi bir para harcıyordu, önümüzde de işsizlik diye bir gerçek vardı ve bizim başarılı olmamız gerekiyordu. Günler ve yıllar hızla geçerken “SBS”, “YGS”, “LYS” ile birlikte eğitim masrafları daha da arttı. Test kitapları, deneme sınavları... Ailesinin gönderebilecek geliri varsa veya yoksa da yediğini, içtiğini kısarak dershane, özel ders, kurslar vs. maliyet iyice artmış maraton hızlanmış hepimiz yarış atı misali yanımızdakini geçmek için canla başla yarışıyorduk. Sonunda geldik üniversiteye. “Acaba bu sefer rahatladık mı?” derken hocaların istediği her biri 100 TL’nin üzerinde olan kitaplar, ulaşım masrafları, yurt parası veya ev kirası, yemek, içmek her şey öğrencinin elini yakar oldu.
“NE BİR İŞİM KALDI, NE GELECEĞİM”
Bize “Öğrenciler nedense hep burs istiyorlar. Krediye pek yaklaşmıyorlar.” diyen zihniyet, işsizlikle burun buruna olan gençlerin lisanstan mezun olduktan sonra ayağına pranga yapılan 24 bin TL kredi borcunu nasıl ödeyeceğini düşünüyor mu? Benim patronlarım işini bilir mantığıyla, “Patronlarımız krizi fırsata çevirecektir.” diyenler krizin yükünü garibana sırtına yüklüyorlar. Hükümet bedava dağıttığı bir poşet kitabı, allayıp pullayıp bize “parasız eğitim” derken, arkada milyonlarca “parasız aile”, milyonlarca “işsiz genç”, niteliksiz bir eğitim, içleri boşaltılmış üniversiteler, oğluna okul kıyafeti alamadığı için intihar eden bir baba bırakıyor. Bize “Eğitime %100 Destek” derken krizin ilk faturasını 2 milyar TL ile eğitimden kesiyor. Yazıyı Nazım'ın ''Yine Memleketim Üstüne Söylenmiştir'' şiirine atıfta bulunarak bitirmek istiyorum.
Memleketim, memleketim, memleketim,
Ne bir işim kaldı,Ne geleceğim.
Cebimde hiç yoktur param.
Son parayı da eğitimime harcamıştı babam.
Sen şimdi bu yaşta düşen saçımın akında, alnımın çizgilerindesin memleketim.
İşsizim memleketim, işsizim memleketim, işsizim memleketim...