24 Ekim 2018 01:00

Asgari ücretli bir işçi çocuğunu üniversiteye gönderemez

Topluluk tanıtım gününde, öğrencilerle geçen seneye göre üniversite hayatında ne gibi değişikler olduğunu ve kriz olup olmadığını tartıştık.

Paylaş

 

Kazım DOĞAN

Burak ŞAHİNBAŞ

Adnan Menderes Üniversitesi

Krizin olmadığını söyleyen birçok hükümet yetkilisinin olduğunu biliyoruz. En son Adnan Menderes Üniversitesinde gerçekleşen Siyasal İletişim Sempozyumuna davetli Aydın Milletvekili Rıza Posacı ve Urfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, “Kriz mriz yok ufak tefek sıkıntılar var. Bunlar da her ülkenin başına gelir” demişlerdi. Bu sözler üzerine topluluk tanıtım gününde, öğrencilerle geçen seneye göre üniversite hayatında ne gibi değişikler olduğunu ve kriz olup olmadığını tartıştık.

Öğrencilerden Mefkar, büyük sermayelerin sürekli kâr ettiğini, fakat küçük işletmelerin bu krizde kepenk kapattığını söylüyor. Mefkar, “Bu da zenginlerin daha da zenginleştiği fakirlerin ise daha da fakirleştiğini gösterir” diyor. 50 TL'ye bir hafta geçinirken, şimdi bir gün geçinemediğini ifade eden Mefkar, “Ulaşım, kantin fiyatları, market alışverişi bunların hepsi zamlandı. Aynı olduğunu tabi ki söyleyemeyiz. Daha da zorlaştı” diyor.

Hemşirelik okuyan Hacı, ulaşımın çok pahalı olduğunu, kantin fiyatlarının sürekli arttığını söylüyor. Bunlarla birlikte geçen seneye göre daha zor geçindiğini belirtiyor. Hacı, “Esnaflar da öğrenciye kâr gözüyle bakıyor. Ev sahipleri kirayı öğrenci tutacaksa, yüksek söylüyor. Bunların olduğu ortamda üniversite okumak zulüm gibi geliyor” diyor. Ekonomik kriz üzerine tartışırken Hacı hükümetin yol yapacağına fabrika açıp üretim yapması gerektiğini ve insanları istihdama kavuşturması gerektirdiğini söylüyor. Sohbete katılan başka biri, satılan şeker fabrikalarını hatırlatarak; “Fabrikaları bu şekilde özelleştirmeye devam ederlerse kriz tabi ki kaçınılmaz” diyor.

İletişim bölümünde okuduklarını belirten arkadaşlar, ülkedeki durumun daha da kötüye gittiğini söylüyor: “Mesela geçen sene biz 1000 TL’ye evi geçindiriyorduk. Fakat artık bu mümkün değil 1500-2000 TL’ye zor geçiniyoruz.” Üniversite hayatının zorlaştığını söylerken market alışverişlerinde bunu çok rahat hissettiklerini söyleyen aynı evi paylaşan 2 arkadaş, “Asgari ücrete çalışan bir işçinin çocuğunu üniversite okutması bir hayal” diyor. Son zamanlardaki tasarruf tartışmalarına girdiğimizde ise arkadaş, “Ne tasarrufu daha neyden tasarruf edeceğiz! Zaten hayatımızın her alanından kısmaya çalışıyoruz. Dışarı çıkmıyoruz. Market alışverişlerinde sadece gerekli temel ihtiyaçları alıyoruz. Daha nereden tasarruf edelim?​” diyerek tepki gösteriyor.

Çeşitli arkadaş grupları içersinde yürüttüğümüz tartışmalarda, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krize yönelik yönetime bir tepki öne çıkıyor. Günlük hayatında bunu hisseden öğrenciler krizin olduğunu ve bunun da giderek arttığını belirtiyor. Ulaşımdan kantin fiyatlarına, market alışverişlerinden fotokopi fiyatlarına kadar, artışların can yakıcı olduğunu ve artık geçinmenin daha da zorlaştığını belirtiyorlar. Üniversite öğrencilerinin hemfikir olduğunu ve ortaya koyduğu bütün sıkıntıların, sorunların aynı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu sorunlara karşı üniversite gençliğinin ortak talepler etrafında birleştiği, çözüm yollarını birlikte aradığı ölçüde kazanımlar elde edilebileceğini söyleyebiliriz.

ÖNCEKİ HABER

Üniversiteli için ev ayrı dert yurt ayrı dert

SONRAKİ HABER

Bu koşullarda nitelikli eğitim almak çok zor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa