AKP'den hekimlere çözüm değil, ceza çıktı
İhraç edilen veya güvenlik soruşturması gerekçesiyle ataması yapılmayan bir hekim, devletle sözleşmesi olan bir özel kurumda da çalışamayacak.
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/EVRENSEL
Birkan BULUT
Ankara
AKP'nin sağlık alanına ilişkin Meclis'e sunduğu kanun teklifiyle ihraç edilen veya güvenlik soruşturması gerekçesiyle ataması yapılmayan bir hekim, devletle sözleşmesi olan bir özel kurumda da çalışamayacak. Kamuda çalışmasında izin verilmediği için bu kurumlarda çalışan hekimleri de işinden edecek kanun teklifi, hekimlerin yıllardır talep ettiği sağlıkta şiddet yasasına ise özetle “Sağlık çalışanına saldıranlar savcılığa götürülür” şeklinde bir düzenlemeyle yanıt verdi. Öte yandan, "Televizyonda yayınlanan programlarda, filmlerde, dizilerde, müzik kliplerinde, reklam ve tanıtım filmlerinde, sinema ve tiyatrolarda gösterilen eserlerde, internet, topluma açık olan sosyal medya ve benzeri ortamlarda tütün ürünleri kullanılamayacak, görüntülerine yer verilemeyecek" maddesi de geliyor.
AKP sağlıkta şiddetten, eczacılığa, sigara yasağına kadar birçok konuda değişikliğe ilişkin 44 maddelik bir kanun teklifini Meclis'e sundu.
“Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nde sağlıkta şiddet ve atama bekleyen hekimlere ilişkin düzenlemeler dikakt çekti.
Hekimlerin yıllardır talep ettiği sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusunda yapılan düzenlemede Sağlık Hizmetleri Temel Kanununa şöyle bir fıkra eklenmesi isteniyor: “Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten işlenen suçlardan şüpheli olanlar, kolluk görevlilerince yakalanır ve gerekli işlemler, yapılarak cumhuriyet başsavcılığına sevk edilir. Cumhuriyet savcısı adli işlemleri tekemmül ettirir. Bu suçların soruşturmasında, kolluk tarafından müşteki, mağdur veya tanık olan sağlık personelinin ifadeleri işyerlerinde alınır. Bu fıkra hükmü özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten işlenen suçlar hakkında da uygulanır.”
AKP, GÜVENLİK SORUŞTURMASINDA ISRARCI
Teklifte ihraç edilen veya güvenlik soruşturmasına takılarak ataması yapılmayan tabip ve diş hekimlerine ise çözüm değil, ceza çıktı. Teklifte kanuna, kamu görevinden çıkarılan ve güvenlik soruşturması gerekçesiyle ataması yapılmayan hekimlerin sadece “Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan özel sağlık kurum ve kuruluşları, Sosyal Güvenlik Kurumu ve kamu kurumları ile sözleşmesi bulunmayan vakıf üniversiteleri, serbest meslek icrası” yapabilmelerine ilişkin ibare eklenmesi isteniyor. Ancak devlet hizmeti yükümlüsü olanlar kamu görevine alınmamasına karar verildiği tarihten itibaren birinci grup ilçe merkezleri için belirlenen 600 gün devlet hizmet süresi boyunca mesleklerini icra edemeyecekler. Devlet hastaneleri ve devletle sözleşmesi olan hastane ve kurumlar dışarıda burakıldığında hekimlere özel muayene açmak dışında bir seçenek bırakılmıyor.
'BU TEKLİF TALEPLERİMİZİ CİDDİYE ALMAMAKTIR'
Kanun teklifine ilişkin sorularımızı yanıtlayan TTB Genel Sekreteri Dr. Bülent Nazım Yılmaz, hekimlerin taleplerinin ciddiye alınmadığını, kanun teklifinin büyük bir kandırmaca olduğunu söyledi. Böyle bir teklifle hekimlerin karşısına çıkmanın “sağlıkta şiddet benim için çok da önemli değil” anlamına geldiğini belirten Yılmaz, “Hekimler artık bu şartlarda çalışmak istemiyor. AKP'nin bu teklifi, taleplerimize hiçbir yanıt vermemektedir. Sağlıkta şiddetle ilgili düzenlemeyi 'Karakoldan bırakılmayacaklar' gibi yorumlayamayız. Bu zaten emniyet ve savcıların görevi. Bunun Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'yla bir ilişkisi yok. Bu bizim eylemlerimizi arka plana düşürmektir” diye konuştu.
'CUMA GÜNÜ NÖBET YERLERİNDE OLACAĞIZ'
Kamu görevinden atılan ve güvenlik soruşturması nedeniyle ataması yapılmayan hekimlere ilişkin düzenlemenin ise OHAL kurallarının da üstüne çıktığını anlatan Yılmaz, teklifin “size resmi hekimlik yaptırmayacağız” anlamına gelkdiğini söyledi. Yılmaz, “Bu düzenleme SGK ile anlaşmalı kurumlar hekiimlik yapılmasını yasaklıyor. Benim gibi düşünmeyen hekimleri cezalandıracağım diyorlar. Kimi ihraç edilen veya ataması yapılmayan arkadaşlarımız SGK anlaşmalı özel hastanelerde çalışabiliyordu. Bu teklif ile o meslektaşlarımızın da çalışması engellenmek isteniyor” dedi. Bu teklifi kabul etmeyeceklerini belirten Yılmaz, Cuma günü Dr. Fikret Hacıosman'ın öldürülmesinin birinci ayında nöbet yerlerinde gerekli cevabı vereceklerini söyledi.
TEKLİFTE BAŞKA NELER VAR?
TBMM Başkanlığına sunulan Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinde yer alan diğer başlıklar ise şöyle:
* Kanuna aykırı şekilde embriyo ve üreme hücresi bağışlayan, aşılayan, bulunduran, kullanan, saklayan ve nakledenlerle bunların alım ve satımını yapanlar, alım ve satımına aracılık edenler veya komisyonculuğunu yapanlar veya bu fiilleri özendiren, bunlara yönlendiren, bunlara yönelik ilan, reklam veren, yayınlayan kişiler hakkında, fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç teşkil etmediği takdirde 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve bin günden 2 bin güne kadar adli para cezası uygulanacak.
* Bakanlıktan izin almadan organ nakli ve üremeye yardımcı tedavi merkezi açılamayacak. Kanuna ve bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara aykırı şekilde faaliyet gösteren sağlık kurum ve kuruluşlarının, fiilin niteliği ve tekerrürü halinde faaliyeti durdurulacak veya faaliyet izni iptal edilecek.
* Teklife göre, doğal yollarla çocuk sahibi olunamadığı veya tıbbi gereklilik bulunduğu hallerde, kadın veya erkeğin üreme hücrelerinin tıbbi yöntemlerle döllenmeye elverişli hale getirilmek ve vücut içinde veya dışında döllenmesini sağlamak suretiyle üreme hücreleri veya embriyo anne adayına uygulanabilecek. Bu yöntem sadece evli olan eşler arasında gerçekleştirilecek. Bu tedavi uygulamaları, Bakanlıkça belirlenen tıbbi esaslar çerçevesinde yalnızca Bakanlıkça yetkilendirilmiş hekimler tarafından ve Bakanlıkça ruhsatlandırılan üremeye yardımcı tedavi uygulama merkezlerinde gerçekleştirilebilecek.
Eşlerden biri veya her ikisinden alınan üreme hücreleri ve bu hücrelerden elde edilen embriyonun, başka kişilere uygulanması yoluyla çocuk sahibi olmak ve taşıyıcı annelik yapmak yasak olacak. Başkasına ait üreme hücresi veya embriyonun kullanılması suretiyle donasyon işlemi yapılması ve bu amaçla üreme hücresi veya embriyo bağışlanması, satılması, bulundurulması, kullanılması, saklanması, taşınması, ithalatı, ihracatı ve bu işlemlere aracılık edilmesi de yasaklanacak.
ORGAN NAKLİ KİMLERDEN YAPILABİLECEK?
* Canlıdan organ nakli; alıcının en az iki yıldan beri evli olduğu eşi ile dördüncü dereceye kadar (dördüncü derece dahil) kan ve kayın hısımlarından yapılabilecek. Organ nakli gereken hastalığın evlilikten sonra teşhis edildiği durumlarda, eşlerin en az iki yıllık evli olması şartı aranmayacak.
Organ nakli hizmeti sunan hastanelerin bulunduğu her ilde, Organ Nakli Değerlendirme Etik Komisyonu kurulacak.
* Teklifle, Türkiye limanlarına uğrayan gemilerin sağlık işlem ve kontrollerinde, Gemi Sağlık Resmi Kanunu'nda gösterilen hususlara uymayanlara verilen idari para cezaları makul seviyede yeniden tespit ediliyor. Buna göre, Gemi Sağlık Resmi Kanunu'nda belirtilen yasaklara aykırı hareket eden gemi kaptanlarına, geminin ödemesi gereken indirimsiz sağlık resmi kadar idari para cezası verilecek. Gemi sağlık resmi ve idari para cezalarından, kaptan ve donatan müteselsilen sorumlu olacak.
* Diş hekimlerinin birden fazla tabiplik görevi kabul etmeleri için tabip odasından izin almalarına ilişkin düzenlemeler yürürlükten kaldırılacak.
TÜTÜN DÜZENLEMESİ
* Televizyonda yayınlanan programlarda, filmlerde, dizilerde, müzik kliplerinde, reklam ve tanıtım filmlerinde, sinema ve tiyatrolarda gösterilen eserlerde, internet, topluma açık olan sosyal medya ve benzeri ortamlarda tütün ürünleri kullanılamayacak, görüntülerine yer verilemeyecek. Sağlık, eğitim ve öğretim, kültür ve spor hizmeti verilen yerlerde ve üniversite yerleşkelerinde tütün ürünlerinin satışı yapılamayacak. Tütün ürünleri kapalı dolaplarda, kişilerin ulaşamayacağı ve göremeyeceği şekilde satışa sunulacak. Tütün ürünleri paketleri ile nargile şişelerinin üzerine, zararlarını belirten resimli ve Türkçe yazılı uyarı veya mesajların konulacağı alan, yüzde 65'den yüzde 85'e çıkarılacak. Bütün tütün ürünlerinin üzerindeki yazı ve şekiller aynı olacak. Türkiye’de üretilen veya ithal edilen tütün ürünleri; markanın yazım şekli, yazı karakteri, punto boyutu, paket üzerindeki konumu, paketlerin rengi, diğer yazı, ibare ve şekiller dahil olmak üzere, aynı şekilde tasarlanan düz ve standart paket biçiminde piyasaya arz edilecek.
SİGARA PAKETLERİNİN ÜZERİNDE MARKANIN LOGOSU OLMAYACAK
* Marka, paketin sadece bir yüzeyine ve bu yüzeyin yüzde 5'ini aşmayacak şekilde yazılacak. Paketlerin üzerine markanın logosu, simgesi veya sair işaretleri konulamayacak. Bu kurallar, birden fazla paketi bir arada bulunduran tütün ürünleri kutuları için de geçerli olacak. Tek tip olarak tasarlanan sigara paketleri ile ilgili hususlar, Sağlık Bakanlığının uygun görüşü alınarak Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmelikle düzenlenecek. Bu yasaklara uymayanlar, mahalli mülki amir tarafından 5 bin TL'den 20 bin TL'ye kadar idari para cezası ile cezalandırılacak. Kapatma cezasından sonra aynı dönem içinde tekrarlayan ihlallerde ise her defasında işletmeye yirmi günden bir aya kadar kapatma cezası verilecek. Bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Türkiye’de üretilen veya ithal edilen tütün ürünleri, yedi ay içinde, Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi Ve Kontrolü Hakkında Kanunun kuralları ve yasakları düzenleyen maddesine uygun hale getirilecek.