Şehir Plancıları Odası: Öngörülen nüfus artışını İzmir kaldıramaz

Metehan UD
İzmir

İzmir Çevre Düzeni Planı, 4 yıllık süreçte 7 defa değişirken, kentin kuzeyinde yeni sanayi, güneyinde ise yeni yapılaşma alanları belirlendi. Şehir Plancıları Odası Başkanı Özlem Şenyol Kocaer ise planların bilimsellikten uzak olduğunu vurgulayarak rant için yapıldığını dile getirdi.

İlk defa 2014 yılında yayınlanan ve şimdiye pek çok kez revize edilen planların amacı İzmir’i 2025 yılının ihtiyaçlarına göre hazırlamak. Planlara göre İzmir’de 2025 yılında 5 buçuk milyona yakın bir nüfus bekleniyor. Bu nüfusun yüzde 96’sının kentsel alanlarda, yüzde 4’ünün ise kırsal alanlarda olacağı tahmin ediliyor. İzmir’in kent merkezindeki nüfusunun  3.2 milyondan 3.8 milyona çıkması beklenirken, çevre ilçelerinin nüfusunun 1 milyondan, 1.7 milyona çıkması hedefleniyor.

İzmir’de kent merkezinde 8 bin hektar alanın, çevre ilçelerinde ise 11 bin hektar alanın kentsel gelişme alanı olarak imara açılması planlanıyor. Planda tarım alanların korunması gerektiği ifade edilse de imara açılacak alanların bir kısmı tarım alan statüsünde kalıyor. Yeni yapılaşma alanlarının özellikle Çeşme, Güzelbahçe, Seferihisar, Urla ve Karaburun bölgelerinde olması dikkat çekiyor.

'ALTYAPI KALDIRMAZ'

Planları Evrensel'e değerlendiren Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, kentin geleceği açısından önemli olan bu planların sürekli değiştirilmesinin, bilimsel alt yapısı olmadığını ve istekler doğrultusunda değiştirildiğini gösterdiğini dile getirdi.

Açmış oldukları pek çok davaya ve alınmış kararlara rağmen Bakanlığın ‘hiç olmamış’ gibi davrandığını ifade eden Kocaer, yeni planların da mevzuata ve Anayasa’ya aykırı olduğunu belirtti.

Planlama sürecinde ciddi hatalar olduğunu, planın katılımcı bir süreçle hazırlanmadığına işaret eden Kocaer, öngörülen nüfus artışının İstanbul Çevre Planı’ndaki artıştan daha fazla olduğunu belirterek “İzmir altyapısı, trafiği ve doğal kaynakları ile bu nüfusu kaldıramayacaktır” dedi.

'RANT İHTİYACI İÇİN'

Planların ‘nereleri imara açarım’ arzusuyla değiştirildiğini de ifade eden Şenyol “Son plan değişikliğinde 100’ün üzerinde değişiklik var. Bu planın işlemediğini ortaya koyuyor. Planların hukuki olarak da geçerliliği yoktur. Planlarla bir kesimin rant ihtiyaçları karşılanıyor. Planlarda (enerji, sanayi, turizm, tarım vs.) artışların ya da azalışların  hangi gerekçelerle yapıldığı açıklanmıyor. Üst ölçekli plan olmasına rağmen enerji politikasının olmadığını görüyoruz. Mekansal planlar olmasına rağmen fay hatları planda yok” diye konuştu.