CHP, Sayıştay raporlarını yargıya taşıdı: İhanetin belgeleri
Sayıştay incelemesi sonucunda İBB, İSKİ ve İETT’de saptanan usulsüzlüklerin açıklanan tutarı 753 milyon TL’yi buluyor.
Fotoğraf: Evrensel
CHP İstanbul İl Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile ilgili Sayıştay’ın tespit ettiği yolsuzluklar ve usulsüzlüklere ilişkin savcılığa suç duyurusunda bulundu. Sayıştay incelemesi sonucunda İBB, İSKİ ve İETT’de saptanan usulsüzlüklerin açıklanan tutarı 753 milyon TL’yi buluyor. Asgari ücretten hesaplandığında, söz konusu parayla bir yıl boyunca 30 bin işsiz istihdam ediliyor. Raporu değerlendiren CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “İBB taşınmaz kayıtlarını tutmuyor, ruhsatlandırma yapmıyor. Bu raporlar İstanbul’a ihaneti belgeliyor” dedi.
CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu ve CHP İBB Meclis Üyeleri, İBB ile ilgili Sayıştay’ın 2017 Denetim Raporları’nda yer alan usulsüzlükler ilişkin Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Kaftancıoğlu ve İBB Meclis Üyeleri basın açıklamasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan suç duyurusunda, İBB eski Başkanı Kadir Topbaş, İBB Başkanı Mevlüt Uysal, İSKİ Genel Müdürü Fatih Turan, İETT eski Genel Müdür Ahmet Bağış ve İETT Genel Müdürü Arif Emecan ile ilgili birim yöneticileri hakkında görevi kötüye kullanma suçlarından dava açılması talep edildi. Suç duyurusu dilekçesi, İBB CHP Grubu adına Meclis Üyesi/Grup Başkanvekili Ertuğrul Gülsever tarafından savcılığa verildi.
‘HIRSIZLIĞIN İDEOLOJİSİ YOK’
Adliye önünde yapılan açıklamada konuşan Kaftancıoğlu, Sayıştay denetim raporlarının, AKP’li belediyelerin usulsüzlüklerini ortaya koyduğunu söyledi. Normal bir hukuk devletinde savcıların Sayıştay raporundan sonra tespit edilen usulsüzlüklere ilişkin çoktan görev başına geçmiş olacaklarını söyleyen Kaftancıoğlu, “Ancak bu sabah Sayıştay’ın Denetimlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Fikret Çöker görevinden alındı. Sadece bu bile yolsuzlukların sadece belediyelerde yapılandan ibaret olmadığını, merkezi yönetimin, merkezi anlayışın yani devleti yönetenlerin bu yolsuzluklara bakışını açıkça ortaya koydu. ‘Benim hırsızım, hırsızlık yaparsa sen bunu deşifre etme. Eğer edersen görevden alırım’ dedi. Hırsızlığın, yolsuzluğun herhangi bir siyasi düşüncesi, siyasi partisi ve ideolojisi olmaz. AKP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki verdiği bir röportajda diyor ki, ‘Aramızda şaibeli, defolu isimler var. Biz bunu biliyoruz, halkımız kimi zaman bilmiyor’. Evet halkınız bilmiyor. Çünkü siz, halkınıza doğruları söyleyenleri görevden alarak doğruları söyleyenleri şeytanlaştırıyorsunuz. Çünkü sizin derdiniz halkın doğruları bilmesi değil. Şaibeli, defolu kişilerle iş yapmaktan başka hiçbir şey düşünmüyorsunuz.” dedi.
İBB TAŞINMAZ KAYITLARINI TUTMUYOR
Sayıştay raporunda tespit edilen usulsüzlüklerden örnek veren Kaftancıoğlu, İBB’nin taşınmaz kayıtlarının tutulmadığını söyledi. Kaftancıoğlu, “İBB’ye bağlı kuruluşlarda kendilerine ait taşınmazların muhasebe kayıtlarını, envanterini doğru dürüst tutmaması açıkça bir yönetim zafiyeti olduğunun göstergesidir. İhale kanununa aykırı işlemler yapılmaktadır. Pek çok ihalede maliyetler olması gerekenin üzerinde hesaplanmış ve kamu zarara uğratılmıştır. 9 adet zincir markete haksız kaynak aktarılıyor. 2017’de İstanbulkart yoluyla sosyal yardım alan 140 bin 179 ailenin İstanbulkart’larına 75 TL ila 225 TL arasında para yüklenmekteydi. Ancak aileler bu kartları sadece anlaşmalı 9 adet zincir markette kullanabildi. Bu zincir marketler İBB’ye herhangi bir bedel ödememekte ve herhangi bir fiyat indirimi de uygulamamaktadır. Bu açıkça belli firmalara haksız kaynak aktarımıdır.” diye konuştu.
RUHSATLANDIRMA YOK: 225 OTOPARKIN SADECE 52’Sİ RUHSATLI
Raporda, İBB’de ruhsatlandırmanın da yapılmadığına dair tespitler bulunduğuna dikkat çeken Kaftancıoğlu şöyle devam etti: “Örneğin İSPARK tarafından işletilen 225 otoparkın sadece 52 tanesi ruhsatlı, diğerleri ruhsatsız çalışmaktadır. İSPARK dışındaki 719 adet otoparkın ruhsatsız olduğu tespit edilmiştir. Bayrampaşa Otogarı’nda da 868 işyerinden sadece 300 tanesi ruhsatlı, 578 işyeri ise ruhsatsızdır. Su, İstanbul halkına gereğinden yüksek bedellerle satılmaktadır. İSKİ su fiyatlandırmasına ait tarifeleri gerçekçi ve şeffaf bir biçimde tespit etmemektedir. Tarife içinde yer alması gereken tutarlar bakım bedeli adı altında tekrar tahsil edilmekte, kaçak su kullanımı da tarife içine sokularak faturasını ödeyen vatandaşa pahalıya mal edilmektedir. İSKİ kaynakları da açıkça yağmalanmaktadır. İSKİ’nin Yurtdışı geziler düzenleyip bol keseden haksız harcırahlar ödediği yine Sayıştay raporlarında görünmektedir. İSKİ kayıtlarında normalde 4-5 litre ortalama yakıt yakması gereken araçların ortalama yakıt tüketimi 20 litre civarındadır. Hatta 100 km’de 63 litre yakıt tüketen bir araç bile kayıtlardadır.”
İETT ŞOFÖRLERİ ÇALIŞMA SAATLERİNİN ÜZERİNDE ÇALIŞTIRILIYOR
Belediye kadrolarında “yandaşlara” haksız kadrolar verildiğine de değinilen açıklamada, “Belediye şirketlerinin yönetim kurullarında mevzuattaki şartları taşımayan kişiler görevlendirilmektedir. İSKİ’de yasa gereği görevde yükselme ve unvan değişikliğine tabi kadrolara sınavsız doğrudan atama yapılmakta; yandaşlara haksız kadrolar verilmektedir. İETT’de dolu bulunan daire başkanlığı kadrolarına da mevzuata aykırı atamalar yapılmaktadır. İSKİ’de görev yapan kadrolu işçilerin ücretli yıllık izinleri düzenli olarak kullandırılmamaktadır.” denildi. İSKİ’de yapım işi ihalelerinde iş sağlığı ve güvenliğine dair görevlendirmelerin de ya geç yapıldığını ya da hiç yapılmadığını aktaran Kaftancıoğlu, “İstanbul’daki iş cinayetlerinin nedenleri burada açıkça ortaya çıkmaktadır. İETT şoförleri yasal çalışma saatlerinin çok üzerinde çalıştırılmakta; bu da yaralanmalı, hatta ölümlü kazalara yol açmaktadır.” dedi.
ARNAVUTKÖY BELEDİYESİ’NDEN ETİK OLMAYAN ETKİNLİKLER
Sayıştay raporu verileri göre yalnızca İBB’nin değil AKP’li ilçe belediyelerinin de yolsuzluk batağında olduğunu aktaran Kaftancıoğlu, önümüzdeki günlerde Sayıştay raporu hazırlanmış AKP ilçe belediyelerindeki yolsuzluklarla ilgili de suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi: “Örneğin Arnavutköy Belediyesi’nde Anneler Günü, Öğretmenler Günü, toplu nikah töreni hatta camiler haftasıyla ilgili etkinlikler ve bazı gezi organizasyonlarını ya hiç yapılmamış, eksik yapılmış ya da yapılmış gibi gösterilmiştir. Sayıştay’ın gösterdikleri ve bizim bugüne kadar tespit ettiklerimiz düşünülünce, AKP’li yerel yönetimlerin devletin yani vatandaşın parasını nasıl hortumladığını, bu kenti nasıl talan ettiğini ve yağmaladığını açıkça göstermektedir.
‘SAYIŞTAY RAPORLARI HAKLILIĞIMIZI ORTAYA KOYDU’
Kaftancıoğlu, “Kendi taşınmazlarının sayısını ve akıbetini bilemeyen, yaklaşık maliyeti doğru hesaplayamayan, ihaleleri şişirerek kamuyu zarara uğratan, kira alacaklarını takip ve tahsil edemeyen kamu kaynaklarını, yandaş şirket ve vakıflara peşkeş çeken AKP zihniyetinin artık İstanbul’u yönetemediği, dolayısıyla Türkiye’yi yönetemediği açıktır. Bu kadar israfa, yolsuzluğa, hırsızlığa artık kimsenin tahammül edecek takati kalmamıştır. CHP’li meclis üyelerimiz yıllardır AKP’nin yolsuzluklarına karşı belediye meclislerinde ve mahkemelerde mücadele etmektedir. Sayıştay’ın raporları haklılığımızı bir kez daha ortaya koydu. CHP olarak bu yolsuzlukların dolayısıyla bu davanın peşini asla bırakmayacağız. Sorumlular yargı önünde hesap verinceye dek mücadelemizi sürdüreceğiz. Amacımız İstanbul’da yaşayan herkesin hakkını korumaktır. İstanbulluların tek bir kuruşunu bile bu hırsızlara yedirmeyeceğiz. ‘İstanbul’a ihanet ettik’ demişlerdi ya işte bu raporlar, İstanbul’a ihaneti belgeliyor. Sadece bu Sayıştay raporlarında açıklanan tutarı 753 milyon TL’yi bulan, rakama dökülmeyen hususlar da eklendiğinde bunun çok üstünde olduğu görülen tüm bu yolsuzluk ve vurgun, aslında bu kentin bütün insanları için, özellikle de yoksul vatandaşlarımız için kullanılması gereken kaynakların bir avuç yandaşın haksız zenginleşmesine sebep olmaktadır. Düşünün ki sadece bu kaynakla bir yıl içinde asgari ücretle 30 bin işsiz insanımız istihdam edilebilirdi. İşte İstanbul’a ve İstanbullulara ihanet tam da budur! Biz 31 Mart 2019’da halkımızın desteğiyle İstanbul’da yerel yönetimlere geldiğimizde hem bu haksız uygulamaların sorumlularını yargı önüne taşıyacak hem de adaletli ve şeffaf bir yönetim sistemini kuracağız.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.(İstanbul/EVRENSEL)