Hayatımız çalışmak olmuş
İstanbul İkitelli Organize Sanayi Bölgesinde bulunan AYMAKOOP Ayakkabıcılar Sanayi Sitesi, binlerce saya ve ayakkabı işçisinin çalıştığı bir alan. Sigortasız, ağır çalışma koşullarının yoğun olarak hissedildiği bölgede, genç işçi nüfusu da oldukça yoğun. Gürsel Demirci’de AYMAKOOP’da çalışa
-Kaç yaşında iş hayatına başladın?
Gürsel Demirci: 14 yaşında başladım. Ortaokulu okudum. Lisede okulu bıraktım. Sonra iş hayatına girdik. Bir daha da çıkamadık. 1 senedir de AYMAKOOP’da çalışıyorum.
-Geçtiğimiz haftalarda AYMAKOOP’da iki kere eylem yaptınız. Hangi taleplerle gerçekleştirdiniz bu eylemleri?
14 senelik iş hayatımda ilk defa eylem yaptım. Böyle eylemler muhakkak gerekli. Fabrikalarda da çalıştım. Ama hakkımızı böyle savunma şeklinde hiç bulunamadım. Burada ilk defa gördüm. Hemen ben de katıldım eyleme. Ama başarılı olamadık. Geçici bir eylem oldu. Burada çalışan birçok işçinin sigortası yok. Yemek parası verilmiyor. Saya ücretleri çok düşük. Bizde bunun için eylem yaptık.
-Peki neden başarısız olundu?
Destek yoktu. Katılım çok azdı. Yönlendirme yoktu. Hiçbir çalışma yapılmadı. Rasgele insanları topladılar. Plan ve düzen olmayınca başarısız olundu. Güzel bir çalışma olsaydı, daha güzel sonuçlanabilirdi. Herkes aynı sorunları yaşıyor, ama insanlar çekiniyor ya da korkuyor eyleme katılmaya. Hiç olmazsa istediklerimizi alabilirdik. Baktığımızda birlik olunca Antep işçileri haklarını aldı. Adana’da saya işçileri kazandı. En çok işçi İstanbul’da var. En çok şikayet buradan çıkıyor. Bir şey isteyince de yapamıyoruz. Çünkü yan yana gelemiyoruz.
-Peki hayata dair planların neler? Evlilik, yeni bir hayat vs. başka hayallerini nasıl gerçekleştirmeyi düşünüyorsun?
Muhakkak evlilik olacak. Ama bu çalışma koşullarıyla, bu ücretle nasıl olacak? Ev yok, para yok. İş var ama işe güvenemiyorsun. Borcun altına girmek istemiyor insan. Sadece hayal olarak kalıyor şimdilik. Korkuyoruz böyle bir şeye yönelmeye. Sabah 7’de geliyoruz, akşam 9 dan önce çıkamıyoruz. Sonra eve gidip yatıyoruz. Bütün günümüz böyle geçiyor. Bir Pazar günümüz var. O günde arkadaşlarla sohbet muhabbet derken tatil bitiyor. Hayatımız çalışmayla geçiyor. Sosyal faaliyet yok. Sürekli çalış çalış bakalım nereye kadar.
Evrensel Gazetesini şöyle düşünüyorum. İşçinin hakkını arayan, onların yanında olan tek gazete. Başka gazetelerin çok umurunda olmuyoruz. Ama Evrensel yanımıza geliyor. İşçinin halını hatırını soruyor. Sıkıntılarımızı dinliyor. Yardımcı olmaya çalışıyorlar. O açıdan çok memnunum. Başka gazetelerden göremedim ben böyle yaklaşım. Hiçbir gazete gelip yardımcı olmadı böyle işçilere. Hep yanımızda olmaya çalışıyor. -AKP’yi nasıl değerlendiriyorsun? İzlediği politikalar Türkiye’yi nereye götürüyor? AKP’nin zihniyetini kendi açımdan beğenmiyorum. İleriye doğru yaptığı hiçbir şey yok. Hep geriye götürüyor ülkeyi. Böyle yaptıkça da ileriye gitme şansı yok pek. Son dönemde yaptıklarıyla, insanları birbirine karşı kışkırtıyor. Yanlış şeyler yapıyor. Doğru bulmuyorum yaptıklarını. Zamanla herkes anlayacak gerçek yüzlerini. Ama iş işten geçmiş olacak. -İş işten geçmemesi için ne yapmak gerekiyor? Mahallelerde komiteler kurmak lazım. AKP öyle çalışıyor. Bütün mahallelerde ev ev dolaşıyorlar. Ama biz pek öyle yapmıyoruz. Diğer partilerin de böyle çalıştığına denk gelmedim. Başka türlü de müdahale etme şansımız olmaz. -Bu sorunları değiştirmek ve AKP’nin karşısında nasıl bir parti olmalı? Herkesin sahiplenebileceği bir parti olmalı önce. Dini savunanlarda, Kürtlerde, Alevilerde yan yana getirebilmen gerekiyor. Herkesin özgür yaşamasını sağlaması için hakkını vereceksin. AKP halkın önünde ikna edici konuşuyor, desteklerini alıyor. Dini de iyi bir şekilde kullanıyor. Başka bir partide tüm kesimlere yönelmeli, iyi anlatmalı derdini. -Halkların Demokratik Kongresi’nin partileşme süreci başladı. Sence böyle bir parti, tüm kesimleri birleştirebilir mi? Keşke olabilse. Ama pek umudum yok. Herkes birleşmekten kaçınıyor. Umarım iyi bir sonuç ortaya çıkarır yeni oluşacak parti. Diğer kesimler parça parça bölünmüş. Böyle de bir şeyi başaramayız. Birleşme, yan yana gelme olması lazım. Yoksa bizler böyle konuşmaya devam ederiz. Bu da bir şeyi değiştirmez. Görünen tablo da açık aslında. AKP gidici. Ama bu tek başına olmaz. -Afyon’daki patlamada 25 asker yaşamını yitirdi. Sabotaj veya kaza diyorlar. Hergün çatışmalı süreç var. Gençler ölüyor. Bu çatışmalı süreç nasıl sona erer? Kürt sorunu nasıl çözülür? Kürt sorunu nasıl çözülür… Kürt sorunu biraz zor çözülür bence. Pek umudum yok açıkcası. Keşke masaya oturup konuşulsa. En son 25 delikanlı öldü. Yazıktır. Ama Kürt nüfusu da Türkiye’de oldukça kalabalık. 20 milyon kişi var. Kürtler de bu ülkede yaşayan bir halk. Ne istiyorlarsa verilmeli. Onların hakkı var. Oradan ölüyor, buradan ölüyor, anaların gözyaşları karşımıza çıkıyor. Bu savaş böyle devam mı etsin yani?