Hâlâ Gazeteciyiz Platformu’ndan panel: Medya aristokrasisi oluştu

“80’lerden Günümüze AKP Medyasının Oluşumu, Sermaye Değişimleri ve Emek Rejimleri” panelinde bir araya gelen gazeteciler ve akademisyenler, medyanın dünü ve bugününü tartıştı. İşsiz kalan gazeteciler ve ihraç edilen akademisyenlerin kurdukları Hâlâ Gazeteciyiz Platformu’nun düzenlediği panel, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’nda gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden ihraç edilen Doç. Dr. Tezcan Durna’nın yaptığı panelde, aynı fakülteden ihraç edilen Doç. Dr. Gülseren Adaklı, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden ihraç edilen Emre Tansu Keten ve gazeteci Sibel Hürtaş konuşma yaptı. Hâlâ gazeteciyiz projesini 6 aydır sürdürdüklerini belirten Hürtaş, haber alma ve haber verme hakkına sahip çıkacaklarının söyledi. Hürtaş, “Bizi üzen taraf gazetecilik yapmak istememeleri. İşsiz kalan arkadaşlarımızı aradığımızda farklı tepkiler de aldık. Biz onlarla dayanışmaya çalışıyoruz. Doğru gazeteciliği yapmaya çalışıyoruz” dedi.

AKADEMİK ÇALIŞMA YAPMAK ZORLAŞTI

Doç. Dr. Tezcan Durna, barış bildirisine imza attıktan sonra yaşadıkları süreci anlatarak, Türkiye’de medyanın geldiği noktaya dikkat çekti. Durna, “İhraç edilen akademisyenlere de çalışma yapma ortamı yaratmaya çalıştık ve 6 çalışma yaptık. Yazdıklarımızın insanlarla paylaşılmasını istedik”  diye konuştu.

AKP KENDİ MEDYASI YARATTI

Doç. Dr. Gülseren Adaklı da basının patronlar lehine yaşadığı dönüşümü anlatarak, “Tarihten bu yana hükümetler medyayı dizayn etmek isterler. 2000’lerde AKP’nin kendi medyasını yaratmak için yaptığı en önemli şeylerden birisi Uzan Grubunu tasfiye etmek oldu. AKP medyası dediğimiz şeyin ilk ışığı da Sabah-ATV grubunun satılmasıyla yakıldı. Türkiye’ de bugüne kadar görülmemiş düzeyde medyanın hükümet ve devletle yakınlaştığı bir süreci yaşıyoruz. Ben bu kadar yakınlaşmayı bugüne kadar görmedim” diye konuştu.

‘MEDYA ARİSTOKRASİSİ ORTAYA ÇIKTI’

Araştırma Görevlisi Emre Tansu Keten, emek sömürüsünde gelinen yeri ve sendikasızlaştırma sürecini anlattı. Gazetecilerin işçileştiğini belirten Keten, güçlü sınıf hareketinin olduğu dönemlerde gazetecilerin işçi hareketlerini güçlendirdiğini söyledi. Keten, medyanın AKP’nin eline geçtiğini belirterek, “CNN’deki atamaların bile AKP’nin onayından geçtiği bir süreç” diye konuştu. Keten, medya patronlarının sendikal örgütlenmeyi temizlemek için yaptıklarına da değinerek, “Medya aristokrasisi ortaya çıktı. Çalışan muhabir ile köşe yazarının ücreti arasında 50 kat fark oluştu. Mesleki dayanışma ortadan kalktı ve insanlar arasında rekabet oluştu. İşe yabancılaşma oldu. Yaptığınız işin entellektüel niteliğini göremeyecek hale geliyorsunuz” ifadelerini kullandı. (Ankara/EVRENSEL)