13 Kasım 2018 13:06

Bekçi atamaları: 'İktidar, tabanını memnun etmek için kadrolaşıyor'

10 bin yeni bekçi atamasını yorumlayan İHD Başkanı Türkdoğan, 'İktidar kendi tabanını memnun etmek için kadrolaşıyor' dedi.

Arşiv | Fotoğraf: DHA

Paylaş

Erdi TÜTMEZ
İstanbul

Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Kadro İhdas Edilmesine İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nün taşra teşkilatına 10 bin çarşı ve mahalle bekçisi kadrosu ihdası yapıldı. Ayrıca kararname ile İçişleri Bakanlığı’nın taşra teşkilatına da çeşitli unvanlarda 36 kadro ihdası gerçekleştirildi. İhdas edilen söz konusu kadrolar arasında kaymakam, yazı işleri müdürü, nüfus müdürü, şef, programcı, bilgisayar işletmeni, veri hazırlama ve kontrol işletmeni, şoför, hizmetli, kaloriferci ve dağıtıcı unvanları bulunuyor.

Yapılan atamalarını konuştuğumuz İnsan Hakları Derneği Eş Başkanı Öztürk Türkdoğan, “Bu bir kadrolaşma hareketidir” dedi. İktidarın özellikle Emniyet teşkilatı bağlamında kendi tabanından olan gençleri yeni kadrolara atadığını söyleyen Türkdoğan, “Bekçilikte de aynı şey oluyor. Bu maalesef Türkiye’nin değişmeyen bir hastalığı. Geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı 30-40 bin civarında polisin ‘FETÖ’ iltisakı nedeniyle görevden çıkarıldığını, onların yerine yaklaşık 2 katı kadar polis alındığını söyledi. Bu ciddi bir kadrolaşmadır. Bunlar nasıl alınıyor, hangi kritere göre alınıyor?​” ifadelerini kullandı.

‘İKTİDAR GİBİ DÜŞÜNMEYEN HİÇ KİMSE KAMUYA ALINMIYOR’

Güvenlik soruşturma yönetmeliğinin kapsamının genişletildiğini hatırlatan Türkdoğan “Yani bu iktidar gibi düşünmeyen hiç kimse bırakın bekçi, polis olmayı kamuya hiçbir şekilde alınmıyor. Türkiye’de kamu görevine girme hakkı anayasal bir haktır. Her vatandaş kamu görevine girebilir. Ancak bu anayasal hak, iktidar yanlıları yerine değiştirildi. Çünkü onlar gibi düşünmeyen yüzde 50 kesinlikle kamuya alınmıyor. Onlar gibi düşünenler içinden de seçme yapılarak kamuya atamalar yapılıyor. Burada kamu yararına aykırılık var. Toplumun bir kesimi kayrılıyor, iş veriliyor bunlara. Bir kesimi de kamudan tasfiye ediliyor. Bu ciddi bir adaletsizlik. Güvenlik soruşturmalarına bakarsanız bütün solculara, Kürtlere, Alevilere bir kulp bulunuyor. Bu ülkede yaşayan 20 milyonun üzerindeki Kürt vatandaş kamu görevine alınmayacak mı? Nüfusun yarısı kamudan dışlanıyor ve böyle bir şey asla kabul edilemez. Bu işsizlik ve ekonomik kriz ortamında kamuya bu kadar çok alım yapılması iktidarın kendi tabanını memnun etmek için kadrolaştığını, kendi tabanına kamuda iş yarattığını gösteriyor” dedi.

‘AMAÇLARI SUÇLA MÜCADELE DEĞİL TOPLUMU DENETİM ALTINA ALMAK’

Güvenlik politikaları açısından bakıldığında da yaşananları “Otoriter devlet uygulaması” olarak niteleyen Türkdoğan şöyle konuştu:

“Her sokakta bir bekçi olacak diye bir düşünceleri var herhalde. Herkesin muhbirleştirilmeye çalışıldığı bir ortamda demek ki bu yetmiyor. Bu denetimli toplum yaratma amacı güdüyor. Toplum tamamen iktidarın denetimi altına alınmak isteniyor. Eğer iktidar suçla mücadele etmek istiyorsa şu soruyu sormak gerekiyor: Bu kadar çok güvenlik görevlisinin olduğu bir ülkede hapishanelerde niye bu kadar çok kişi var? Normalde bu kadar güvelik görevlisinin olduğu yerde suç oranının düşmesi gerekmez mi? İktidarın amacı suçla mücadele etmek değil, toplumu denetim altına almak, kendisine muhalif olabilecek kesimleri sindirmeye çalışmak. Amaç bu olunca suçla mücadele edemiyorsunuz. Uyuşturucu suçlarında patlama var mesela. O zaman amacınız ne?​”

ÖNCEKİ HABER

TIR ile sevkiyat rampası arasına sıkışıp öldü

SONRAKİ HABER

Hastane koridorlarında anlatılanlar hükümetin yansıttığı gibi değil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa