'Hekimin 450 gün işsiz beklemesi kabul edilemez'
'Sakıncalı hekim'in özelde çalışmasını engelleyen madde değişti. TTB, düzenlemenin yeni haline de tepki gösteriyor.
Fotoğraf: Evrensel
Buse VURDU
Ankara
İhraç edilen ve güvenlik soruşturması gerekçesiyle atanmayan hekimlerin özelde çalışmasını yasaklayan AKP'nin kanun teklifindeki 5. maddede değişikliğe gidildi. Kamuda hizmet vermesine izin verilmeyen hekimlerin özel kurumlarda çalışabilmesini sağlayan değişikliği değerlendiren TTB Genel Sekreteri Bülent Nazım Yılmaz, tasarının ilk halinden geri adım atılsa da genç bir hekimin 450 gün boyunca işsiz bırakılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.
AKP'nin ‘sağlıkta şiddeti önleme’ adı altında Meclis'e getirdiği kanun teklifindeki tartışmalı 5. maddede değişikliğe gidildi. İhraç edilen ya güvenlik soruşturması gerekçesiyle göreve başlatılmayan hekimlerin özelde çalışmasını yasaklayacak kanun teklifinde, geri adım atıldı. Güvenlik soruşturması ile göreve başlatılmayan hekimlerin beklemesi gereken 600 gün zorunlu hizmet süresi 450 güne düşürüldü. Kanun teklifindeki geri adımı değerlendiren Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Bülent Nazım Yılmaz, yasa tasarısındaki değişikliğin, tasarının ilk halinden bir geri adım olduğunu ifade etti. Ancak genç bir hekimin 450 gün boyunca işsiz bırakılmasının kabul edilebilir bir yanı olmadığını söyleyen Yılmaz, “Daha en başından, çalışmaya, öğrenmeye ve hizmet etmeye en açık olduğu dönemde hekimlerin önünü kapatmış oluyorsunuz” dedi. Yılmaz, tıpta eğitimin yalnızca fakültede eğitim görülen süreçle sınırlı olmadığını belirterek, onaylanan 5. Madde’nin hekimlerin ihtisasının önüne geçmek anlamına geldiğini ifade etti. Bunun çok ağır bir karar olduğunu dile getiren Yılmaz, “Siz hiçbir yasal mesele sonucunda ceza almamış birine, kimin verdiği belli olmayan güvenlik raporları sonucunda böyle bir şey uyguluyorsunuz. Tek başına bu karar bile Türkiye’de hukuk devletinin rafa kalktığının göstergesidir. Ama bu süreç bitmez. Bu kadar ağır bir kararın verildiği bir süreç bitmez” diye konuştu. Yılmaz, ilerleyen süreçte Anayasa Mahkemesi’ne başvuruların yapılacağını, Dünya Tabipler Birliği, Avrupa Hekimler Daimi Komitesi (CPME) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) gibi kurumlara ulaşılacağını ve bu uygulamanın kalkması için her türlü yolun deneneceğini ifade etti.
‘UYGULAMA SERMAYE GRUPLARININ ELİNİ GÜÇLENDİRECEK’
Söz konusu uygulamanın sağlık alanında sermaye gruplarının elini güçlendirecek bir uygulama olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “KHK ile ihraç edilen hekimlerin ucuz işgücü olarak görülmesinin, esnek ve güvencesiz çalıştırılmalarının önü açılıyor. KHK ile atılmalar başladıktan sonra özel hastanelerde çalışan hekimlerin emeğinin değersizleştirilmeye çalışıldığını ve değersizleştirildiğini görüyoruz” dedi. Yılmaz, tüm bu uygulamalar ile genç hekimlerin mesleklerine ve ülkelerine küstürüldüğünü belirterek “Bu hekimlerin bir kısmı ülkede kalmayacak, gidecektir. Türkiye toplumu kaybediyor aslında burada. Topluma hizmet etmeyi görev edinmiş kişilerin mesleğini yapması engelleniyor. Toplumun geneli açısından ne yazık ki suskunluk hali devam ediyor. Bunun değişmesi gerek” diye konuştu.