18 Kasım 2018 07:08
Son Güncellenme Tarihi: 18 Kasım 2018 11:35

Krizin yükünü reddetmek için ortak mücadele çağrısı

Adana ve Antep’te işçi ve emekçiler, kriz konulu panellerde bir araya geldi

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Adana ve Antep’te işçi ve emekçiler, kriz konulu panellerde bir araya geldi. Krizin etkilerinin her geçen zaman daha fazla hissedildiği, iktidarın ise krizin yükünü işçi ve emekçilere yıkmak istediğine dikkat çekilen konuşmalarda, işçi ve emekçilerin krize karşı ortak mücadelede birleşmesinin önemine vurgu yapıldı. 

Antep’te “Yoksullaşmaya, İşsizliğe, Güvencesizliğe Karşı Birlikte Mücadeleye” başlıklı panel gerçekleştirildi. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin dün birlikte düzenlediği panelde KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu konuştu. Siyasi parti temsilcileri, sendikalar ve meslek örgütlerinin de bulunduğu panele, HDP Milletvekili Mahmut Toğrul da katıldı. 

Panelde konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, krizin faturasının işçilere kesilmeye çalışıldığını belirterek, “Her şeyden önce bu kriz dünyada ve Türkiye’de, işçi sınıfına, emekçilere, kadınlara, gençlere vaat edeceği hiçbir şey kalmayan kapitalist sistemin krizidir. Bu kriz yıllardır bu ülkeyi yönetenlerin, 16 yıllık AKP iktidarının krizidir” dedi. Çerkezoğlu şunları söyledi: “Bu ülkeyi yönetenlerin, siyasi iktidarın, cumhurbaşkanının programı,  onların bütün hedefleri, bu krizin tüm faturasını işçilere, emekçilere, kadınlara, gençlere kesmek üzere oluşturulmuştur’’ şeklinde krize karşı mücadele, aynı zamanda emek mücadelesidir. Krize karşı mücadele demokrasi mücadelesi, gelecek mücadelesidir, geleceğimizin mücadelesidir.”

KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik de, “Emekçilerin iş güvencesinin ellerinden alınması, uygulanan baskı politikaları, sermayenin kendi ömrünü uzatmak için aldığı önlemlerdir. Bugün ekonomik durum emeklileri yeniden çalışmaya zorlamaktadır. İşsizlik oranı reel anlamda %20 civarındadır, kayıt dışı çalışan işçi sayısı 10 milyona yakındır. Bunlara karşı mücadele büyütülmeli, Flormar işçilerinin, Havalimanı işçilerinin, Antep’te süren nakliyat işçilerinin direnişinin birleştirilmesi gerekmektedir’’ ifadelerini kullandı. (Antep/EVRENSEL)


PAZAR ARTIK ÖFKE DOLU

İMO Adana Şubesi tarafından Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleşen ‘Kent-Kır Yağmasının Sonu; Büyük Kriz’ konferansına konuşmacı olarak Ekonomist Mustafa Sönmez katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan İMO Adana Şube Başkanı Zekeriya Turanbayburt, siyasi iktidarın, gücünü önemli ölçüde, arazi rantı üzerinden inşaata dayalı sermaye ilişkilerine bağladığını, imar affı uygulamasının da iktidarın gücünü tahkim etme, yeniden istikrarını sağlamaya dönük hamlelerden birisi olduğunu ifade etti.

Adana’nın, pek çok sorunu olduğunu, plansızlığın ve denetimsizliğin ortaya çıkardığı bu ağır sonuçların, bugün çözüm beklediğini ifade eden Turanbayburt, “2019 martında yerel seçimler olacak. Kentleri içinde yaşayanlara yabancı hale getiren, ortak amaçlarını hiçe sayarak bir meta haline dönüştüren yerel yöneticilere, kent rantçılarına bilim ve tekniğin ışığında karşı koymamız gerekiyor” dedi.

Konferans konuşmacısı, Ekonomist Mustafa Sönmez “İçinde bulunduğumuz dönem yalnızca bir ekonomik kriz değil, aynı zamanda siyasi bir krizdir” dedi. Türkiye’nin kendi iç kaynaklarıyla büyümeyi gerçekleştiremediğini, bunun dış kaynak ihtiyacı doğurduğunu söyleyen Sönmez, şöyle devam etti: “Dış kaynak doğrudan sermaye olarak değil borç olarak geldi. Bu borçlanma ağırlıklı olarak özel sektör eliyle yapıldı. Daha önce dış borçlanmanın üçte ikisi kamuya aitken, kamunun oranı üçte bire düştü. Bu borç giderek çoğaldı, milli gelirin yüzde ellisinin çok üstüne çıkmış durumdadır. Dış kaynak girişi sürdükçe dolar fiyatı düşük, büyüme yüksek seyretti. Kaynak girişi azaldıkça dolar yükseldi ve kriz baş gösterdi” dedi.

Türkiye’de kırların yağmalandığını, tarım desteklerinin azaltıldığını, köylerin terk edildiğini dile getiren Sönmez, “Ülkemizde artık tarımsal üretim yeterli değil. Gıda yetersizliği var. Tarımda kendi kendine yeten bir ülke olan Türkiye şimdi gıda enflasyonu yaşıyor. Kır ve tarım çökertildi. Kentler yağmalandı ve kriz baş gösterdi. Türkiye’nin içinde bulunduğu kriz tamamen ev yapımı krizdir” diye konuştu.
Türkiye’nin bugüne kadar daha çok inşaat odaklı iç büyümeyi tercih ettiğini ancak ihracata dayalı tarım ve sanayideki büyümenin tercih edilmesi gerektiğini kaydeden Sönmez, “Elbette insanların ev ihtiyacı karşılanmalıdır ancak konutu bir sermaye aracı, genel büyümenin lokomotifi olarak görmek krizi de beraberinde getirmiştir. Konut, AVM, ofis, kentsel yatırımlar, mega projeler kayırmacılığı da beraberinde getirmiş, üretim ve ihracatı engellemiştir. Türkiye’de AVM sayısı 2017 yılı itibariyle 429’a ulaşmıştır. AVM’lerde kira fiyatları düşmesine rağmen kiralar ödenemiyor, AVM’ler ya terk ediliyor ya da büyük boşluklar oluşuyor. Dış borç alınıp inşaata ve AVM’lere, mega projelere yüklenilince ekonomik kriz derinleşti” dedi.
Krizin derinleşeceğini, yaşadığımız koşulların işsizliği arttıracağını, toplu tenkisatlar olacağını söyleyen Sönmez, “Çarşı pazar öfke dolu, bu rejim artık yönetememektedir. Ancak yönetemeyen bu rejime alternatif yönetebilecek bir muhalefet var mıdır? Bu önem teşkil ediyor” dedi. (Adana/EVRENSEL)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Yunanistan'da on binlerce kişi Politeknik Direnişi'ni andı

SONRAKİ HABER

Norveç’te kürtaj yasasına müdale girişimi tüm ülkede protesto edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa