İhtiyaç: Üretmek, tartışmak ve paylaşmak
Hasan Hüseyin Avcı ile Büşra Şenöz, Bursa'daki kültür sanat yaşamını anlattı.
Evrensel
Hasan Hüseyin AVCI
Büşra ŞENÖZ
Bursa
Uludağ Üniversitesi 74822 öğrencinin bulunduğu, merkez kampüsü şehir merkezine 18 km uzaklıkta, 16 bin dönüm araziye sahip olan ve şehrin dışına itilmiş Amerikan kampüs modelinin vücut bulduğu bir üniversitedir. Burada “şehrin dışına itilmiş” ibaresini özellikle dile getirmemizin sebebi; bilimin, kültürün ve sanatın üniversite ile birlikte şehrin dışına atılmış olmasıdır. Bu da yetmezmiş gibi üniversite içerisinde bilim, kültür ve sanatla uğraşan gençler de üniversite dışına çeşitli yol ve yöntemlerle itilmekte.
Mesela topluluklar olarak yapmaya kalkıştığımız her etkinlikte önümüze çıkan bürokratik engeller var, topluluk faaliyetlerine yönelik “öyle yapma, böyle yap” söylevlerinden de üniversitemizde bolca var. Topluluk faaliyetlerine ayrılmayan bütçeler, verilmeyen salonlar, kimsenin gidip göremediği yeşil alanlar, gölet ve daha nicesi…
Bütün bunlar yetmezmiş gibi ekonomik olarak geçinmekte zorlanan öğrenciler, yaşamını devam ettirebilmek için düşük ücrete çalışmak ve sosyal yaşamdan tamamen uzaklaşmak zorunda kalıyor. Gelecek kaygısı, yaşamın dertleri, dersler, sosyal ve ekonomik sıkıntılar derken üretmekten tamamen uzaklaşıp bunlardan kaçmanın bir yolu olarak psikolojik bozukluklar, uyuşturucu ve fuhşun ortasında kalıveriyor.
GÖRÜKLE KÜLTÜR SANAT PLATFORMU
Bizler de Uludağ Üniversitesi’nde bilim, kültür ve sanat ile uğraşan gençler olarak bu tahakkümün sınırlarını kaldırmaya karar verdik. Tiyatro, müzik, edebiyat, felsefe, tarih, sinema, fotoğraf ve resim gibi kültürel ve sanatsal faaliyetlerle uğraşan gençleri bir araya getirdik. Görükle Kültür Sanat Platformu’nu oluşturduk. Hedefimiz Üniversite ve semtimizde bize dayatılan yaşamı değiştirmek; tüketmek değil yeniyi üretmek ve paylaşmak. Bu hedefimiz doğrultusunda fotoğraf sergileri, müziğin özgürce üretildiği bir müzik dinletisi, herkesin eşit derecede söze sahip olduğu tanışma toplantıları yaptık. Bu toplantılar sonucunda bize dayatılan eğitim sisteminin karşısında Felsefe Okumaları ve Edebiyat Atölyeleri kurduk. Kadın mücadelesini öğrenci kadınlara ulaştırmak ve onlarla beraber bir mücadele yürütmek üzere Kadın Çalışmaları Atölyesine başladık. Gördük ki aslında gençlerin ihtiyaç duyduğu şey tartışmak, üretmek ve bir araya gelmekmiş. Üniversiteyi ve Görükle’yi değiştirecek olan şey gençlerin üretmesi, tartışması, paylaşması ve bir araya gelmesi olacaktır.