Hükümetin hedefi: Ailenin lokomotifi kadın
Erdoğan, 'Ailenin güçlendirilmesi' başlıklı Kadın ve Adalet Zirvesi'nde konuştu ve bir kez daha 'Kadın-erkek eşitliği fıtrata ters' mesajı verdi.

Fotoğraf: Şebnem Coşkun/AA
İLGİLİ HABERLER

‘Kadın erkek eşit değildir’ söylemi kırılma noktasıydı

25 Kasım'a kadınlar hangi koşullarda gidiyor?

Türkiye'de kadın işçi gerçeği: Ayrımcılık ve güvencesizlik
Gizem ÖRNEK
İstanbul
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü öncesi KADEM’in düzenlediği Kadın ve Adalet Zirvesinde konuştu.
Erdoğan’ın hedefinde yine kadınların eşitlik mücadelesi vardı. Eşitlik ve adalet kavramını karşı karşıya getiren Erdoğan, “Güçlü ile zayıfı aynı yarışa sokamazsınız. 100 metreyi bayan erkek aynı şekilde mi koşturacağız” diye konuştu. Erdoğan’ın açıklamalarını değerlendiren HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, “Erdoğan eşitsizliği sürdürmek ve kadınları insan olarak, birey olarak görmemek konusunda ısrar ediyor. Gerekirse 100 metreyi de koşarız” dedi.
Hükümete yakınlığıyla bilinen ve kurucuları arasında Sümeyye Erdoğan’ın da yer aldığı KADEM tarafından 25 Kasım öncesinde düzenlenen 3. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan konuştu.
Kadın hareketinin eleştirilerini yine dikkate almayan Erdoğan kadını “ailenin bir parçası” olarak ele alma yaklaşımını sürdürdü. “Kadın, ailenin hem ayrılmaz bir parçası hem de lokomotifidir” diyen Erdoğan, kadına yönelik ayrımcılığı da reddederek “Kadına ayrımcılık yapmamız mümkün değildir. Fıtratın gereği yaratılanlara aynı gözle bakmaktır. Bizim kültür köklerimizde cinsiyet ayrımcılığı yoktur” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasında dikkat çeken diğer notlar ise şöyle;
- “Aile kurumunun güçlü olmadığı bir toplumun geleceği kadın ve erkek için aynı derecede karanlıktır. Kadın, ailenin hem ayrılmaz bir parçası hem de lokomotifidir.”
- “Dün kadını en bayağısından bir meta olarak kullanan zihniyetin bugün kadını yine meta anlayışıyla ama bu defa eşitlik ambalajı içinde kullanıyor olması bizim için şaşırtıcı değildir.”
- “Batı ülkelerindeki insan, çocuk, kadın hatta hayvan hakları konusundaki tartışmaların gerisinde çok büyük acılar vardır. Kırılmalar keskin olunca tartışmalar ve bu doğrultuda atılan adımlar da büyük olur. Bizim tarihimizde böyle kırılmalar bulamazsınız. İnancımız da kültürümüz de buna imkan vermez.”
- “Adalet herkese aynı şekilde davranmak anlamına gelmiyor. Büyük ile küçüğü aynı terazide tartamazsınız. Bazıları eşitlik eşitlik diyor da, 100 metreyi erkekle bayan koşsunlar, bu adalet olur mu?”
‘BU ROL EMEK SÖMÜRÜSÜNÜN DEVAMI’
“Kadın ailenin lokomotifidir” sözlerine tepki gösteren HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, “Bu ifade aslında bugüne kadarki politikanın devam eden bir tezahürü. Yani aileye ilişkin her türlü rolü kadının üstlenmesi gerektiğini ifade eden bir açıklama. Bu söz aynı zamanda, emek sömürüsü ile süren kapitalizmin de devamını sağlayan bir rol biçmektir kadınlara” değerlendirmesinde bulundu.
Aile içinde eşitlik olması gerektiğine, her bireyin aile ferdi olarak haklarının olması gerektiğine dikkat çeken Kerestecioğlu, “İktidar uzun yıllardır bu söylemiyle kadına aile içinde bir rol tanımlıyor ve birey olarak, tek başına daha özgürlükçü bir yol göstermiyor” dedi.
AKP hükümetin son dönemde hedef haline getirdiği kadın haklarını da hatırlatan Kerestecioğlu, “Boşanmayı engelleme girişimleri, nafakanın sınırlandırmaya çalışılması, ara buluculuk gibi girişimler hükümetin aile politikasıdır, hepsi birbirinin devamıdır. Bunlar kapitalist düzen içindeki yapının da devamını sağlama girişimleridir” dedi.
Tüm bunlara karşı kadınların mücadelesine dikkat çeken Kerestecioğlu, “2002’de Medeni Kanun için mücadele ettiğimizde ev içi emeğin bir değer olarak kabul edilmesini talep ettik. Bugün geldiğimiz noktada bu söylemler çok geride. Ama neyse ki kadın mücadelesi, direnci var” diye konuştu. Erdoğan’ın bizim kültürümüzde ayrımcılık olmadığı yönündeki sözlerinin bir çarpıtma olduğuna dikkat çeken Kerestecioğlu, “Bizde ayrımcılığın olmadığı tamamen bir rivayet. Aksine ‘Kadınlar yücedir, cennet anaların ayakları altındadır’ gibi sözlerinin arkasına gizlenmeye çalışan çok ciddi bir patriyarkal zihniyet ve siyaset biçimi var. Hiç öyle ‘Kırılma yok bizde’ denebilecek bir durum yok. Osmanlı’dan itibaren, bugünü kapsayan ciddi kırılmalar ve buna karşı kadınların önemli mücadeleleri var” değerlendirmesinde bulundu.
MESELE 100 METRE KOŞMAK DEĞİL
Erdoğan’ın “100 metreyi bayan erkek aynı şekilde mi koşacak” sözlerine ise bir dönem kendisi de koşuculuk yapmış olan Kerestecioğlu’nun yanıtı şöyle: “100 metre de koşarız. Hatta tepkisel olarak koştuk da zaten. Çok da iyi bir koşucuydum, gençliğimde erkeklerle de koşu yaptım ama mesele bu değil. Mesele fiziksel yapıya ve güce dayanarak kadın ağır işte çalışabilir mi, çalışamaz mı ya da koşabilir mi, koşamaz mı demek değil. Kadınların yaptığı erkeklerin yapamadığı çok sayıda şey de var. Eşitlik kas gücüne indirgenecek bir şey değil. Böyle karşılaştırmalar çok yersiz. Biz eşitlik derken her türlü erkek egemenliğinin kaldırılmasını, bu eşitsiz sistemin değişmesini ve kadınların daha fazla özgürleşmesini kastediyoruz.” (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et