Hayvan hakları özgürlük mücadelesinin bir parçası

Sevil ATAR
İstanbul

Toplumdaki şiddet dalgasının ilk ve en savunmasız muhatabı ne yazık ki hayvanlar. Hayvanların maruz kaldıkları eziyet ve işkenceyi önleme konusunda devlet ve yasaları yetersiz kalınca iş hayvan hakları savunucularına kalıyor. Onlar da “İnsanlar açlıktan ölüyor siz nelerle uğraşıyorsunuz”, “Sokakta yaşayan insanlar varken hayvanı mı düşüneceğiz?​” gibi tepkilerle karşılaşıyor. Sultangazi Gazi Mahallesi’nde bütün bu olumsuzluklara aldırmadan yaklaşık bir senedir hayvan hakları için mücadele eden Gazi Hayvan Dostları topluluğuna Salıncak isimli bir kafede misafir oldum. Bu kafe hayvanlar yararına yapılan tüm aktivitelere kucak açmasıyla diğer kafelerden ayrılıyor. İçerideki kediciklere sırnaştıktan sonra sıcak çaylarımızı yudumlayarak muhabbete koyulduk. Kim bu Gazi Hayvan Dostları sorumu, grup üyelerinden Gülşah Akyol cevaplıyor; ‘Öncelikle şöyle bir hakikatten bahsetmek gerekiyor, ne yazık ki insanlar için hayvanlar besin kaynağı, iş gücü, deneylerde kobay, hayvanat bahçelerinde tutsak; sirk, yunus parkları, akvaryum gibi yerlerde eğlence aracı olarak görülüyor. Onların ne söz hakkı ne de seçme şansları var. Gazi Hayvan Dostları olarak biz bu hakikatin farkındayız ve bu yönde yaşamımızı şekillendirmeye çalışıyoruz. Hak ve özgürlük mücadelesini bir bütün olarak görüyoruz, hayvan hakları da bu bütünün bir parçası.’

ÜCRETSİZ KLİNİKLER ARTIRILSIN

Gazi Hayvan Dostları, hem sokak hayvanları yararına katkı sağlamak hem de insanların beslenme kültürüne dair alternatif farkındalık yaratmak için yaz boyunca “Hayvan Hakları ve Türcülük’’ üzerine çocuklara yönelik atölyeler gerçekleştirmiş. Yine hayvanlar yararına maddi kazanç sağlamak için yapılan kermeste, hayvanlar için ürettikleri ürünleri, sosyal medya üzerinden satışa sunmuşlar. Onlar bu yolda yalnız değiller; iletişimde oldukları ve gönüllü veteriner kliniklerinden destek alıyorlar. Bu kliniklerde hayvanların tedavilerini uygun ücretlerde yaptırıyorlar ama ücretsiz kliniklerin artırılmasını istiyorlar.

‘İNSANLAR ÖLÜYOR SİZ NEYLE UĞRAŞIYORSUNUZ’

Önümüz karakış. Dolayısıyla hayvanların en büyük ve en acil çözülmesi gereken sorunlarının beslenme ve barınma olduğuna dikkat çeken Hayvan Dostları bu sorun için  mahallenin belirli alanlarında ‘beslenme noktaları’oluşturmuş. Oluşturdukları beslenme noktaları nedeniyle mahalleliden genel olarak olumlu tepkiler aldıklarını dile getiren Güven Gökdere; çok ilginç eleştirilerle de karşılaşıyoruz diyor ve ekliyor: “Beslenme noktalarına mama bırakırken, bıraktığımız mamaların çocuklarını zehirleneceğini, sokaktaki hayvanları evlerinin önüne topladığımızı ve bu nedenle mama kaplarını ve soğuktan korunmaları için yaptığımız barınakları kaldırmamız gerektiğini söyleyen bir kadınla karşılaştık.” Deniz Göktuna devam ediyor; “İnsanlar açlıktan ölüyor siz nelerle uğraşıyorsunuz, hayvanları rahata alıştırmayın” diyenlerle hatta onların başına gelenin takdiri ilahi olduğunu söyleyenlerle de karşılaştım’ diyor. Sabahattin Polat alıyor sözü: “İnsanlardan şu cümleleri duyuyorum, ‘Sokakta yaşayan insanlar varken hayvanı mı düşüneceğiz?​’ Meselenin bu kadar basite indirgenemeyeceği, bunun yaşam hakkı meselesi olduğu ve içinde yaşadığımız toplumda en zayıf halkanın hayvanlar olduğu gerçekliğini insanlara anlatmamız gerekiyor” diyor.