TARİŞ işçileri: İyi bir ücret alabilmek için tek şansımız örgütlenmek
Direnişteki TARİŞ işçileriyle krizi ve asgari ücreti konuştuk.
Fotoğraf: Evrensel
Dilek OMAKLILAR
İzmir
DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı fabrikası işçileri, artık eşlerden biri çalışmadığı durumda bir ev geçindirmenin imkansız olduğunu söylüyor. Ekonomik krizin kendini giderek daha fazla hissettirdiği bir dönemde başlayacak asgari ücret görüşmelerine ilişkin ise işçiler “İyi bir ücret alabilmek için tek şansımız örgütlenmek” diyor.
Türkiye şartlarında evli ve çocuklu olan bir ailede eşlerden biri çalışmıyorsa geçinmenin imkanı olmadığını belirten bir işçi, “Bu bağlamda asgari ücret bence en az 2 bin 500 lira olmalı ve üzerindeki vergi de kaldırılmalı” diyor.
Başka bir işçi ise “Olası bir sosyal patlamayı engellemek için işçilerin ağızlarına bir parmak bal çalacaklar. Asgari geçim indirimi (AGİ) dahil 2 bin liraya çekeceklerini düşünüyorum. Ama bu emekçiler için yeterli olmayacak. Onun için işçilerin örgütlenmekten ve hakları için mücadele etmekten başka şansı yok” dedi.
‘AÇLIK SINIRI BELLİYKEN 2 BİN LİRA İLE NASIL GEÇİNELİM?’
2 çocuklu bir işçi ise “Eşim çalışıyor, evim kira değil ama onu da babam aldı. Bizim öyle bir durumumuz asla olmaz. Evin bir maaşı zaten çocukların masrafına gidiyor. Bir elin nesi iki elin sesi derler ya bir el gitti. Şimdi ne yaparız, bilmiyorum. Sıkıntılı bir süreç” dedi. İşçi asgari ücrete ilişkin ise şunları söyledi: “Ben 1850 lira olacağını düşünüyorum, yapsalar yapsalar en fazla 1900 olur. Türk iş 2 bin diyor, Kılıçdaroğlu 2 bin 200 olsun diyor. Hükümet ikisini de vermeyeceğine göre ortasını bulacaktır. Bu ülkede açlık sınırı 1900 lira, asgari ücret 1603 lira. Bu gerçekler ortada. En az 2 bin 500 lira olmalı. 2 bin lira ile bir aile nasıl geçinsin?”
‘BİR YANDA VERGİ ADALETSİZLİĞİ DİĞER YANDA ÜCRET DENGESİZLİĞİ’
Bir başka işçi de “Peki bu nasıl belirlenmeli, bizim bunu tartışmamız lazım. İşverenle hükümet temsilcileri aynı cephede ve sendikacı da ciddi olarak beni savunmuyor. Önce hayat standartlarına bakacaksın, bu ülkede açlık, yoksulluk sınırını belirliyorsun ama bunu bile tartıştırmıyorsun. Burada başka bir güç olmalı, biz Kılıçdaroğlu bunu dedi Türk-İş şunu dedi diye aradaki pazarlığı konuşuyoruz, bunu başka bir güç belirlemeli. O da yaşayanlar; işçiler, emekliler, sendikasız işçiler, işsizler... Aşağıda seslendirmek lazım bu meseleyi. Bir taraftan vergi adaletsizliği vuruyor diğer taraftan dengesiz bir ücret sistemi” diyor. İşçiler çıkış yolunun işçilerin ve emekçilerin örgütlülüğü olduğunu belirterek, “Asgari ücret için tabandan bir baskı olmalı, çözüm bu. İyi bir ücret, insan gibi çalışma ortamı yaratmak istiyorsak işçiler örgütlenecek başka çare yok” diyor.
BORCU BORÇLA KAPATIR DURUMDAYIZ
İşçilerin gündeminde olan konulardan biri de ekonomik kriz. Durumun döviz krizinden ekonomik krize döndüğünü söyleyen işçi, “Krizin etkileri yarın daha da hissedilir düzeyde olacak. İşten atılmalar var ama yığın halinde değil. Dolardaki fırlama sırtımıza binmiş durumda. Şimdi hükümet dolar aşağı indikçe övünüyor, şöyle tedbirler aldık, yeni ekonomi paketi yaptık diye. Aslında örgütlü toplum olsak deriz ki madem dolar indi bu fiyatlar da insin, ama her şey tüm pahalılığı ile duruyor” diyor.
‘BORÇ YÜZÜNDEN 60 KİŞİ İSTİFA ETTİ’
Bir başka işçi ise TARİŞ fabrikasındaki işçilerin yüzde 90’ının borç içinde olduğunu belirterek, “Maaş yattığı gibi, yarıdan fazlası kredilere gidiyor. İnsanların kendine ayırdığı para artık pazar parası da değil. Bir tek poğaça, simit parası kalıyor sabah işe gelirken. Herkesin kredi borcu var ve bu araba, ev borcu değil. Artık borcunu borçla kapatmak durumu var. Görünmeyen ekonomik krizin son faturası da şu olacak, ödeyemediği borçlarını icraya bırakmaya başlayacaklar. Hiçbir krizde patronlar bedel ödenmiştir. Bunu hep işçiler, emekçiler, çiftçiler ödemiştir. Son bir yılda TARİŞ fabrikasından borçlarını ödeyemediği için 60 kişi kendi isteği ile istifa etti. Tazminatımı alayım, borcumu kapatayım diye çözüm yoluna gittiler. Ayrıca burada çalışan işçiler arasında ek iş yapanlar var. Pazara giden, zeytinyağı satan, meyve satan, hafta sonları şoförlük yapan var” dedi.