3 Aralık 2018 01:17

Sağlık çalışanları Bilkent'e geçmek istemiyor

Bilkent Şehir Hastanesi'nin açılmasıyla birlikte Ankara'da hizmet veren yedi önemli hastane kapılarını kapatacak. Sağlıkçılar Bilkent'i istemiyor.

Sağlık çalışanları Bilkent'e geçmek istemiyor

Fotoğraf: Evrensel

Buse VURDU
Ankara

Dünyanın en büyük üçüncü hastanesi olması planlanan Ankara’daki Bilkent Şehir Hastanesi’nin birinci etabı, 22 Aralık’ta açılacak. Tamamlandığı takdirde, Genel Hastane, Ana Hastane Binası, Kalp ve Damar Hastanesi, Nöroloji Hastanesi, Çocuk Hastanesi, Kadın Doğum Hastanesi, Onkoloji Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ve Psikiyatri Hastanesi olmak üzere toplam 9 ana binadan oluşacak olan hastane, toplam 3 bin 810 yatak kapasitesi ile bin 11 polikliniğe sahip olacak.

Hastanenin açılmasının ardından Ankara’nın köklü hastaneleri olan ve şehir merkezinde bulunan Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesi, Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Dışkapı Çocuk Sağlığı Hemotoloji ve Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi kapanacak.

Kapatılması planlanan hastanelerdeki son durumu ve buralarda çalışan sağlık emekçilerinin yaşadığı süreci Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şube Başkanı Hüsnü Yıldırım ile konuştuk. Bilkent Şehir Hastanesi’nin açılmasıyla birlikte kapatılması planlanan hastanelerin tümünün Ankara’nın ve Türkiye’nin önemli hastaneleri olduğunu belirten Yıldırım, bu hastanelerin taşınmasının ilerleyen süreçte özellikle hastalar açısından ciddi sorunlara yol açabileceğini dile getirdi.

‘HASTANELERİN BİR GÜN İÇİNDE TAŞINMASI İMKANSIZ’

Hastanelerin şu an toplanma durumunda olduğunu belirten Yıldırım, iddia edilenin aksine bir gün içerisinde tüm hastanenin taşınmasının ve hizmete başlamasının imkansız olduğunu söyledi. Yıldırım, “Hastanelerdeki yöneticilerle görüştüğümüzde ‘Bir gün içerisinde toplanıp gideceğiz’ diyorlar ancak bu gibi hastanelerin bir gün içerisinde taşınmasının imkanı yok. Geçmişte kamuda her şey hazırlandıktan sonra hizmet başlardı bir aksaklık olmaması açısından, ancak artık ‘Kervan yolda dizilir’ mantığıyla hareket ediyorlar ve uzun süre sorunlar çözülemiyor” diye konuştu.

‘MALZEMELERİN TAŞINIP TAŞINMAYACAĞI BELİRSİZ’

Yıldırım, taşınacak olan hastanelerdeki malzemelere ne olacağının da netleşmediğini belirterek “Kullanılabilir durumda olan tıbbi malzemenin Bilkent’e götürüleceği daha kısa ömrü kalanların ise taşradaki hastanelere dağıtılacağı söylentileri var. Ancak geçmiş örnekler bunun tam tersi bir durumu ortaya koyuyor. Bu gibi durumlarda kamunun müthiş bir zararı oluyor. Sadece tıbbi malzeme de değil; masasından sandalyesine kadar yeni alınacak her şey ayrı bir külfet. Bugün bir de ekonomik krizle karşı karşıyayız. Bu kriz döneminde bütçeye bu kadar büyük bir yük hem kamu zararı açısından hem de halkın vicdanı açısından yaralayıcıdır” dedi.

‘SAĞLIK HİZMETİNİN NİTELİĞİ DÜŞECEK’

Yıldırım, Bilkent Şehir Hastanesi’nde günlük 30 bin poliklinik hizmeti verilmesinin hedeflendiğini belirterek, günlük hastaneye en az 75 bin kişinin girmesinin beklendiğini söyledi. Bu durumun sağlık emekçileri açısından büyük sorunlar teşkil edeceğine dikkat çeken Yıldırım, “Diğer şehir hastanelerinde örneklerini görüyoruz, devasa kliniklere yeteri kadar personel verilmediği için iş yükü inanılmaz artıyor. O koskoca polikliniklerde iki üç tane hemşire arkadaşın o kadar insana sağlık hizmeti vermesi hem çalışma psikolojisini olumsuz yönde etkileyecek hem de sağlık hizmetinin niteliğini düşürecek bir şey” dedi. İş yükünün artmasının yanı sıra sağlık çalışanlarının önlüklerine çip takma ve kameralardan takip etme gibi örneklerin de bulunduğunu ifade eden Yıldırım, Bilkent Şehir Hastanesi’nde de bu gibi örneklerin ortaya çıkmasının şaşırtıcı olmayacağını dile getirdi.

‘ÇALIŞANLAR BİLKENT’E GİTMEK İSTEMİYOR’

Yıldırım, taşınması planlanan hastanelerdeki çalışanların da diğer şehir hastanelerinde yaşanan örneklere bakarak kaygılandıklarını ifade etti. Taşınması planlanan hastanelerde çalışan personelin çoğunun Bilkent Şehir Hastanesi’ne geçmek istemediğini dile getiren Yıldırım, bunun nedenlerini şöyle açıkladı: “Şu an Numune Hastanesinde 2 bin – 2 bin 500 çalışan var. Net sayı veremiyorum çünkü insanlar Bilkent’e gitmek istemedikleri için başka yerlere geçiş yapmaya çalışıyorlar ve neredeyse her gün bir sürü insan hastaneden ayrılıyor. Gitmek istememelerinin nedeni de çok açık. Birincisi, gelir durumları buna müsaade etmiyor. Bilkent’e her gün gidip gelmesi bile başlı başına bir külfet. İkincisi insanlar uzun yıllardır burada çalışıyorlar ve belli bir düzenleri var. Evleri ya da çocuklarının okulları o çevrede, düzenlerinin bozulmasını istemiyorlar. Mümkün olduğu kadar yakın hastanelere geçiş yapmak istiyorlar”. Personelin çoğunun Bilkent Şehir Hastanesi’ne geçmesinin mümkün olmayacağını ifade eden Yıldırım, kalanların yakınlardaki diğer kamu hastanelerine dağıtılacağını veya ilerleyen süreçte ilçe devlet hastanelerinde istihdam edilebileceğini dile getirdi.

‘ŞEHİR HASTANESİNE GEÇİŞLE BİRLİKTE ÜCRETLER DÜŞÜYOR’

Şehir hastanelerine geçecek olan sağlık çalışanlarının ücret kayıplarına da değinen Yıldırım, krizle birlikte performans ödemelerinde ciddi sıkıntılar yaşanabileceğine dikkat çekti. Şehir hastanelerine giden sağlık çalışanlarının performans ödemelerinin nasıl ve ne şekilde olacağına dair büyük bir belirsizlik olduğunu dile getiren Yıldırım, şimdiye dek açılan şehir hastanelerinde de performans ödemelerinin yapılmadığını ifade etti. Yıldırım, sağlık çalışanlarının maaşlarına, hayatlarını rahatça sürdürebilecekleri oranda bir zam yapılmadığını bunun yerine performans sistemi gibi ek ödeme yöntemlerinin getirildiğini belirterek, Şehir hastaneleriyle birlikte performans ödemelerinin de akıbetinin belirsizleştiğini dile getirdi. Taleplerinin, performans sisteminin kaldırılarak, sağlık çalışanlarının ücretlerine, emeklilik maaşına da yansıyacak şekilde zam yapılması olduğunun altını çizen Yıldırım, “Nitelikli bir sağlık hizmeti için sağlık çalışanlarının ekonomik bir kaygı duymadan çalışabilecekleri bir ücret gerekiyor” dedi. Şehir hastanelerinde örgütlenme faaliyetleri için ülkenin dört bir yanında çalışmalarına başladıklarını ifade eden Yıldırım, gerçekleştirecekleri çalışmaları önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi.

Evrensel'i Takip Et