Avukat Yıldırım: Şule Çet davasında ceza almaları için ilk adım
Şule Çet’in ölümüne ilişkin hazırlanan iddianameyi değerlendiren Avukat Umur Yıldırım: Hak ettikleri cezayı almaları için ilk adımı attık.
Fotoğraf: Nevra Uçkan/DHA
Dicle VAR
Ankara
Ankara’da bir plazanın 20’inci katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybeden Şule Çet’in ailesinin Avukatı Umur Yıldırım, Çeti’in ölümüne ilişkin iddianameyi ve soruşturma sürecindeki son durumu Evrensel’e değerlendirdi.
İddianamede şüpheliler Çağatay Aksu ve Berk Akand için “cinayet”, “ırza geçme” ve “hürriyeti tahdit” suçlarından ceza istenmişti.
Dava sürecinde “Kasten adam öldürme”nin ilk kez bu iddianame ile dile getirildiğini aktaran Yıldırım, “En azından hak ettikleri cezayı almaları için ilk adımı attık diye düşünüyorum” dedi.
‘ANLATTIKLARI HİKAYE DELİLLERLE BOZULDU’
Yıldırım, şüphelilerin ifadelerini delillerle nasıl çürüttüklerini ise şöyle anlattı: “Şüphelilerin anlattıklarının hepsinin bir hayal ürünü olduğu ortaya çıktı. Şüphelilerin anlattığı bir kurgu vardı. Onlar anlattığı hikayede Şule’ye parmaklarını, tırnaklarını bile sürmediklerini söylüyorlardı. Ancak tırnaklarda doku bulundu, Şule’de yırtılmalar vardı, tecavüz bulguları vardı, telefon mesajları vardı. Bunların hepsi aşıldı, anlattıkları hikaye delillerle bozuldu” diye konuştu.
ADLİ TIP ‘BİLMİYORUM’ RAPORU HAZIRLADI
İstanbul Adli Tıp Kurumundan geçtiğimiz hafta gelen ve tepkilere de neden olan ”Çet’in genel ağır beden travması nedeniyle cinsel saldırıya maruz kalıp kalmadığı konusunda kesin bir değerlendirme yapılamadığı”nın öne sürüldüğü rapora ilişkin de yorum yapan Yıldırım, “O rapor ‘Ben hiçbir şey bilmiyorum’ raporuydu. Cuma günü rapor geldi, pazartesi günü iddianame düzenlendi ve tam da istediğimiz gibi düzenlendi. Sanıyorum ki, savcı da bu raporu dikkate almadı, değerli bulmadı” diye konuştu.
‘BU ÜLKEDE, PARANIN YAPABİLECEKLERİNİ BİLİYORUZ’
İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporun ardından savcıya ‘cinsel saldırı, yüksekten düşmenin intihar mı yoksa itilerek mi olduğu ve Şule’nin elinde bulunan saçın kime ait olduğu’ konusunda rapor aldırılması talebiyle gittiğini aktaran Yıldırım, “Savcı ‘Ben iddianameyi düzenledim’ dedi ve tam da bu şekilde düzenlemişti” dedi. Yargılama aşamasında bu raporların mahkeme tarafından tekrar isteneceğini aktaran Yıldırım, bu raporları kendilerinin de alacağını söyledi. Yıldırım, “Cinsel saldırı olup olmadığı konusunda bir adli tıp uzmanından ve yüksekten düşmenin intihar mı yoksa itilerek mi olduğu konusunda ODTÜ’den bir rapor aldırmayı düşünüyoruz. Bu raporları mahkeme de aldıracak, biz de alacağız. Bizim aldırma sebebimiz aksine bir tutum oluşmasını engellemek. Çünkü paranın bu ülkede yapabileceklerini biliyorum, gördüm de bu dosyada” diye konuştu. Yıldırım, Savcının değişmesi sonrası bütün delillerin tek tek araştırıldığını belirterek, “Yapılması gereken her şeyi yaptı yani, en azından önceki hatayı telafi etti” dedi.
KAMUOYU BASKISI YOKSA MEKANİZMA İŞLEMİYOR
Yıldırım, Şule’nin ölümünün ardından yaşanan ilk bir aylık sürecin tam bir fiyasko olduğunu, delillerin elde edilmesinin bir şekilde engellendiğini ya da istenen delillerin dosyaya girmediğini aktardı. Yıldırım, “Suç da belli suçlu da, bu mekanizmayı işletebilmek için kamuoyu baskısı oldu, yoksa mekanizma suçluya karşı yeterince işlemiyor” dedi.