05 Aralık 2018 11:57

Çöp atarken polis kurşunuyla öldürülen Yarış’ın duruşması ertelendi

Çöp atmak için sokağa çıktığı sırada göğsünden vurularak öldürülen Hamit Yarış’ın davası 26 Haziran 2019'a ertelendi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Cansu PİŞKİN
İstanbul

Çöp atmak için sokağa çıktığı sırada uyuşturucu ticareti yapan iki grup ile polis arasındaki kovalamacanın arasında kalan Hamit Yarış’ın göğsünden vurularak öldürülmesine ilişkin iki polis memurunun “Olası kastla öldürmek” suçundan yargılandıkları davanın ilk duruşması görüldü. Sanık polisin tutuklanması yönündeki talebi reddeden mahkeme, bir sonraki duruşmayı 26 Haziran’a erteledi.

İstanbul Beyoğlu’daki Aşikar Sokak’ta yaşadığı evinden 11 Aralık 2016’da saat 23.00 sıralarında çöp atmak üzere çıkan Hamit Yarış, uyuşturucu ticareti yapan iki grup ile polis arasında yaşanan kovalamacanın ortasında kaldı. Yaşanan kovalamaca ve çatışma sırasında göğsüne kurşun isabet eden 50 yaşındaki 3 çocuk babası Hamit Yarış, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olay esnasında Bülent Aydın isimli kişi de ayağından yaralandı. Olay tarihinden 1 buçuk yıl sonra hazırlanan iddianamedeki belge ve bulgulara göre, Yarış’ın ölümüne, Aydın’ın da yaralanmasına sebep olan kurşunların polislerin silahından çıktığı anlaşıldı. Sanık polisler Bünyamin Serdar Metin ve Hakan Eraslan hakkında “Kasten öldürmeye teşebbüs”, “Olası kastla öldürme” ve “Olası kastla silahla basit yaralama” suçlarından açılan davanın ilk duruşması İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada, Yarış’ın ailesi ve avukatları ile sanık polisler ve avukatları hazır bulundu.

‘ŞAHSA DEĞİL HAVAYA ATEŞ ETTİK’

Kimlik kontrolü ile başlayan duruşmada sanık polisler Metin ve Eraslan’ın olaydan sonra başka illere tayin edildikleri öğrenildi. Açtığı ateş sonucunda Yarış’ın ölümüne sebebiyet veren sanık Bünyamin Serdar Metin savunmasında, hedefe değil havaya ateş ettiğini iddia etti. Uyuşturucu çeteleri arasında yaşanan çatışma nedeniyle olay yerine gittiklerini anlatan Metin, “Elinde uzun namlulu silah olan şahıs üzerime koşmaya başladı. Aramızdaki mesafe kısaldığı için korktum ve ‘dur polis’ ihtarı yaparak havaya 1 el ateş ettim. O sırada yanımda olan polis memuru Hakan Eraslan da ihtardan sonra havaya 2 el ateş etti. Şahıs silahını atarak Taksim’e doğru koşmaya başladı. Şahsın koştuğu yerde peşinden gittiğimde yerde yatan bir vatandaş olduğunu gördüm. Yanına gittim ve ambulans çağırdım” dedi. Metin’in avukatı, olayın olduğu tarihte OHAL koşullarının olduğunu belirterek, “OHAL döneminde polislerin doğrudan ve uyarmadan silah kullanma yetkisi vardı ancak iddianamede buna değinilmemiş” diye konuştu. Yarış ailesinin avukatlarından Erdem Çağlar, Yarış’ı öldüren kurşunla Aydın’ı yaralayan kurşunun polislerin silahından çıktığını hatırlatarak sanık Metin’e, “Havaya 3 el ateş edildi diyorsunuz. Nasıl oluyor da bu kurşunlardan biri bacağa biri de kalbe geliyor” diye sordu. Sanık Metin, “Bulunduğum bölge yokuş aşağıydı. Uzun namlulu silahlı şahıs üzerime gelirken can güvenliğim için 1 el ateş ettim” yanıtını verdi. Daha sonra diğer sanık Hakan Eraslan’ın savunmasına geçildi. Sanık Eraslan da elinde uzun namlulu olan şahsı görünce havaya 2 el ateş ettiğini söyledi. Eraslan, suçlamaların asılsız olduğunu savunarak, “Maktulü de yaralıyı da ben vurmadım. Yaralı başka yerde vurulup oraya gelmiş olabilir” dedi.

‘VURULAN AĞABEY TERS YÖNDEYDİ KURŞUN NASIL GELDİ ANLAMADIM’

Sanık savunmalarının ardından Yarış’ın eşi Tanzila Yarış dinlendi. Tanzila Yarış, eşinin vurulduğu yerin sokak lambasının altında kaldığı için aydınlık olduğunu ve yokuş olmadığını belirtti. Yarış’ın ablası ve ağabeyi de davaya katılma talebinde bulundular. Daha sonra tanık Ümit Tanrıkulu’nun dinlenmesine geçildi. Başka bir suçtan tutuklu bulunduğu için hapishaneden getirilen Tanrıkulu, “Olay günü, olay yerine yakın bir köftecideydim. Kapüşonlu bir şahsın bizim olduğumuz yere doğru koştuğunu gördüm. Ardından da 3 - 4 el silah sesi duydum. Hepimiz kendimizi yere attık. Atışlar bittiğinde yerde bir kişinin yattığını gördüm. Vurulan ağabey kapüşonlu şahsın kaçtığı yönün tersindeydi. Kurşun ona nasıl geldi anlamadım” diye konuştu.

MAHKEME TUTUKLAMA TALEBİNİ REDDETTİ

Yarış ailesinin avukatları mahkemeden, sanıklardan Bünyamin Serdar Metin’in tutuklanmasını talep etti. Sanık avukatları ise müvekillerinin yurtdışı çıkış yasaklarının kaldırılmasını istedi. Ara mütalaasını sunan duruşma savcısı, Metin’in tutuklanması ve yurtdışı çıkış yasaklarının kaldırılması yönündeki taleplerin reddini istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme, suç vasfını nazara alarak yurtdışı çıkış yasağının devamına karar verdi. Sanık Metin’in tutuklanması talebini reddeden mahkeme, dosya içerisindeki görüntülerin bilirkişiye gönderilmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 26 Haziran saat 09.50’ye ertelendi.

ÖNCEKİ HABER

Avukat Yıldırım: Şule Çet davasında ceza almaları için ilk adım

SONRAKİ HABER

Ahmet Türk Mardin için HDP'den aday adayı oldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa